Yaşanması gereken çok şey olduğuna inanmaktır. Kirlenmek güzeldir, kirlendikçe silinmeyen izler bırakırız gelecekteki sakin günlerimize. Ve sonra sakin günlerimiz bir kış günü karadeniz'e dönüşür, kurtulamayız ergenlikten ve onun izlerinden. Dalgalar bizi hareketsiz, masum, sessiz, günahsız kayalara çarpa çarpa paramparça eder. Tutunduğumuz her taş parçası kaygan yosunlarla kaplanır, kayarız, ergenliğimizin başladığı o dipsiz kuyuya.
ergen olmak gerçekten öyle Halil Sezai triplerine girmek değildir. ergen zamanlarında düşündüğünüz her şey size mantıklı gelir. ama bu düşünceler genellikle ev ahalisinin düşüncelerine ters düşer ve ahaliye atar yapılır.
ergenlik biraz da bağımsızlığımıza düşkün olduğumuz "höt" dese " ne var be ben ergenim gelmeyin üstüme aa" diye cevap verebildiğimiz anlardır.
ev hali yetmediği gibi bir de okul hali vardır ki bence en vahimi o sahnedir. okulda yok su sınavdı yok bu sınavdı bütün ergenlerin toplu intiharına sebep olabilecek saçma sapan etkinliklerin yapıldığı alandır okul lakin okul ortamı da ergenler için cezbedici bir yerdir.
ama ben ergenlere iyi davranılması gerekildiğini düşünüyorum ve ben öyle davrandığımı da sanıyorum. yazımı özlü bir sözle bitirmek isterim : " Ergenlere iyi davranın, onlara çok yükleniyorlar. "