Başbakan Erdoğan'ın çok merak edilen ve uzun süredir açıklanması beklenen 'çılgın istanbul projesine' ulaşıldı.
Michigan Üniversitesi'nin Kent Planlama Yüksek Lisans Programı bünyesinde hazırlanan "Yeni istanbul" (New istanbul) adlı proje, fotoğraflar ve haritalar eşliğinde sunuluyor.
Gazeteport'un haberine göre "Yeni istanbul" (Yeni istanbul) projesi, Michigan Üniversitesi tarafından Kent Planlama Programı ile istanbul Konut A.Ş. ortaklığıyla hazırlandı.
iŞTE ERDOĞAN'IN YENi iSTANBUL PROJESi
YENi iSTANBUL
Başbakan Erdoğan'ın istanbul'a dair sözlerinin araya epigraflar halinde serpiştirildiği sunumda, dikkat çeken detaylar var. Projeye göre, Merkezlerin Merkezi olarak nitelenen Yeni istanbul, Karadeniz kıyısına kurulacak.
Yeraltı şehri, yamaç oteli ve sığınağı, Eminönü'ne kadar ulaşan su kanalı, yeni hava limanı, ulaşım ağları, limanlar gibi çarpıcı ayrıntılar barındıran Yeni istanbul projesinde üç hilal yapısı ve büyük önem atfedilen Atatürk Parkı öne çıkıyor.
BiNALAR KIBLE'YE BAKACAK
Projedeki dini tonlar da gözden kaçmıyor. Bunlar arasında şehirdeki önemli binaların girişlerinin Mekke'ye yani Kıble yönüne bakması gibi dikkat çeken unsurlar yer alıyor.
Yeni inşa edilecek ve mevcutlarıyla entegre hale getirilecek ulaşım ağlarıyla istanbul'a, Türkiye'nin geri kalanına ve dünyaya kolayca bağlanabilecek. Avrupa ve Asya'yı kara, hava ve deniz yollarıyla birbirine bağlayacak Yeni istanbul bu iki kıtanın merkezi olacak.
Buna göre, Türkiye'de yeni inşa edilecek diğer şehirlerle birlikte, Yeni istanbul, yeni yatırım fırsatları, ülkeye yeni nakit akışı sağlayacak, büyüyen kent nüfusunun özümsenmesine yardım edecek ve doğal kaynaklar ile kalkınma arasında sürdürülebilir bir dengeyi teşvik edecek.
FAY HATTINDAN UZAKTA, GÜVENLi BiR ALANDA
Proje uyarınca, Yeni istanbul bölgenin kuzeyinde Karadeniz kıyısına, Marmara fay hattından güvenli bir uzaklığa inşa edilecek. Bu da acil bir durumda bölge halkının ve GSMH'nin korunmuş olması anlamına gelecek.
Projede, New York ve Tokyo ile aynı enlemde ve her ikisine de eşit uzaklıkta olan Yeni istanbul'un dünyanın küresel şehirleri arasında merkezlerin merkezi olacağı belirtiliyor.
YENi iSTANBUL, ÜÇ HiLAL VE ATATÜRK PARKI
Doğal koruma alanlarının arasına yerleştirilen ve güneyden Karadeniz kıyılarına kadar genişleyen Yeni istanbul, entegre demiryolları, su kanalı, karayolları ve hava taşımacılığı ile yakın çevresine ve tüm dünyaya kolay ve hızlı bir şekilde bağlanacak.
Dikkat çekici bir detay sahile paralel olarak tasarlanan yeni şehirin üç hilal modeli etrafında şekillenmesi ve büyük önem atfedilen ATATÜRK PARKI.
Projeye göre, Atatürk Parkı, Manhattan'ın Central Park'ı, Londra'nın Green Park'ı ve Tokyo'nun Imperial Palace bahçeleri ile yarışacak ve Yeni istanbul'un simgesi olacak.
YENi iSTANBUL ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ'YE DE YAKIN
Yeni istanbul, mevcut ulaşım ağlarına bağlanacak yeni karayolları, demiryolları ve entegre bir ulaşım ağı sayesinde istanbul'a, ülkenin geri kalanına ve dünyaya hızlı ve kolay bir şekilde bağlanacak.
Böylece Yeni istanbul'un Türkiye'ye uluslararası yatırım ve yeni gelir akımları için benzersiz bir fırsat sunacağı ifade ediliyor.
Ayrıca Karadeniz kıyısı boyunca Karadeniz sahil yoluna dahil olacak bir karayolunun da planlandığı projeyleYeni istanbul, Garipçe ile Poyrazköy arasında inşa edilmesi tasarlanan üçüncü köprüye de oldukça yakın bir konumda yer alacak.
Projede sunulan haritalarda yeni demiryollarının inşasının ve bunların mevcut ağlarla iki büyük aktarma istasyonuyla birleştirilmesinin planlandığı görülüyor.
Yeni istanbul'un Karadeniz'e olan kıyılarında inşa edilmesi planlanan iki yeni liman dikkat çekiyor. Limanlardan biri lojistik diğeri yolcu limanı olarak kullanılacak. Ayrıca burada yeni bir havaalanı inşasının planladığı da görülüyor.
Karadeniz kıyısında yeni inşa edilecek yolcu limanından Eminönü, Karaköy'e ve Harem'e ulaşabilecek bir su kanalı inşası planlanıyor.
Bütün bu tren istasyonları, tren yolları, yeni ve mevcut karayolları, birbirleriyle ve yeni havaalanıyla bağlantılı olacak şekilde tasarlanıyor.
MANHATTAN MODEL ALINIYOR
Projede dünyanın en önemli küresel merkezlerinden biri olan Manhattan'ın arazi büyüklüğü, başarılı arazi kullanımı ve ulaşım ağları ile dünya standartlarında iş merkezleri, konut, kültürel ve eğitim tesisleri kapasitesi, bu tür tesislere sahip mahalle ve bölgelere sahip olması açısından Yeni istanbul'a model teşkil ettiği kaydediliyor.
BÖLGENiN EŞSiZ DOĞASI KORUNACAK
Projeye göre, Yeni istanbul bölgenin eşsiz doğal özellikleri etrafında ve bu doğal durumu ve dengeyi bozmayacak şekilde inşa edilecek.
Projede yer alan haritalardan anlaşıldığı üzere, yeni şehrin sınırları içerisinde plajlar, ormanlık alanlar, su kaynakları katı bir şekilde koruma altına alınıyor. Şehrin bunların çevresinde gelişmesi planlanıyor.
ARAZi YAPISINA UYGUN BiR ŞEHiR OLACAK
Proje uyarınca, Yeni istanbul'un sakinleri, ziyaretçileri ve çalışanları istanbul'a ve iş, kültür, eğitim, rekreasyon ((insanların boş zamanlarında, eğlence ve spor amacı ile gönüllü olarak katıldıkları faaliyetleri ifade ediyor) ve konut alanları arasındaki ulaşımları, hızlı ve kullanışlı bağlantılarla sağlanacak. Yeni istanbul, arazi yapısına uygun olarak inşa edilecek.
ÜÇ HiLAL BOYUNCA...
Şehir yoğunluğu, Yeni istanbul'un inşa edileceği bölgenin ortasındaki üç hilal modeli boyunca yaratılıyor. Daha düşük yoğunluklar ve yükseklikler dağlara ve deniz kenarına giden eğimlerin üzerinde yer alıyor. Şehrin inşası yeni liman ve hava limanı bölgesinden başlayacak.
ŞEHRiN ENERJiSi ALTERNATiF KAYNAKLARDAN
Proje uyarınca Yeni istanbul'da şehir için gerekli enerji deniz, rüzgar ve güneşten sağlanacak ve bu tasarımıyla şehir dünya lideri olacak.
Binalar inşa edilirken, iki katlı, akıllı cephe mantosuyla kaplanacak. Böylece gereksiz ısı kaybından kaynaklanan aşırı enerji tüketimi engellenecek.
BiNALAR ENERJiLERiNi KENDiLERi ÜRETECEK
Yeşil alanlı çatı sistemlerinin yanı sıra, binalardaki enerji ve su ihtiyacı, rüzgar türbinleri, güneş panelleri, yağmur suyu toplama sistemleri, deniz suyu ve yağmur suyundan yeniden yararlanmayı sağlayacak sistemler aracılığıyla sağlanacak.
Enerji çiftliklerindeki güneş ve rüzgar toplama sistemlerinin temelinde biodizel tesisleri bulunacak. Güneş panelleri güneşi takip edecek şekilde dönebilecek. Biodizel tesislerden şehir için ilave enerji sağlanacak. Her binanın kendi enerjisinin büyük bölümünü kendisinin üretmesi planlanıyor.
Öte yandan koruma altındaki orman alanları taze ve serin bir mikro iklim yaratacak.
Projenin tasarım ekibi ise şu 16 isimden oluşuyor:
Roy Strickland (Direktör, Michigan Üniversitesi Şehir Planlama Master Programı)
Dongjun Seo (Güney Kore, mimarlık, mimarlık ve kent planlama master programları mezunu)
Shao-Ning Yu (Tayvan, Mühendislik ve iç Tasarım, mimarlık ve kent planlama master mezunu)
Joshua Anderson (ABD, Peyzaj Mimarlık, Kent Planlama master mezunu)
Advait Sambhare (Hindistan, Mimarlık ve Kent Planlama master mezunu)
I-Ming Lin (Tayvan, mimarlık ve şehir planlama master programları mezunu)
Kelly Koss (ABD, Sanat, Güzel Sanatlar, kentsel planlama ve kentsel tasarım master mezunu)
Heather Smirl (ABD Mimarlık, Kentsel Tasarım master)
Takara Tada (ABD, Güzel Sanatlar, Grafik Tasarım, Mimarlık, Kentsel Tasarım Master)
Qian Li (Çin, Mimarlık, kentsel tasarım master)
Michael Johnson (ABD, Peyzaj mimarlık, Kentsel tasarım master)
Sarfaraz Momin (Hindistan, mimarlık ve kentsel tasarım master)
tüm istanbulluların aynı anda olduğu yerde çılğın gibi tepinip olası depremi önceden gerçekleştirmesi olabilir , sıfır kayıpla atlatılır . (bkz: yersen)
açıklansa da açıklanmasa da oy toplama hedefi olarak oldukça mantıklı fakat ülkenin ve istanbul'un durumu açısından mantıksız projelerdir.
neticede yıllardır istanbul'un aldığı göç ve insan yükü yeterliliği hatta fazlalığı aşikar.
açıklanması gereken bir proje varsa bu göçü ve yükü makul seviyelere indirecek, istanbul haricinde her hangi bir ülke toprağına yönlendirecek bir proje olmalıdır.
yine birileri ekmekleri dilimlemiş, yağ sürülsün diye sırada beklemekte anlaşılan.
istanbul'un binlerce yıldır oturan sakinleri asla kuzeydeki ormanlara dounmamış.
Çünkü biliyorlarmış ki Kentin su ihtiyacını kuzeydeki bu el değmemiş toprakla karşılıyor.
Ancak son 5 yılda maşallah yeni köprü ve kentleşmeyle beraber kuzey ormanlarının sonunun geldiğini resmen açıkladılar.
gerçi köpürü ismi anılmaya başladığında. Bu işten anlayanlar "oradaki topraklara projeler yapılacak hemen kentleşecek köprünün ayakları, bakın bakalım oradaki arazileri kimler kapatmışlar?" yorumu yapmışlardı.
Sonuç olarak bu ülkenin yiyebilecek her şeyini yemektedirler. Çolgın projedir, benim fütürist meraka sahip sevgili halkım kendisi oturmasa bile milyonlarca değerindeki evlerin ülkesine vatanına yapılmasına sevinecek ve sanki. Orduya uçak gemisi yapılmış gibi bayram edecektir. Ancak o metal saçlı damının altında bu bayramı yaparken. daha da susuz kalacaktır da.
uyanın demek artık saçma.
en çok gazetecilerin içeri tıkıldığı ülkelerde dünyada 1. sıraya çıkmış bir ülkenin ferdi olarak. "Çok mutlu oldum bu projeye moderenleşecez ne mutlu bize" diyorum...(!)
istanbulda iki yeni şehir kurulacaktır , şehirler arasında lastikli geçiş sistemi olacaktır , tüm kürtler doğudan buraya toplanıp kürt sorunu da çözülmüş olacaktır.
mevcut uluslararası kanunlarda imkansız olan projedir. Bir kere Lozan var Montrö var. Montrö'ye göre boğazlardan gemi geçişi serbest, bizden izin almaları falan gerekmiyor . Elin oğlu geldi mi , yok arkadaş ben kanal falan istemem boğazdan geçeceğim derse karışamazsın. Uluslararası birçok yeni anlaşma görüşme yapılması gerek bu da bir sürü taviz verilmesi anlamına geliyor. Üstelik böyle bir geçiş gemilere yolu uzatacağından ; daha fazla maliyet anlamına geliyor, yani hep sorun hep sorun. Ha turistik amaçlı millet kayıkla gezer kanalı o ayrı.
beklenen etkiyi yaratmadığı kesindir. yaratmaması da doğal olandır. bu projeyi açıklayarak bir beklenti içerisine girmek ise erdoğan'ı yanıltır! bu kadar mesele varken ülkede istanbul'a ikinci boğaz da ne demek? ne istanbullu'nun ne de diğer vatandaşların bu umrunda olmaz!