Yazarlık kisvesi altında vatan hainliğinin, kürtçülüğün ve pkk propagandasının ağababasını yapan bir adet pkk lı. Henüz insan sınıfına duhül etmemiş organizma.
Ulan ''tarihçiyim'' diye sağda solda geziyorsun ve bir yandan da alevilikle pkk yı aynı çatı altına sokmaya çalışıyorsun utanmadan. Sen daha aleviliğin tarihini bilmiyorsun ulan! istiyorsun ki her alevi türk vatandaşı da pkk ya destek versin. Aleviliği kürt tekeline çaktırmadan almak istiyorsun.
Neden azerbaycan türkleri alevidir, neden harezm türkleri alevidir zerre haberin yok. Bi bilsen aleviliğin esasen türklerin arasında yaygın olduğunu. Kürt nüfusunun yüzde kaçı alevi ulan? Alevilik tekelleşecekse ve bir milliyete dayanacaksa bu en başta türkler ile araplara dayanır, ne farsa ne de bir avuç kürde anladın mı pabucumun tarihçisi?
Kabahat sende değil, senin gibi hıyanet-i vatan içinde bulunan bir organizmayı 'tarafsız bölge' programına çıkarıp konuşturanlarda. Ahmet hakan sözüm sana.
Sokaklarda çok geziyorsun erdoğan aydın. Çok gezenin ayağına bok bulaşır haberin olsun. Seni abdullah öcalan da kurtaramaz.
tarihi kendi ideolojik perspektifinde yorumlayan, geriye doğru tarih ve niyet okumaları ile ''gizli kalmış tarihin tozlu raflarına üfürüyorum'' havası veren, (#12496374) bu entry'de de bahsedildiği şekli ile bu tespitleri ve bilgileri hangi kaynaklardan, kanallardan verdiği tamamen muamma bir şahsiyettir kendisi. hani kadir mısıroğlu ve ya mustafa armağan var ya, malum sıkı osmanlıcıdır kendileri. işte erdoğan aydın kişisi de bu iki ismini saydığım zatın zıt yöndeki ideolojiye sahip ve ismi değişik olan versiyonudur. ''osmanlı kötüdür, kötü olmak zorundadır''. kendisinin hipotezi bu yönde olduğu için tarih bile bu şekilde akar.
yazdıkları ve buram buram ideoloji kokan tespitleri ile 2. entry'de bahsedildiği gibi kendisi tipik bir ''hazımsız azınlık'' prototipidir.
kendisine ahmet yaşar ocak, roger savory, montgomery watt, dozy, Julius Wellhausen gibi aklı başında adamların kitaplarını tavsiye ediyorum, çünkü kendisi şarkiyatçıları bile hayrete düşürecek cehalette yazılar yazmaktadır.
ayrıca ne arapça ne farsça ne de osmanlıca'nın (zaten arapça ve farsça'nın sentezidir)zerresini dahi bilmez kendileri. buna rağmen islam tarihi yazabilmeyi başarabilen allame-i cihandır.
sanırım ingilizcesi vardır; roger savory'den okumaya başlasın. hadi yormayalım kendisi türkçe'den başlasın; ahmet yaşar ocak hoca'nın eserleri ile ilk adımı atabilir. çünkü kendisi saydığımız üç dile de vakıftır.
kısacası kendisi bir tarihçi değil, ideologtur.
yazdıklarının tarih bilimi açısından hiçbir karşılığı yoktur. kendisinin etkileyebileceği kesimler ise malumdur.
resmi tarihin dışına çıkabilmiş mutlaka okunması gereken kitapların yazarıdır. fakat farsça-arapça bilmediğini söylentileri umarım doğru değildir. hayır biraz ayıp kaçar çünkü.
odtü'de düzenlenen teoloji sempozyumunda hasan aydın ile birlikte konuşturulan yazar.
kendisi ne farsça ne de arapça bilmemesine rağmen, islamiyet hakkında neredeyse bir külliyat neşretmiştir. hala aynı şeylerle uğraşıyoruz maalesef. türk ateizminin taraftarlarının aklı, sadece islam tarihi eserlerinin derme çatma şerhlerini hüccet getirip, ''bakın islam bu'' demeye yetiyor. taberî tarihinden yaptığı alıntılarla meşhur kendisi. peki, kendisi taberî tarihinin ali bin şimanti adındaki bir şii tarafından değiştirildiğini ve türkiye'de orijinal eserin bulunmadığını biliyor mu? tabii ki de hayır. d&r'daki kopyası var çünkü elinde. adamda birinci el kaynak diye bir şey yok, kütüphane kültürü yok...
türk tarihi böyle yarım akıllıların fantezilerine kurban gidiyor.
istesek de istemesek de o kültürün mirasçılarıyız. bunu değerlendirmek de bizim elimizde. aytmatov'un 'mankurt' tabirini hak eden ender insanlardan erdoğan aydın.
çok geniş tarih bilgisine sahip zamanın da dem tv de yaptığı sol bakış la tanıdığımız eski cumhuriyet yazarı.
alevi sorunlarını konuşmak için katıldığı roj tv programından sonra cumhuriyet atılmıştır.
referandumu boykot edenler arasında kendince nedeni:
--spoiler--
referanduma sunulan mevcut paket, demokratikleşmenin asgari ihtiyaçlarını görmezden gelişi yanında, kendisini hükümetin egemenliğini yayma ihtiyacıyla sınırlamış durumda. bugün önplana çıkarılan iyileştirici maddeler, kullanılabilir olmaktan uzak olup haklar ve sorunlardan söz ederken onları çürütme siyasetinin yansımalarıdır. temel haklara dair açılım yapıyor gibi görünen düzenlemelerin referandum konusu yapılması ise, ayrıca demokrasi nosyonunun istismar edilmesidir. paket, hukuk ve çoğulculaşma değil, hükümetin yargı üzerinde de belirleyici bir konuma yükseltilmesi, yani yök örneğinde de gördüğümüz gibi, vesayet rejiminin odak değiştirerek sürdürülmesini amaçlıyor. nitekim hukuksal altyapıyı değiştirmeyip hakim atama yetkisini yürütmeye devrediyor, böylece kuvvetler birliğini daha da pekiştirerek demokrasinin içini daha da boşaltıyor.
i̇ddiaların aksine paket, temsilde adaleti sorundan saymıyor, emeğin kendini savunmasını zorlaştırıyor, kürtlerin ve alevilerin eşit yurttaşlık talebine kulak tıkıyor, yerindelik denetimini yasaklayarak özelleştirme ve talanın önünü daha da açıyor. bu paket taraf olmayanları bertaraf etmekle tehdit eden, telekulağı büyüten bir egemenlik anlayışının tezahürü. evet denilmesi halinde darbecilerden hesap sorulacağı ve yeni bir anayasa yapmanın koşullarının oluşacağı iddiaları ise, ancak sol vicdanın kaybedilmesiyle mümkündür.
bu pakete evet denilmesi, hrantların öldürülmesine göz yuman, öldürüldükten sonra sağlıklı bir soruşturma yapmayan, mahkemesi süründürülen ve uluslararası yargıya gidildiğinde de hrantları suçlu ilan eden siyaset geleneğinin, yeni bir vesayetle sürmesine meşruiyet sağlayacaktır. özgürlükçü ve sosyal bir anayasa ihtiyacımızı böylesi kuşa çevirip toplumu ölüm ile sıtma arasında tercihe zorlayan bu referandumda boykot, bu her iki seçeneği de kötü olan oyuna karşı gerçek bir demokrasi talebinin yükseltilmesi olacaktır
--spoiler--