erdoğan ın emir pensilvanya dan söyleminin anlamı

entry1 galeri0
    1.
  1. ne kadar arzu etse, sürekli dilinin ucuna kadar gelse de açıkça söyleyememektedir lakin, kastetmek istediği; en az fethullah gülen'in şahsı ve cemaati kadar abd yönetimi'nin ta! kendisidir de...

    - israil-türkiye ilişkilerinin gerilmesi ve bununla birlikte israil'in ortadoğu'daki bir diğer destekçisi olan mısır'ın da kendi iç meseleleriyle boğuşmak zorunda kalması, onu ortadoğu'da iyiden iyiye yalnızlaştırmıştı. bu durum, abd parlamentosu'nda büyük etkiye sahip yahudi lobisi'nin parlamento üzerindeki baskılarını artırması, parlamentonun ise abd yönetimi üzerinde baskı kurması sonucunu doğurmuştu. nihai olarak abd yönetimi, erdoğan'ın gergin geçen son abd ziyaretinde türkiye-israil ilişkilerinin normalleştirilmesini istemiş, karşılığında erdoğan'ın "olmazsa olmaz!" şartları doğrultusunda, israil devleti'nin kuruluşundan bu güne ilk kez, giriştiği bir eylem yüzünden başka bir devletten özür dilemesini* ve tazminat ödemeyi kabul etmesini sağlamış fakat erdoğan'dan bunlara karşılık bir iyi niyet sinyali gelmemişti.

    - mısır'da mubarek'e alenen destek veriyordu erdoğan. işi, 2011 yılında tahrir meydanı'nda konuşma yapıp açık desteğini mısır halkı önünde ilan etmeye kadar götürdü. seçimle iş başına gelen mubarek'in darbe ile gönderilmesinin kabul edilemez olduğunu ve bu durumun "halkın hür iradesine karşı gelmek" olduğunu savunuyordu. demokrasi ve insan hakları penceresinden bakıldığında haklıydı da fakat abd yönetimi'nin istediği bu değildi, hatta bunun tam tersiydi...

    - filistin'de el fetih hükümranlığına son veren hamas'ın seçim zaferini ilk kutlayan erdoğan'dı. üstelik, yakın ve uzak batı'nın 'neler oluyor?' diyen endişe dolu bakışlarına inat. lideri türkiye'ye davet edilip krallar gibi karşılandı. abd'nin tüylerini diken diken etmeye yetecek görüntülerdi bunlar.

    - son olarak çin füzeleri krizi ve şangay beşlisi'nin mutat toplantılarına katılma sinyalleri... gerginliğin tuzu biberi oldu desek yeridir.

    şimdi söyleyin bana! ne yapsın sam amca? 16 şubat 1969'da "6.filo defol!" eylemi dışında amerikan karşıtı dişe dokunur bir eylem görmemiş sam amca, "süt dökmüş kedi korkaklığı ve çekingenliğindeki bu mutedil müttefikime de neler oluyor böyle?" demez mi?

    dedi elbet! lakin, şaşkınlığı pek kısa sürdü sam amca'nın ve sahip olduğu teknolojiyle ezercesine birer birer piyasaya sürdü malum ses kayıtlarını. neler yapabildiğinin ve yapabileceklerinin de birer göz dağı niteliğindeydi her biri. mars gezegeninde yürüyen robot aracın elektrik motorundan çıkan gürültüyü dünyaya iletebilen bir teknolojinin dünya yüzündeki bir evi ya da ofisi dinleyemeyeceğini düşünmek gabilik değilse ne idi?

    şu sorulabilir;

    - pekiyi... ya! fethullah gülen ve cemaati?

    bırakın allah aşkına! islamın dünyada en kavgasız-gürültüsüz, medenice yaşandığı ülke hangisidir bir düşünün ve düşünün ki bu ülkenin insanları, özellikle geri kalmış diğer islam ülkelerinin çocuklarına dini eğitimin yanında çağdaş ve bilimsel bir eğitim vermek için de çırpınıyorlar. bundan elde ettikleri bir rant yok mu? var elbet! ama verilen hizmet de öyle hafife alınır cinsten değil! insanlara islamın gülümseyen yüzünü göstermek az iş midir sizce... hemen sonra, nijerya'da, "batılı eğitim şeytan işidir" diye içindeki çocuklarıyla birlikte üç okulu kundaklayan, onlarca çocuğun yanarak ölümüne neden olan 'boko haram örgütü' mensuplarını düşünün.

    - teröristlerle iş birliği yapmanın nelere mal olacağını, pakistan'da, afganistan'da, vietnam'da, ortadoğu'da, güney amerika'da yaşayarak öğrenmiş sam amca'nın yerinde siz olsanız, acaba kimi desteklerdiniz?

    erdoğan her şeyin farkında... abd de onun her şeyin farkında olduğunun farkında... pensilvanya üzerinden birbirlerini yokluyorlar. tıpkı, karşılıklı ringe çıkmış da birbirlerini etkisiz yumruk darbeleriyle yoklayan boksörler gibi.

    naçizane tavsiyem, erdoğan'ın bu müsabakada gardını iyi alması, çok dikkatli olup açık vermemek için elinden gelen gayreti göstermesidir. zira rakip sam amca olunca, her an belden aşağı çalışabileceğini de hesaba katmak gerek.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük