Türkiyeye dönüş yolu üzerinde Atlantik Okyanusunun karanlığını izleyen Başbakan Erdoğan, yola çıkmadan hemen önce Cenevre II süreci ile ilgili yaptığı ipe un sermek yorumunu düşünüyordu büyük ihtimalle
Bu saptamasından iki gün sonra girdiği Beyaz Saraydan, Cenevre II konusunda görüşüm değişti diyerek çıkmak zorunda kalmış olmasını hazmedemiyor, için için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğluna kızıyor olmalıydı
ESAD KAZANDI, ERDOĞAN KAYBETTi
Davutoğlunun Esada 6 ay süre biçen stratejik derinliğine düşmesine mi yanmalıydı, yoksa bu siyasi mücadelenin çıtasını Ya Esad, ya Erdoğan mertebesine çekmiş olmasına mı?
iki yılı geride bırakan mücadele hem içeride hem dışarıda artık böyle algılanıyordu: Erdoğan varsa, Esad gider ya da Esad kalırsa Erdoğan gider!
Kim gidecekti?
Hürriyete konuşan Uluslararası Kriz Grubunun Türkiye Proje Direktörü Hugh Pope, tabloyu net özetlemişti: ABD sırtını sıvazlıyor fakat Erdoğan artık yalnız! (Hürriyet, 20 Mayıs 2013).
Pope aslında hem ABDnin hem de Erdoğanın çaresizliğini resmediyordu
Erdoğan için daha kötüsü ise bu karanlık tablo içinde kendisine el uzatan yegâne kuvvetin israil oluşuydu Çünkü biliyordu ki, israilin kendisini kurtaracak eli, tabanı tarafından kırılacaktır!
Erdoğan artık durumun farkındaydı ve biliyordu ki, kaderi ABDnin kaderi gibiydi: Washington yola devam etse de yenilecek, geri adım atsa da yenilecek! Artık mesele hangi sonucun daha az maliyetli olduğuydu
ERDOĞANIN YAPACAĞI 9 iŞ
Ancak her şeye rağmen Erdoğanı şerefli bir yenilgiye taşıyacak yol vardı:
1. Öncelikle Cenevre II sürecini sulandırmayacak; iranın katılımına engel çıkarmayacak ve Esadsız çözümü önkoşul yapmayacak!
2. Beyaz Sarayda ilk kez terörist demek zorunda kaldığı Suriyeli muhaliflerle ilişkisini hızla kesecek. Balkanlardan, Kafkaslardan, Suudi Arabistandan, Libyadan ve Afganistandan gelen Cihadistleri geldikleri yere geri gönderecek.
3. Türkiyeye zorunlu gelen Suriye halkıyla bu teröristleri kesin çizgilerle ayıracak ve gereğini yapacak.
4. Sınırı ÖSO-PKK-El Kaide üçlüsüne fiilen bırakan anlayışı terk ederek, Türkiyenin sınırlarını yeniden güvenli hale getirecek.
5. 910 kilometrelik Suriye sınırının yeni kışkırtıcı eylemlere sahne olmaması için Türk Ordusuna kesin talimat verecek ve tam yetkiyle görevlendirecek.
6. Reyhanlı saldırısına zemin hazırlayan siyasi çizgiyi terk ettiğini fiilen gösterecek ve saldırıya dâhil olanları Türk adaletinin önüne getirecek.
7. MiTe, Şamla temasın adım adım sağlanabilmesi için El Muhaberatla görüşme emri verecek. istihbarat örgütlerinin teması, kısa bir süre içinde diplomatik teması getirecektir.
8. Ahmet Davutoğlunu görevden alacak. Yerine getireceği kişiye vereceği ilk talimat, Türk Dışişleri Bakanlığını eski iç organizasyonuna döndür ve bölge merkezli dış politika uygula olacak!
9. Ankaranın Moskova ve Tahranla üçlü bir müzakere mekanizması kurmasını sağlayacak. Üç ülke önce Suriyede sonra da Irakta barışı sağlayarak, bölge istikrarının dayanağı olduğunu gösterecek.
ERDOĞAN KAYBETTi, BÖLGE KAZANDI
Gerisi ulusal çıkarlar bağlamında adım adım gelecektir:
Türkiye Washingtondan değil Ankaradan yönetilecektir.
Türk Ordusuna yapılan tertip sona erecek, Ergenekon davası düşecek ve Silivri boşalacaktır.
Türksüz yeni anayasa girişimi tümden iptal edilecek ve başkanlık sistemi tartışması bitirilecektir.
Türkiyeyi bölünmeye götüren Açılım süreçleri kesilecek ve Türk milletinin en büyük iki parçası olan Türkmen ve Kürt milliyeti arasına konulan ayrılık hançeri toprağa gömülecektir. Milliyetlere bölme çabası, milletleşme sürecinin hızlandırılmasıyla tarihe gömülecek ve barış gelecektir.
Komşularla barışacak ve komşularda barışa destek verecek Türkiye, yurduna da barış getirecektir.