ergenekon operasyonuna muhalif olacagım diye herşeyi görmezden gelmek için elinden geleni yapan kafası kumda kişi söylemi. aklı başında her er kişinin gülüp geçeceği, muhatap kabul edip herhangi bir açıklama yaparak cevap vermeye kalkmayacak kadar değersiz bulacagı gülüp geçilesi safsata.
öncelikle ergenkon operasyonunu önemsiyorum fakat ortada ciddi anlamda sorgulanması gereken şeyler var. bunu söylemişken tanımımızı da yapalım, oldukça ciddi ve irdelenmesi gereken bir varsayımdır.
ergenekon'u fişekleyen olay hangisiydi? ümraniye'de bulunan 27 adet el bombası. bu bombalar imha edildiğinde bu davaya olan inacımı yitirdim. sizin en önemli delilinizdi bu bombalar! hepsinin üzerinde seri numaraları vardı eğer seri numaraları silinmişse basında çarşaf çarşaf çıkan "cumhuriyet'e atılan bombalarla aynı seriden" sonucu nasıl çıkıyordu? koskoca devlet 27 el bombasına sahip çıkamaz mıydı? elbette çıkardı. siz bu bombaların seri numaralarını tsk'ya vererek, bu bombaların hangi silah deposundan çıkış yaptığını sorgulayabilirdiniz, küçücük karakolların bile silah depoları periyodik olarak haftalık sayılır. hiç silah sıkmamışsınızdır o hafta ama o mermileri tek tek sayarsınız, bombaları veya diğer mühimmatı tek tek. bu bombalar en son nerede kayıt altına alınmış ve envanterden ne zaman ve ne şekilde düşmüş? bunları sorgulayamadan siz bombaları imha ediyorsanız böylesine bir davada cesaret gösterdiğinize kimse beni inandıramaz.
askerlik yapanlar bilirler mühimmat her türlü dış etkene karşı duyarlıdır. silahlıkta kutusunda bulunan 2 şerit mg-3 mermisi kutuda oluşan toplu iğne başı kadar bir delikten büyüyen oksitlenme ile kullanılamaz haldeydi, yağladık, sildik ama birçoğu hala kullanılamaz haldeydi. düşün bunlar silahlıkta oluyor, ergenekon'da 2-3 sene önce koyulduğu söylenen gram oksitlenmeye uğramamış(!) gazeteye sarılmış halde toprak altından çıkan mühimmata rastlıyoruz veya başka materyallere sarılmış ama sarılı olduğu materyal hiç mi hiç topraklanmamış, çamurlanmamış bu nasıl iş? pırıl pırıl! diğer taraftan, mühimmatın elden düşmesi bile tehlike arz eder, siz bir merminin üzerine taşla vuramazsınız infilak edebilir ama ilginçtir kepçeyle paldır küldür dalıyorlar araziye, o mühimmatın bir kepçe darbesiyle infilak etmesi işten değil ama böyle yapılıyor arama, üstelik şehir merkezindeki bahçelerden çıkanlar daha da ilginç, çevredeki hiçkimse o mühimmat gömülürken görmemiş, o arsa kazılırken de görmemiş, çıkan mühimmatlar tertemiz bu nasıl oluyor? hiç mi yağmur yağmadı arkadaş? hiç mi toprak kaymadı sağa sola? hiç mi tozlanmadı bu mühimmat? dahası çevredeki o kadar çevre sakini nasıl görmedi o kadar kazıyı o mühimmat oraya yerleştirilirken?
bir lav silahı muhabbetidir gitmekte, lav silahı tek kullanımlık bir silahtır ele geçenlerin birçoğunun kullanıma hazır olmadığı söyleniyor. diğer taraftan "15 g-3 mermisi bulundu" deniyor, özellikle doğuda askerlik yapan her er 40-50 kadar mermi getirebilir uçağa binmezseniz rahatlıkla birliğinizden g-3 mermisi alabilirsiniz yakalanırsanız cezası vardır yalnız. 1-2 yıl önce firardan dolayı 3 yıl kadar askeri cezaevinde yatmış bir elemanla rastlaştım bir berber salonunda, eleman g-3 piyade tüfeğini dağıtıp -hepi topu 6 tane pimdir zaten tutan- çantaya koyduğundan, sonra bunu duvardan attığından, çarşı iznine çıkar gibi çıkıp firar ettiğinden, güvenli bir yere sakladığından ve şu anda evinde bu tüfeğin olduğundan, o dönemler hap, esrar türü uyuşturucular kullandığından "hap attım kendimde değildim, silahı hatırlamadığım bir yerde denize attım" dediğinden bahsetti, müthiş dayak yemiş ama silahı attığını söylediği yeri de söylememiş "hatırlamıyorum" demiş, yani bir silahı çalmak bile her şeyi göze aldığınızda, hayattan bir beklentiniz olmadığından mümkündür. diğer taraftan g-3 mermisi diye özel bir mermi yoktur. 7.62 milimetre çapında, nato standadı gereği uzunluğu 51 mm olan mermi vardır, ısrarla basına sızdırılırken haberler "g-3 mermisi" denilmektedir, ilgili mermi birçok silahta kullanılmaktadır ama psikolojik harp gereği ısrarla "g-3 piyade tüfeği mermisi" denilmektedir ki, tsk töhmet altında kalsın. çünkü g-3 piyade tüfeği sadece tsk envanterinde vardır ve sivil kişilerin elinde bulundurulması yasak olmakla beraber ciddi cezası vardır. yani bu bilinen bir şey olduğundan "tsk'nın işi" düşüncesi yayılmaya çalışılıyor. deyin arkada, "7.62 milimetre çağından uzun namlulu silah mermisi" diye neden ısrarla "g-3 piyade tüfeği mermisi" tabiri kullanılıyor? kasıtlı yapıldığı aşikar.
basına her şey sızdırılıyor nasıl olsa, ben cidden şunu baştan sona izlemek istiyorum, arazinin arama için kazılmadan önceki hali -toprağın durumunu görke için- alana kepçelerin gelişi, dedektörlerle aranma, sinyal sesi, sinyal sesinin geldiği yer, kepçelerin kazmaya başlaması, mühimmat ve silahların çıkarılışı baştan sona izlemek istiyorum. basına her şeyi sızdıran emniyet ve yargı mensuplarından bu amme hizmetini almak istiyorum. zaten her halt her yerde konuşuluyor halk bu konuda aydınlansın çok mu? o mermilerin bulunduğu yere mühimmatın infilak riskini hiçe sayıp kepçeleri daldıranları merak ediyorum cidden.
muzaffer tekin'in evinde hurda halinde 2 el bombası bulundu tsk'ya incelettirilen bu bombaların hurda olduğu ve kullanılamaz olduğu teyit edildi, muzaffer tekin hurda halinde olan bu bombaları aksesuar olarak kullanmak için aldığını söyledi ama basın bu durumu "muzaffer tekin'in evinde el bombası bulundu" diye verdi. muzaffer tekin suçludur, suçsuzdur o yargının işi ancak kanıtların mahiyeti önemlidir.
normal şartlarda bile hemen her gün temizleyip, bakımını yaptığınız silahların aylarca, yıllarca toprak altında kalıp sonra da hiçbir şey olmamış gibi tertemiz durması imkansızdır birçok askeri uzman da bu konuya dikkat çektiler ama nedense basın ilgi göstermedi.
göstermelik kazılar yapılıp, zaten elde olan mühimmat kazılan yerden çıkarılmış gibi yapılıyor şeklinde ciddi şüphelerim var. çünkü, o kadar mühimmatın bu kadar temiz kalması mümkün değil kaldı ki, bu kadar mühimmatı gömdüğü iddia edilen kişiler arasında asker kökenliler var, hiçbir asker, daha sonra kullanamayacağını bildiği halde toprağa gömer mi bunu? ıssız bir dağ başında bir mağarada cephanelik yapar çok mu zor?
27 el bombasında yapılan abzürt, anlamsız ve ciddi manada şüpheler uyandıran eylem tekrarlanıp, ele geçen mühimmatlar imha edilmemelidir, hepsinin menşei ve seri numaraları tsk'ya verilmeli ve bu kadar silahın ve mühimmatın hangi silah deposundan -mermileri bulmaları mümkün değil ancak el bombaları vs. bulurlar- çıktığı, en son hangi tarihte veya ayda o depoda mevcut olarak sayıldığı, hangi tarihte veya ayda, yılda depodan kaybolduğu araştırılmalıdır. hangi dönemde kaybolmuşsa, o dönemin silah deposu sorumluları hakkında askeri kurumlarca soruşturma ve dava açılmalıdır. diğer taraftan, bütün mühimmatlar nato standardında olup başka nato ülkelerinin de kullandığı silah ve mühimmatlardır, eğer bu silah ve mühimmatlar tsk envanterine hiç girmemişse ve tsk envanterinde olması mümkün değilse ne olacak? abd'nin bu kadar mühimmat ve silahı emniyete verip bu şekilde bir düzmece operasyon düzenlenmesi olasılık dışı mı sanki?
kaldı ki, ergenekon'un pkk, dhkp-c ve hizbullah'ın yanında birçok terör örgütünü yapılandırdığı iddia ediliyor, adamların elinde bu kadar silahı ve mühimmatı ellerinde tutacakları silahlı kuvvet varken neden toprağa gömsünler?
birazcık mantıklı olun, bir şeyler ters geliyor, parçalar tam oturmuyor. son olarak tekrar söylüyorum, çıkan mühimmatın mutlak surette tsk'ya sorulması gerekmektedir. eğer ergenekon bir safraysa ve bu safra temizlenecekse, hiçbir belgeyi tasnif etmeden direkt iddianameye koyarak yapamazsınız, bu silahlar eğer tsk'dan alınmışsa tsk'nın elinden çıkmadan önce tsk'nın envanterinde bulunan mühimmat ve silahların yeri neresiymiş bunu bilmeden başarıya ulaşamazsınız iş şu anda olduğu gibi çığrından çıkar.
cephanelik denilen şeylerin yakın zamanda onları çıkaranlar tarafından gömülmüş olması en yüksek olasılıktır, aslı yoktur, kurmacadır, suçsuz insanları zan altında bırakmak için kurulmuş komplolardır, hesabını soranlar çıkacaktır.
ergenekoncu faşistlerin ümididir. lakin ergenekon kapsamında tutuklananların evlerinden çıkan silahlar göz önüne alındığında, belgeler incelendiğinde, bu darbeci destekçilerinin hayal kırıklığına uğrayacaklarını tahmin etmemek safdillik olur.
not: darbeci faşitlere karşı olmayı mutlaka ak parti destekçisi olmak sananlara sözümüz yok. uzun yazmasınlar. kendilerini tatmin amaçları yoksa boşuna yorulmasınlar. okumuyoruz. balık baştan yazı da başlıktan kokuyor merak etmesinler. bu mesaj mavi renkte bir mesajdır *
ilk olarak bazı devletlerin kendi vatandaşlarını kandırmasıyla başlamamız gerekir, eger bir devlet kendi vatandaşlarını kandırmak istiyorsa bunu pek çok yolla başarabilir. Çünkü devletin gücü her şeye yeter. Örnek vermek gerekirse ABD'de yaşanan 11 eylül olayları bir devlet kurmacasadır. Kendi insanlarını ilk zamanlarda kandırabilmiştir. Uyduyla götümüzde ki kılı bilen ABD uçak kaçırılacakta haberi olmayacak, bak sen bir dene kalktıktan 20 saniye sonra savaş uçagı yere indirir seni. Neyse Konuya dönelim, Bazı Devletler Abd kadar güçlü olmayabilir örnek: Türkiye. Bizimkilerde kendi çaplarında bir kandırma operasyonuna giriştiler. Silahları gömüp gömüp, çıkartıyorlar.Fakat işi tam beceremiyorlar. Daha güçlü bir kanıt uydurmaları lazım. ABD de bu konularda epey bir deneyimli oldugundan yardım alınabilinir.
akpye muhalif olacağım diye kapı kadar gerçekleri at gözlüğü sayesinde göremeyen kişi söylemi. devriniz sona eriyor demokrasi düşmanları, sulandırma çabanız bir işe yaramıyor!
17 bin faili meçhul cinayette kurmacadır, onlar ölmemiştir florida sahillerinde ötrülü ödenekle tatile çıkarılmışlardır,
daniştay cinayeti ise hiç olmamıştır,
hırant dink, rahip santora ve zirv yayın evi cinayetleri ise tinerci kurtuluş cephesi tarafından işlenmiştir,
jitem hiç kurulmamıştır, heronları düşürün çk pk lı ölüyor diyenler şaka yapmıştır,
o yakalananlar zaten cehane değil mühimmattır, lav silahlar borudur, ıslak imzalısı bulunan belge kağıt parçasıdır,
...
neyse siz kumda oynamaya devam edin...
ne kurmacaymış arkadaş. çıkan silahlardan çok daha azı 50 tane hükümet devirmeye yeter.
bilen bilir , bab ı ali baskınında sadece birkaç el ateş edilmiştir.
-bu c4 ler ne peki?
+şey onlar , oyuncak hamur , çocuklar için...
-bu silahlar nedir peki? ya bu mermiler?
+ee kuş vuruyoruz onlarla...
-ya bu lav silahları? çoğu dolu ve kullanılabilir durumda?
+onlarda şey ya , bizim eve soba borusu takıcaktık , böyle onun için.
-el bombaları?
+balık avlamak için.
-peki bu şeylerin seri numaraları hep önceki suikastlerde kullanılanlarla tutuyor. ses kayıtlarınız yapacağınız eylemleri doğrular nitelikte. buna ne diyeceksin?
+eeee....(mavi ekran) feto , tayyip , akp ,kömür gemicik
doğru olan önermedir. kendi krokileri ile -sözde- buldukları kendi cephaneliklerini başkasının üzerine atmaktır. yalanın içinde boğulacaktır bu insanlar.
ergenekon u pkk ile karşılaştıranların uydurduğu fantazidir.
pkk lılar haburda karşılanmışmış, o pkk lılar teslim olmaya mı geldi? evet.
suçları belirli mi? evet.
güvenlik gerekçesiyle abdullah öcalan içinde seyyar mahkeme kurulmuş mudur? evet.
postalcılar o seyyar mahkemeye ses çıkarmış mıdır? hayır.
pkk bir terör örgütüdür ve eylem gerçekleştiren her terörist 20 yıldan ağır ceza yemektemidir? evet.(bombası patlamadığı için yakalanan intihar eylemcisi örnek olarak gösterilebilir)
ergenekon terör örgütü eylemcileri neden ceza yemesindir? postalcı oldukları için mi?
bu komikmidir? evet.