lise 2 de coğrafya öğretmeninin en arkadaki arkadaşa kireç çıkartmayı bırak uyarısına muhatap olabilen öğrencidir. çocuk haklıydı öndeki kız mini giyiyordu.
şehirler arası yolculuk esnasında tam son durak olan otogardan girerken, yaklaşık iki saat önce uyuduğunuz uykudan uyanmaya başlarsınız. tam bu esnada, hunharca ereksiyon halini almış olan aletinizi dizginleme telaşı içine girersiniz. baktınız ki olmuyor, "ulan acaba otobüsten inerken nasıl saklayabilirim bunu?" diye düşünürken, üst raftaki montunuz aklınıza gelir ve onu almak için ayağa kalkar kalkmaz, açık unuttuğunuz koltuk sehpasını aletinizle "taakk!" diye bilmeden kapatırsınız. sessiz ortamda oluşan bu ses, tüm dikkatleri sesin cereyan ettiği noktaya çeker. gerisini de anlatmayım artık. ama teselli arıyorsanız, "yiğidin malı meydandadır." denebilir.
Lise yıllarımda okulun kazanovaSı olduğum için bütün güzel kızlar benim için yanıp tutuşurdu. Hiç unutamam en arka sırada ismi lazım değil benim için yanıp tutuşan çok güzel bir kızla öpüşürken hocanın adımı söylediğini işitir gibi oldum. Kafamı kaldırdım, baktım hoca beni çağırıyor. Yerimden kalkacak gibi oldum lakin kalkamadım. Hoca ısrarla beni çağırıyor. Kalkarken usta bir hareketle penisimi kemer ile göbek arasına sıkıştırıverdim. Alnımdan sıcak terler boşanmıştı. (bkz: bozuntuya vermemek)
zamanında bana olmuştu. durduk yere çavuş dimdik oldu. o sırada da hoca kaldırdı. kalkmadım hoca iyice ısrar etti. yaklaşık 30 saniye direttim. o heyecan ve stresle alet hafiften inişe geçince kalktım. soruyuda yanlış yaptım ya la.