bazı çevrelerin içine düştügü durumdur.
öncelikle türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi başbakanı erdogandır. bu açık ve nettir, kişilik olarak begenilir veya begenilmez o ayrı durum. başbakan kanımca görevini layıkıyla yapmaktadır. erdogan için kullanılan ülkeyi sattı, pkk'lıları içimize soktu lafları kesinlikle abest laflardır.
bir kere bir başbakanın görevi orkestra şefligi yapmaktır. yani bir başbakan enflasyonun ne oldugunu tam olarak anlayamayabilir bu onun görevi degildir. onun görevi enflasyonun ne oldugunu anlayacak birisini organize etmektir. onun görevi işe göre adam bulmaktır.
erdogan'ın dış politika açılımları, kürt açılımları yaptıgını söylüyorlar iyi de bu adamın kendi tasarladıgı bir şey degilki bu tamamen dışişleri bakanı davutoglunun insiyatifinde yapılan atılımlar.
ülke ekonomisi satılıyor diyorlar eger satılıyorsa bunun suçlusu ekonomi bakanıdırki ülkenin satıldıgı yok.
erdogan'ı para vb şeyler tatmin etmez onu ancak birilerine komut vermek birilerini organize etmek tatmin eder. erdogan'ın egoları bu tür şeyler üzerine kuruludur , yani bir sınıfta asla arka sırada oturmayı istemez bu onun karakteristik özelligidir. insanlar buna tepki veriyorsa ne ala sen çok iktidar oldun kalk biraz da biz olak diyorlarsa anlarım fakat durupta erdogan ülkeyi sattı denirse işte bu kendini bilmezlik olur.
çekememe değil beğenmeme ya da tercih etmeme durumudur. demokrasi diye bir şey vardı sanki.. ayrıca nedir bu çingene ruhu anlamak mümkün değil. el hareketi eşliğinde "ooh çatla da patla" denmesini de bekliyorum yakında..
tam uyumaya giderken bu başlığı görüp okumamla beraber attığım kahkahaların yüzünden uykuya dair bir kırıntı bile kalmadı. ama ben bu kadar iyi pazarlamacılık yapamam. bu konuda çekememezliğim yok değil. saklayamam bunu.