eğer atatürk alevilere bir katliam, soykırım zorbalık, cinayet, eziyet, adına ne diyorsanız özür dilenecek bir şey yapmışsa; işin komik olan yanı da hangi alevi ibadethanesinde atatürk'e lanet ediliyor?
hangi alevi derneğinde vakfında atatürk'e lanet ediliyor?
hangi alevi örgütü din adamı atatürk hakkında kötü konuşuyor ya da lanet ediyor veya özür bekliyor?
bana böyle bir tane paylaşım yapılmış, özür bekleyen bir alevi dedesi gösterin.
ama ben size sunnilerin camilerde kur'an kurslarında, tarikat cemaatler de sunni kesimde atatürk için, cumhuriyet için, bu ülke kurtuluşu için beddua edilen lanet edilen yüzlerce paylaşımını örnek olarak gösterebilirim.
keşke yunan kazansaydı diyenler alevi cemaatinden mi çıktı?
bu cahil halkın kanını emen apo fetö şeyh said seyyid rıza adını nasıl anıyorsanız hepsi birer piyondur.
gap projesi ile pkk, toprak reformu ile kürt ayaklanmaları din elden gidiyor yaygaları ile çıkan isyanlar ve hatta toprak ağalıklarının kökünü kazımak için yapılan reformlar yüzünden demokrat parti kuruldu.
adnan menderes chp den ayrılıp demokrat partiyi kurması demokrasi için mi, halk için mi, türkiye için mi sanıyorsunuz?
eğer sağır ismet dediğiniz, cehape dediğiniz o yapının türkiye'nin kalkınması için toprak reformu devrimlerin gerçekleşmesi, aydınlanmanın sürmesi, halkı üretime ticarete ortak etme ve onları toprak mal sahibi olması çalışmalarını başlatmasaydı chp nin başına adnan menderes geçerdi, chp den ayrılmazdı egenin toprak ağası adnan menderes.
atatürk özür dilenecek bir şey mi yapmış da erdoğan onun adına özür diliyor?
egemen bir devletin devlet başkanı olan atatürk, ülkesi sınırları içinde terörist köpekler karakol basıp 33 askerimizi şehit ettiğinde nasıl davranması gerekiyorsa Öyle davranmış, egemen bir devletin kudretli lideri olarak devletin tunç eli ile teröristlerin kalkışmasını bastırmıştır.
neyin özürünü diliyorsun sen?
terörle haklı olarak mücadele eden bir devlet özür dilemez.
kaldı ki olayın alevilerle de bir ilgisi yok.
seyit rıza denilen hain köpek bir alevi değildi, düşkündü.
yani alevilikten afaroz edilmişti bu hain.
(bkz: seyit rıza nın düşkün olması)
ama asıl amaç nedir burada?
seyit rıza denilen hain köpeği alevi gösterip alevi vatandaşlarımızı devlete küstürmek.
seyit rıza'ya alevi diyen de, dersim kalkışması için alevilerden özür dileyen de sadece ve sadece ingiliz gizli servisine ve 100 yıl önceki planlarına hizmet ediyordur ancak...
sevgili arkadaşlar.
bugün 16 kasım.
ulu önder atatürk, 16 kasım 1937'de pertek ilçesindeki singeç köprüsünün açılışını yapmış ve şu pozu vermiştir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2198865/+
bu fotoğraf dersim isyanının sona erdiğinin anadolu ajansı tarafından tüm dünyaya ilan edildiği fotoğraftır ve 17 kasım 1937'de tüm gazetelerde ve tüm dünya ile paylaşılmıştır.
atatürk'ün o an kızı sabiha gökçen'e söylediği sözler şunlardır;
"kızım, asiler bir köprü yakarak bir isyan başlattılar. ben de yeni açtığımız köprünün başında bir sigara yakarak isyanı bitiriyorum..."
söylediği, yaptığı her 10 şeyden 9 tanesi gibi şov amaçlı söylediği sözlerdir. en baştan atatürk ün yerine özür nedir ? ikisi eşit kişiler mi ki onun adına özür dileyecek.. 20 senedir rte yi alkışlayıp oy verenler bu kadar görmez-duymaz oldukça böyle söylemleri daha çooook yapar. nasıl olsa ayakta uyuyan milyonlar var.
alevilerden özür dilemiş 10 sene önce. peki sonrasındaki 10 senede neler dedi ? kılıçdaroğlu için "biliyorsunuz kendisi alevi" tarzında söylemleri var. alevilerin ibadethanelerini tanımamışlığı var. alevileri müslüman olarak görmüyorum tarzı söylemleri var. tıpkı zamanında kürtlere kardeşim deyip pkk lıların ayağına hakim savcı gönderip işi bitince kendisi hariç herkesi pkk cı olarak yaftalaması gibi. veya esad ile ailecek tatillere gidip kardeşim esad deyip çıkarları ters düşünce ülkedeki herkesi esadçı gibi yaftalaması gibi. veya feto ile 11 sene ülke yönetip çıkarlar çatışınca kendisini parü pak ilan edip herkese fetocu demesi gibi..
ülkede öyle bir kitle var ki hiçbir şeyi görmüyor duymuyor anlamıyor. nasıl bu hale geldiler insanın aklı almıyor. balıktan farkları yok 10 saniye öncesini hatırlamıyorlar kafaları sürekli resetlenip duruyor.
Sen ülkenin milletinin askerini karakol basıp öldür, aklınca devletçilik oyna, sonra da çıkıp devlet haddini bildirince katliam... Yok ya! Ben tayyip'i sevmiyorum diye askere, polise kurşun sıkarsam ya da benim dedelerim sıkmışsa; tabiki devlet içinden geçer alayının. Geçsin de... Üç kuruşluk aklıyla kimse devlete kafa tutamaz. Tutarsa; ebesinin örekesini tersten görür, kusura bakmayın! Hükümete icraatlarından dolayı karşı çıkmak ayrı, devletin ve milletin birliğine kast etmek ayrı...
toplumda yaşanmış böyle dramlar ve trajedileri basit oy kaygısı güderek, sadece ırk mezhep bazında ele alarak ne yapılmak isteniyor anlaşılmaz durum (anlıyorum da... neyse) ingiltere arşivlerinde yaptığı araştırmalarla tanınan türk tarih kurumu şeref üyesi prof. dr. salahi r. sonyel'in araştırmalarını bir okuyun.
gizlilik kararı ve yayın yasağı kalkan ingiliz istihbarat çalışmaları açıklandı. özellikle türkiye cumhuriyeti kuruluşu ve sonrasında yaşananları okuyun.
ya da elin gavuruna (!) inanmıyorsanız cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, milli savunma bakanlığı, genelkurmay başkanlığı arşivlerini paylaşın da bilelim.
türkiye cumhuriyeti devlet olarak ya da atatürk kime sen kürtsün, sen alevisin, sen sunnisin, sen busun sen şusun diye katliam yapmış?
hatırlayın, bu ülkeden nüfus göçü oldu.
müslüman olmayan bu ülke vatandaşları insanları bu ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
üstelik müslüman olmayan ama türk olan bu ülke insanını rum diye yunan diye hristiyan diye yolladık ki; bu insanlar türk ve müslüman olmasalar bile bu ülkeden yollanmamalıydı.
acıdır ki hristiyan diye yolladık ama bunların içinde türk olanlar da vardı.
araştırın, okuyun, insanlık dramıdır bu.
kimin zamanında oldu?
atatürk.
mübadele olarak bilinen karşılıklı göçü türkiye mi istemişti?
atatürk mü istemişti?
hayır, ingiltere fransa, italya, yunanistan başta olmak üzere bu ülkeler yeni kurulan türkiye cumhuriyetini ekonomik ve sosyal açıdan devamlı dışa bağımlı kılmak, kapitülasyonları korumak, türkiye'nin türklerin nüfus ve etki alanını yok etmek için 1918 den beri konuştuğu şeydi.
ama 1923 ile yaşanılan küçük asya felaketi sonrası trakya ege balkanlar (girit rodos başta olmak üzere) bu bölgelerin türklerden arınması hiç olmazsa yapılması gerekirdi.
aslında plan avrupa balkanlar ege trakya ve sonrasında anadolu işgali ile sonrasında yapılacak bir nüfus hareketi göç sonunda bu topraklarda türk varlığı yok edilecekti.
zaten lozan da bunu dile getiren resmiyete döken de lord curzon ve milletler cemiyeti adına lozan da konferansa katılan norveçli delege dr nansen olmuştu.
bu durum türkiye'nin atatürk'ün istediği onayladığı bir şey değildi.
tıpkı kerkük musul ve 12 adalar gibi ama türkiye'nin ne imkanı ne zamanı vardı.
neden mi?
bu topraklarda hep varolma savaşı içindeydi tc.
kurtuluş savaşı sırasında ali batı isyanı, cemil çeto isyanı, milli aşireti isyanı ve en tehlikelisi de koçgiri isyanı oldu.
inönü savaşlarında yunan hücumu ile aynı anda başlayan isyan, neredeyse milli mücadeleyi bitirecekti.
kurtuluş savaşı sonrası ise
1. Nasturi (1924),
2. Şeyh Sait (1925),
3. Raçkıtan ve Raman (1925),
4. Sason (1925),
5. Ağrı (1926),
6. Koçuşağı (1926),
7. Mutki (1927),
8. ikinci Ağrı (1927),
9. Bicar (1927),
10. Asi Resul (1929),
11. Tendürük (1929),
12. Savur (1930),
13. Zeylan (1930),
14. Oramar (1930),
15. Üçüncü Ağrı (1930),
16. Pülümür (1930),
17. Dersim (1937-1938) isyanları oldu.
mübadele ile bu ülkenin en yetkin yetişmiş sanatçı esnaf ticaret erbabı insanları ülkenin elinden bağrından alındı.
mübadele ile avrupa balkanlar ege adalar da türk kimliği yok denecek kadar silindi.
ne buna karşı durabildik ne de kerkük musul adalar'ı milli misak sınırlarında tutabildik.
yukarıda ki içimizde olan hainlerle cahillerle yobazlarla uğraştık. tıpkı menemen de olduğu gibi, dersim de olduğu gibi, türk veya kürt hangi ırk hangi millet olduğu değil, nasıl bir ihanet içinde oldukları önemli.
çerkez ethem kürt isyanı mı?
anzavur isyanı kürt mü?
afyon karahisar isyanı kürt mü?
bolu adapazarı isyanı kürt mü?
konya da isyanlar kürt mü?
tüm bu isyancıların elebaşları yakalanınca asıldı, yakalanmayanlar da sahiplerine yunan ingilize sığındı.
tüm bu süreçlerde yaşanan acılarda özür diyecek olan atatürk mü, cumhuriyet mi?
tüm bunları bilmeden kalkıp kimse kimse adına özür dilemesin.
üstelik bu ayaklanmalar hep aşiret tarikat şeyhleri şıhları tarafından çıkarılmış, cahil halk kandırılmış, yabancı destek maddi çıkar sağlanarak yapılmıştır ve sonu hüsran olmuştur.
Çok yanlış hatalı ve olmaması yapılmaması gereken davranış.
30 40 yıl sonra da biri çıkıp taş üstünde taş kalmayan Diyarbakır Sur ilçesi başta olmak üzere PKK ile yapılan çatışmalarda harap olan Doğu'da bazı yerleşim bölgelerini, mecburu göçleri bahane ederek siyasetçi veya idareci biri bu görüntüler için
Ne PKK Kürtleri temsil ediyor, ne Seyyid bilmem ne alevileri temsil ediyor.
Ortada bir ihanet bir terör vardır.
Kimse alevilik kürtlük Türklük demokrasi özür Özgürlük Türkiye vs diye basit oy hesapları yapıp aklımızla dalga geçmesin.
Osmanlı da alevi veya gayrimüslim Sünni Türk Kürt Arap Rum Ermeni vb vatandaşlarına baskı göç uyguladı.
Bir kimlik bir din için mi bunları yaptı?
Bunlar bir devlet idaresinde olan olması gereken savunma idare mekanizmasıdır.
Çeşitli Türk boyları Ermeni Rum ve Alevi Sünni şafi çeşitli mezhep inanç kimlik sahibi insanlar Osmanlı'da da zorunlu iskân yer değişimine uğradı.
Coğrafya siyasi askeri vb gerekçelerle bunlar devlet yapısında zaman içinde doğru veya yanlış kararların uygulamasıdır.
Bu çatışma eylemleri bir inanç kimlik ideoloji bazında değerlendirmek çok yanlış ve hatalıdır.
içerik olarak değilse de "uslup" olarak sevindiğim özür.
Çünkü bizde nasıl istifa etme kültürü hangi parti olursa olsun yoksa, devlet olarak özür dileme kültürü de yok.
senin çapın ne ki de özür diliyorsun diye sorarlar adama. Bir tarafta, bağımsızlık için aile bile kurmayıp özel hayatını tamamen feda eden atatürk; diğer tarafta oğlu asker kaçağı, kızı amerikalarda okuyup aylık 50 milyara yakın maaş alan armatör tayyip.
erdoğanın haddini aştığı durumdur. bu alevi merakı nedir böyle merak konusu. sen kimsin ki özür diliyosun. özür dilencek bir durum olsa zaten atam dilerdi.
sanki kendi alevileri çok düşünüyor üst düzey devlet kadrolarına alevileri almıyorlar onları işsiz bırakıyorlar bu kadar savunuyorsan iş imkanı sun hakkıyla biryerlere gelen alevilerin mülakatlarla önünü kesme.
sivas katliamı davasında ki katillerin avukatlığını kimler yaptı biliyor musunuz? akp kurmaylarının en ünlü isimleri. peki cemevlerini ibadethane saymayan kim? tayyip bey'in ta kendisi.
elimizde bu gerçekler varken, daha dün kılıçdaroğlu'nun aleviliğini ağzına alan bu insanın atatürk düşmanlığı için bu açıklamayı yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriyiz.
vallahi bana samimiyetsizliğin resmini çiz deseler, direk tayyip erdoğan resmi gösteririm.
"AKP'nin Dersim'le yüzleşebileceğini, ama gerçekten yüzleşebileceğini safça düşünen varsa, Başbakan'ın konuşmasında Necip Fazıl üstadının izinden giderek Dersim'de katledilenleri "din mazlumları sınıfına" dahil ettiği cümleleri yeniden okumalıdır. Din adına her türlü karanlık işe bulaşmış bir siyasi geleneğin devamcıları Dersimlileri "din mazlumu" ilan ediyor ve Erdoğan "kendi tarihini sorgulamayanlar başkalarını eleştiremezler" diyor.
Bunu niye yapıyorlar, esas olarak bu soru üzerinde düşünmek gerek. Yeni rejimin, ikinci Cumhuriyet'in artık ne denli muktedir olduğunu göstermek için mi? Belki. Yönsüz CHP muhalefetini kum torbasına çevirebileceklerinin farkına vardıkları için mi? Olabilir."
erdoğan kendi adına belki özür dileyebilir ama devlet adına hatta atatürk adına kimseden özür dileyemez. bu isteyerek yada istemsizce yapılan bir hatadır.
eğer bugün bunlardan özür diliyorsak dincilerin katlettiği insanlar içinde özür bekliyor bu insanlar.
kubilayları kesenler, madımak ta insanları yakanlardan özür dilesin. sonuç?
burda yapılan sadece atatürk'ü boka batırmaktır başka birşey değildir.
