iki rakibinden on metre önde yarışa başlaması anlamına gelen ve cumhurbaşkanı seçimi kanununun 11. Maddesinin birinci fıkrasında "Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır hükmüne aykırı ve etik dışı haldir.
erdoğan başbakan olarak kamu gücünü seçimde kullanması en mümkün kamu görevlisidir. yasada açıkça başbakan'dan söz etmese bile, genel tanımın içinde başbakan da vardır. en basit memur bie istifa etmek zorundayken en üst dereceli memurun istifadan muaf sayılmasına imkan yoktur.
erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, seçimin meşru olmadığı ve geçersiz sayılması gerektiği söylenecektir ve söylenenler tamamen haklı da olacaktır.
seçim kazanmak uğruna yasaları ve etik kuralları her zaman bir yana bırakan erdoğan c.başkanı seçildiğinde yeni bir gerilim kaynağı da elde etmiş olacaktır. bir taşla iki kuş, ama hangi ahlaka sığar ?
örnek olarak obamayı göstermiştir.
ama gel gör ki bundan önceki seçimlerde cumhurbaşkanlığına giden herkesin istifasını adaylıkları ile beraber almıştır.
öncekiler enayi ve keriz miydi.
yoksa amaç yargılanma yada başbakan vasfının getirileri ile cumhurbaşkanlığına oynamanın daha avantajlı oluşumu.
mesela beyfendinin desteklediği ve mühimmatlandırdığı terör örgütlerinin rehin aldığı vatandaşlarımız hakkında kendisi oy kaybeder diye yayın yasağı koyulması ve vatandaşlarımız hakkında hiç bir bilgi edinememek zorunda bırakılmak gibi.
sezer'in tbmm tarafından seçildiğini, 10 ağustos 2014 de ilk kez halkın oylarıyla c.başkanı seçimi yapılacağını unutturmaya çalışan takunyacı eniklere normal gelen durumdur. anayasa mahkemesi başkanı bir hakim ile kamu gücünü elinde tutan despot bir başbakanı bir tutmaları ise ayrı bir komedi.
vesselam rte kendi çıkardığı yasaya göre istifa etmek zorundadır. ama etmemekte ve yasayı çiğnemektedir.
adam king olm istediğini yapar kimsede bişey diyemez. tamam ben de sevmiyorum ama gerçek bu. sikinde olmaz. deseki şu andan itibaren ben cumhurbaşkanıyım cehapeyle mehapeyi kapattım yine bişey diyemezler. adam streteji oyunu oynar gibi ülke yönetiyor amk. işidide bu kurdu pkknın üstüne salıcak seneye.
Kendisi bütün ahlak kurallarına, kanun ve düzene karşı gelip ben yaparsam yanlış olmaz kimse nasıl olsa bir sik diyemez mantığıyla hareket ettiğinden şaşırtmayan hadisedir.
postalcı enik diyerek insanları aşağılayan bazı zatların, kendi ustalarının çıkardığı yasadan bi haber olması ve yine tipik akapeli örneği gibi bugünü yine yıllar öncesinden örnekler vererek kapatmaya çalışmaları göt ilt gülünesidir.
ulan olm şöyle 2. mahmud zamanından örnekler ver de bir şeyler öğrenelim bari...
dersim katliamını sür öne olmadı...
250 sene önce londra başkanlık seçimlerindeee...
vay anasını, bu insanlar da düşünüyor, aynı ülkenin vatandaşıyız üstüne üstlük.
aysun kayacı'ya hak veriyorum artık. çobanın oyu kadar bile değeri yok bu malakların oyunun. nasıl olsa satılık oylar hepsi.
1850 yılında ingiltere'de bir maden kazasında 1500 işçi öldüğüne göre, erdoğan'ın istifa etmesine gerek yoktur. hiç mi tarih bilmezsiniz bre postalcılar !
Cumhurbaşkanlığı seçim kanununun 11. Maddesinin birinci fıkrasında "Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır Bu durum, YSK tarafından aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir" hükmü yer alıyor.
demek oluyor ki, en yüksek kamu görevlisi olarak istifa etmesi hem yasa hem de etik bir mecburiyettir. ama kendisi bu iki unsuru işine geldiğinde uyar, gelmediğinde uymaz. sorun da buradadır.
ancak şu var ki, yasaya ve etiğe aykırı davranışın yaptırımları bir gün gelir o kişinin karşısına çıkıverir.
ama burda eşitlik ve adalet ilkesinde aykırı davranılmış oluyor buda yasada var eşitlik ve adalet ilkesi yetki gücünü kullanmasıyla gerçekleşiyor seçim çalışmaları için örtülü ödenekten yararlanmasıda buna bir örnektir.
Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu, aday olacakların görevden ayrılması ve dönmesini düzenliyor. Hâkim, savcı, asker, memur herkes için bir düzenleme var. Sayın Başbakan bunun dışında değildir. Böyle bir ayrıcalık olmaz. Başbakan, etik olarak adaylığı kesinleştiğinde istifa etmeli. istifa etmezse ne olacak? Emrinde 2 milyon silahlı güç var, uçaklar ve devletin olanakları var.
yani örtülü ödeneği seçimlere akıtabilir eşitlik ve adalet ilkesine aykırıdır.
aynı şekilde yetkisini yayın yasakları içinde kullanmakta.
rehin alınan vatandaşlarımız hakkında yayın yasağı konuldu . oy kaybetmesin diye.
yani bir yasaya bir aykırılığı var cumhurbaşkanlığı seçiminde yetkisini kullanamaz kullanıyorsa aykırıdır ki kullanıyor.
ama yürütme yetkisini kendilerine bağladıktan sonra yargılanmaları ve hesap sorulması yolsuzluk soruşturması gibi yılan hikayesine dönecek o zamana kadar seçimler kapıya dayanacaktır.
sezerin istifa etmemesini "ama o tbmm tarafından seçildi yea..:(" diye kıvırmaya çalışanların çıkmasına vesile olmuştur.
yav he he, kimin tarafından seçilmesine göre kanun değişiyor değil mi? tbmm seçince istifa etmeye gerek yok diye bir kanun mu var?
mesele istifa etmesi değil, mesele %60 çakacak olmasıdır.
koymaya geliyor tayyip reis.