öncelikle, 13 05 2014 tarihinde meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden tüm işçilerimize Allah tan rahmet diliyorum. şu andaki (14 05 2014 - 19:01) resmi rakam 245. sönen 245 ocağın hesabını eğer ihmal var ise elbetteki birileri vermek zorunda.
asıl sorun ise şurada başlıyor: erdoğan neden protesto edildi?
açıklamaları her ne kadar iç açıcı olmasa da kendisi türkiye cumhuriyeti devletinin başbakanıdır, soma kömür işletmeleri holdinginin genel kurul başkanı değil.
resmi tutanaklara göre bahsi geçen kömür madeninin düzenli olarak yapıldığı görülmekte. fakat itü maden mühendisliği bölüm başkanının da belirtmiş olduğu üzere bu denetimler insanoğlu tarafından yapılıyor ve insanın olduğu her yerde "insan hatası" payı bulunmakta. madem birileri suçlu bulunacak, insan hatasını en aza indirmeyen denetim neden protesto edilmedi?
halkın belki bu adama karşı birikmiş bir nefreti var, ama bütün ülkenin birlik beraberliğini göstermesi gereken bir gün başbakanı protesto etmek için elbette ki en uygun gün değildir.
benim asıl asabiyetim, özellikle son dönemlerde türkiyede ve dünyada yaşanan her olayın siyasi hale getirilmesidir. durum öyle bir hal aldı ki, muhalefet mensubu birisi yolda yürürken ayağına taş çarpsa bunu hükumetten biliyor, çıkıyor bağırıyor "rte nin yüzünden ayağıma taş battı!". sonrasında rte çıkıyor bi açıklama yapıyor, bir kısmın nefretini daha da körüklüyor. bu nefreti gören rte taraftarı kitle bu sefer daha da çok "adamlarının" arkasında duruyor. sonuç: her seçimde %50.
şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, türkiye cumhuriyeti tarihinde hiç bir hükumet bu kadar hata yapmamıştır çünkü hiç biri bu kadar uzun süre iktidarda kalmayı başaramamıştır. her gelen hükumet yakınlarını bir yerlere getiriyor, zengin ediyordu ve bu bilinen bir gerçekti. zaman bu kadar uzun olunca da zenginleşen insan sayısı da artıyor.
sosyal medyada insanlar artık açık açık "başbakana orada neden suikast düzenlemediniz", "bir vatansever çıkıp orada kafasına sıkamadı mı?" diye yorumlar yapıyor. evet evet, "vatansever" bir insandan kendi ülkesinin başbakanına suikast düzenlemesini istiyor. insan gerçekten hayret ediyor. dünya tarihinde ülkelerinin liderine suikast düzenleyip, bir daha iki yakası bir araya gelmiş bir ülke gösterir misiniz bana? (amerika diyecek olan yazarlara peşinen cevap: ülkenin gelir dağılımı, işsizlik, evsiz sayısı, cari açık gibi rakamlarını inceleyin. amerika askeri olarak süper güçtür, kriz zamanı orta doğuya bir bahane ile savaş açar (bkz: savaş ekonomisi) ve bir süre daha idare eder. başka hiç bir şey yok.)
ama daha önce belirttim, yine belirtiyorum ki bu adamlar 3 kasım 2002 den beri buradalar, ve bir süre daha burada kalırlar. sen-ben-onlar istese de kalırlar, istemese de kalırlar.
sorumu tekrarlıyorum; bugün biz, dün yaşanan elim faciadan dolayı neden ülkenin başbakanını protesto ettik?
edit: yediğim eksilerden anlaşılan o ki, sözlükteki arkadaşlarımızın çoğu "sorgulama"yı yanlış anladı. ben ahmet mehmet taraftarı değilim, ben ülkede bi ara gündem konusu olmuş "apolitik" gencim. sadece güncel olaylarla ilgili şahsi sorgulamamı yapmak, ve sözlük ortamında diğer arkadaşlarımın fikirlerini öğrenmek amacıyla yazıldı bu sorunsal.
battığı boktan kurtulmak adına saçma sapan konuşmasından dolayı olabilir mi? kendi de biliyor suçunu, bunu örtbas etmeye çalışıyor. işin kötü yanı günah kısmını, kul hakkı kısmını örtbas edemeyeceğidir. nasıl müslüman anlamak da mümkün değil arkadaş.
çaldılar, çalmadık dediler.
hile yaptılar, alnımızın akıyla dediler.
çocuk öldürdüler, orada ne işi vardı dediler.
maden işçilerini öldürdüler, literatürde iş kazası diye bir şey var diyerek halkı bilinçlendirdiler.
değişik adamlar vallahi. bu kadar vebalin altından şeytan kalkamaz yahu. sen neymişsin be tayyip başgan.
Madde 11 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, maden hakları ile ilgili bütün faaliyetlerin yürütülmesini ve vecibelerin yerine getirilmesini kontrol ve denetimini yapmak ve yönlendirmek için teknik ve mali konuları yerinde incelemek maksadıyla ihtisaslaşmış diğer Devlet kuruluşlarından da yararlanarak inceleme raporu hazırlatır.
Birinci fıkraya göre yapılan inceleme sonunda gerçek dışı ve/veya yanıltıcı beyanda bulundukları tespit edilenler hakkında 10 uncu madde hükümleri uygulanır.
inceleme yapacakların nitelikleri, incelemenin nasıl yapılacağı ve raporların tanzimi ile diğer hususlar yönetmelikte belirtilir.
azıcık okusak, araştırsak, denetim raporunu hazırlamaktan "ilgili devlet kuruluşları", raporu incelemekten ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın sorumlu olduğunu öğrenebilirdik.