Türkiye'nin medya patronunun ölüm haberini kendi medyası veremiyor, saatlerdir kendi gazete ve televizyonlarından bu ölüm haberi biz fanilere aktarılmıyor. Sadece bu bile, en büyük medya patronunun ölüm haberini kendi medyasının sansürlemesi Türkiye'de medyanın halini özetliyor.
Kötü anılarak ölmek de bir tercihtir. salya sümük ağladığı telefon konuşmasıyla, Doğan medyasına hukuksuz bir şekilde çökmesi ve yandaşlığıyla hiç iyi hatırlanmayacak.
türk futbol tarihinin en başarılı ismi yıldırım demirören'in babası olan efsanevi iş adamı. kanımca karizması ve tecrübesiyle uefa başkanlığı görevini layığıyla yerine getirebilir.
"ağlamak nasıl bir şey lan" sorusunu akla getiriyor.
hayatının hiçbir döneminde aman aman zengin olamamış ama kendi yağında kavrulan bir adam tanıyorum. yaptığı işi türkiyede yapan başka kimse yok. sanatından para kazanan bir adam.
evli, bir de kızı var. ortakları tarafından ihanete uğruyor. 53 yaşında başka bir şehirde sıfırdan başlamaya çalışıyor. şehrin bir ucundan bir ucuna yürüyor çünkü dolmuşa verecek parası yok. sağanağın altında gidiyor onca yolu.
o da mesela ağladı bugün. öyle gazete patronu gibi dertleri yok. "baba okula başlayayım artık n'Olur" diyen kızını okula göndermek istiyor. kirasını ödemek, yemek yemek istiyor. mesela porsiyonu 15 lira olan et döner onun için çok şey demek.
bir de bu adama bakıyorum. "biz" diyor "bu işe nereden girdik allahım". adamın derdine bak, bir de daha bu sabah çaresizliğine tanık olduğum adamın derdine.
ağlamak nasıl bir şey lan! insanlık nasıl bir şey! vicdan tam olarak nerede bulunur? ya da bademcik gibi bir şey mi bu? sonradan aldırabiliyor muyuz?
ulan o kadar zoruna gidiyorsa o gazeteyi sat. satma ya bağışla. milyon dolarlarınız var. bir ada alıp tarıma başlasan 7 sülalen aç kalmaz senden sonra. ya neyin hırsı arkadaş bu! sen koca memleketi maniple et, istenmeyen haber yapma, sana da bir şey olmasın hee mi?
gerçi yine bir şey olmayacak. telefonda timsah gözyaşları.
benim bu memlekete, bu memleketin insanına, kurumlarına, geleceğine zerre inancım yok. riyakar insanların yaşadığı
riyakar insanlarca yönetilen, % 99'u müslüman bir ülke çünkü burası.
"Zalim Allah'ın kılıcıdır, onunla önce intikam alır, sonra da ondan intikam alınır" oğlu ile karakartalıma ettikleri zulmün hesabının kesilmeyeceğini umanların Düşeceği duruma tepetaklak oturandır
80'li yılların başında beşiktaş batmaktan kurtarmış iş adamı. oğlu ise tekrar kulübü bu noktaya getirmiştir. yani beşiktaş, demirören ailesinin oyuncağı.
