bazılarını çok şaşırmış görüp ben çok şaşırıyorum. bu anayasa ve bu sistem ancak aynı görüşte partilerin yaşamasına izin verir. akp aynen mhp ve chp gibi milliyetçi muhafazakar bir partidir. diğerlerinden farklı olarak din ögesi daha çok egemendir. islam dininin sola yatkın teolojisi, hümanist yaklaşımı aynen akp içinde de vardır. mhp ise bu konuyu önce türklük sonra müslümanlık diyerek kendi içinde çözümlemiştir. alevilerin hakimiyetindeki chp ise alevi türklerden ve dindar olmayan türklerden başkasına hitap etmez.
bildiğiniz gibi ülkemizde sol(hümanist) bir parti zaten yok sola en yakın parti dini gerekçelerle hümanist olan akp ise gerçek bir sol değildir. birileri aynen chp'yi sol parti olmasını arzuladığı için solcu görüyordu, aynısı akp'ye yapılıyor. bu obama'nın nobel barış ödülü alması gibidir. adama olmadığı ama olması istenen bir misyon yüklemek ona kabul ettirmek değildir.
akp'nin veya sünnilerin hümanizmi kendinden olmayanı rahat bırakmaktır. onu savunup tepesine çıkarmak değildir. hele üzerine geliyor ve kendine suç isnad ediyorlarsa kendini savunmak dininin emridir.
şimdi medya veya orda burda çok görüyorum. akp için, chp ve mhp çizgisine çekildi gibi söylemler duyuyorum.
büyük harflerle yazmak isterdim. akp sol uygulamalar barındırsa bile sol değildir. birileri bunu anlamak istememiş. çok istiyorsanız chp'ye, akp'ye sol misyon yüklemek yerine kendiniz sol bir parti kurun. burdan anlayacağımız şu ki demokratik çerçeveye islam çok güzel uyum sağlayabilecek hümanist yaklaşımlar barındırmakta ve demokrasiye oldukça uygun. kendinden olmayana şiddet içeren faşist yaklaşımlardan uzak. onlara da aynen kendinden olanlara olduğu gibi haklar vermeyi kabul ediyor. ancak müslüman mahallesinde de salyangoz sattırmıyor.
edit: bu arada ucuz iş gücü bulmak için kaçaklara müsaade ederek çalıştıran avrupa ile zaten ucuz iş gücüne sahip türkiye'yi kıyaslamak oldukça hatalı. avrupa bilerek ve isteyerek kaçaklara müsaade ediyor. canı istediğinde(imkanları müsait olduğunda) bu kaçakları zaten sınır dışı edecektir. türkiye ise kanunların çokta tınmadığı, rüşvetin ve yolsuzlukların geçmişinde kanıksandığı bir ülke. kaçaklarla fazla mücadele edilmemesiyle kaçak işçiler gelebilmiş. bunda hükümetlerin bir suçu yok. yeterli mücadele etmemek belki suç sayılabilir. fakat bu yerleşmiş bilinçli bir politika değil. bizim kaçaklara ihtiyacımız yok. avrupa ise kaçaklar olmasa ekonomisi batacak ülkelerle dolu. yunanistan'ı görüyorsunuz. avrupalılar kaçak işçileri sömürerek ekonomisini ayakta tutuyor. bizim ise zaten kendi vatandaşlarımız kendi ülkesinde kaçak çalıştırılarak sömürülüyor.
tayyip erdoğan ın ikdirarı boyunca yaptığı bence en talihsiz açıklama. ne olursa olsun insanlar siyasi malzeme olarak kullanılmamalı. ülkende kaçak işçi çalışıyor ve sen bunun farkında mısın? sınır dışı edersin olur biter.
sırada kim var diye merak ettiğim yeni nesil kıyımdır.
ayrıca : bu ülkeyi yönetenlerin bilmesi gereken önemli iki durum var.
birincisi : vatandaşın adına af çıkarma hakkına sahip değilsiniz. çünkü orada siz sorunun bireylerinden biri değilsiniz ki kimi kimin adına affediyorsunuz?
ikincisi : siz sadece benim atadığım yönetensiniz. bu ülke sizden çok benimdir tamam mı? biz dostça beraber yaşarken çıkarları için farklılıkları kullanan ve durumdan faydalanmaya çalışan sizlersiniz. benim adıma benim ülkemden kimseyi kovamazsınız.
lütfen ! yetkiniz, konumunuz her ne olursa olsun, haddinizi biliniz. yoksa sandıkta biz bildirmesini biliriz.
hiç bir ülke başbakanına ait değildir. ülke halkındır ve yönetimdeki asıl söz sahibi çıkarını gözeterek yönetmeye çalışan kıytırık yöneticiler değil halktır, halk.
egeden kovulan rumların evleri asıl sahiplerini özlediğinden ne kadar restore edilse de göz yaşlarını gizleyemiyor.
adama bu zamana kadar neden tuttun diye sorarlar. kaçak işçiler elbette ki sınırdışı edilmelidir. Lakin ermeni de olsa insan hayatının siyasete malzeme olması hiç hoş değildir. siyasi olaylar böyle gelişmese bu insanlar ülkede rahat rahat çalışacaktı. Hani nerde bu ülkede kanun nizam? siyasete göre mi şekilleniyor, değişiyor?
100 bin ermeninin sınır dışı edilmesi değil, 100 bin kaçak çalışan ermeninin sınır dışı edilmesidir.
siz avrupaya bir gidin bakalım kaçak çalışmayı bırak 3-5 gün içinde geri döneceğiniz bir iş gezisi bile olsa hava alanında kendinizi bok gibi hissetmenize neden olan sorular sorarlar.
kaçak çalışanları sınır dışı etsinler bu vatandaşlarımıza karşı olan görevleridir.
bu zaman kadar kalmaları bile hata olan güruhun sınır dışı edilmesi. ülkede bir yığın işsiz genç varken onların kalması uygun değil zaten, menfaaten burada tutuluyor olsalarda. ama aslında gitmesi gereken 10 milyon küsürlük bir güruh daha var ama neyse...*
kaçak çalışan ermenileri sınır dışı edilmesi olayının başbakan tarafından dile getirilmesidir. dünyanın her tarafında kaçak çalışan diğer ülke vatandaşları sınır dışı edilebilir, bunda herhangi bir kanun dışılık, faşizanlık veya herhangi bir durum yoktur.
hayatımda heralde ilk defa başbakanı savunuyorum. ama politika yaptığın ve yedirebildiğin blöflerin toplamıdır. bu gibi mesajlar pozitif etki yapabilecektir, ama sonuçlarını çok etkili kullanmak lazım zira terse dönebilir.