(bkz: o eski halinden eser yok şimdi) dediğim cumhurbaşkanı hali. unutmadık ama dilinin sivriliğini, agresif yapısının yokuluğu eski halini aratıyor dediğim gerçeklik.
recep tayyip Erdoğan halkın %52'sinin seçtiği, diğerlerine göre daha büyük güce sahip cumhurbaşkanıdır.
cumhurbaşkanlığının görevlerini yabana atanlar bir zahmet okusun.
o istemeden kolay kolay yasa bile değiştirilemez.!!
1982 Anayasası Cumhurbaşkanlığı makamına olağanüstü yetkiler vermiştir.
Bugünlerde, Erdoğan'ı adil bir şekilde yargılayacağız diyenden tutun da, sanki Ak Parti dışında kurulacak 3'lü bir koalisyonun yürümesinin mümkün olacağını dillendirenlere kadar bir çok görüş seslendiriliyor.
Peki bunlar ne kadar gerçek?
Seçim bittiği için bazı gerçeklerin daha yükse sesle dinlendirilmesi gerekiyor.
işte Anayasanın Cumhurbaşkanlığı makamına verdiği yetkiler...
MECLiS
Cumhurbaşkanı istediği zaman Meclisi toplayabilir ve konuşabilir.
BAKANLAR KURULU
Erdoğan, kabineyi kurma görevini kime verirse versin, Bakanlar Kurulunu onaylama yetkisine sahip. Ancak Erdoğan'ın onay vereceği Bakanlar kabinede olabilir. Hatırlayacak olursak, bir önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in istemediği isimler Bakan olamamıştı. (Madde 104-b/2)
Cumhurbaşkanı Erdoğan istediği zaman Bakanlar Kurulunu toplayıp, Başkanlık edebilir. (Madde 104-b/3)
GENELKURMAY BAŞKANI, REKTÖRLER VE MiT MÜSTEŞARI
Genelkurmay Başkanını atama yetkisi Cumhurbaşkanında... (Madde 104-b/4)
MiT Müsteşarı, Müsteşar yardımcıları ve MiT'teki tüm Başkanların atama yetkisi yine Cumhurbaşkanında.. (2937 sayılı MiT Teşkilat Kanunun 13. maddesi)
Yükseköğretim Kurulu üyelerini ve Üniversite rektörlerini seçmek de Cumhurbaşkanının yetkisinde...
Milli Güvenlik Kurulunun başkanı da Cumhurbaşkanıdır.
KANUNLARIN ONAYLAMAK
TBMM'de kabul edilen kanunlar, ancak Cumhurbaşkanı tarafından onaylanınca yürürlüğe girebiliyor. Cumhurbaşkanının veto ettiği kanunlar yeniden görüşülmek zorunda.
Ayrıca Cumhurbaşkanı istediği zaman kanunlara karşı Anayasa Mahkemesinde dava açma yetkisine sahip ve Anayasa Mahkemesinin üyelerinin siyasi görüşleri zaten malum...
Bir diğer önemli detay da şu... Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları Erdoğan isterse referanduma sunabilir.
HAKiM VE SAVCILAR
Tüm hakim ve savcıların atamasında yetkili olan HSYK'nın bir çok üyesini Cumhurbaşkanı seçiyor. Ayrıca şuanki HSYK'nın üyeleri geçen yıl seçildi ve 4 yıl boyunca bu HSYK üyeleri yetkili olacak
SORUŞTURMA YETKiSi
Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse Devlet Denetleme Kurulunu harekete geçirerek herhangi bir konuyu inceleyebilir ve gerekli gördüğü hususları soruşturabilir.
VATANA iHANETTEN YARGILANABiLiR Mi?
Bazı vekiller Cumhurbaşkanlığı makamının yargılanmasından söz etmekte...
Bunun için TBMM'nin dörtte üçü onay vermelidir. Ak Partinin bu çoğunluğu varken böyle bir şey mümkün değildir. Toplam 413 oy gerekmektedir. MHP, HDP ve CHP'nin oyu 292'dir.
Yine Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamamaktadır. (Madde 105)
SEÇiMLERiN YENiLENMESi
Anayasanın 77. maddesi şu şekildedir:
"Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri dört yılda bir yapılır. Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi, Anayasada belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de seçimler yenilenir. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Yani Erdoğan, isterse Meclis kurulduktan sonra seçim kararı alabilir.
ÖZET
1982 Anayasasının Cumhurbaşkanına verdiği yetkiler çok fazladır.
Demirtaş başta olmak üzere siyasi liderlerin Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik açıklamalarının olabilirliği bulunmamaktadır.
kimisinin anayasanın cumhurbaşkanına verdiği yetkileri hatırlatarak destek verdiği gerçektir.
tabi olmuşken anayasanın şu maddesinin de
"....cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az üçte birinin
teklifi üzerine, üye tam sayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır." (madde 105)
hatırlanmasında fayda var...
tabi "göreviyle alakalı olmayan suçlarda" dokunulmazlığı olup olmadığı ve de "eski suçlarından dolayı dokunulmazlığı olup olmadığı" da tartışma konusudur.
Her gün gereksiz konuşmalarını sonlandırmak için hatırlattığım gerçektir. beyler erdoğan hala cumhurbaşkanı biliyor musunuz diyorum birden ortalık sakin bir havaya bürünüyor.konuşmalarını .iç ediyorum.
ulan adam başa geldiginde bir yüzükten bahsediyordu, halkın hizmetkarıyım diyordu, şimdi skti ananzı eyledi viran, saraylar, villalar görülmemiş bir israf hala onu savunuyorsunuz.
evet, cumhurbaşkanlığına saygı duyulur ama bu saygı biraz da orada oturan kişiden gelmeli. baktın başkan olamıyorsun, bu kez de beni halk seçti ben cumhurbaşkanı ile başkan arası bir konumdayım demek de cumhurbaşkanlığı makamına hakaret etmektir. işine gelmeyince referanduma gerek yok diyerek milletvekili milletin temsilcisidir de, gelince de millete gidelim fasa fiso.
cumhurbaşkanlığının yetki alanı ahmet necdet sezer döneminde fazla deniyordu, abdullah gül gelince normalleşti, bugün az gelmeye başladı. dokunulmazlıklar da iktidara gelinceye kadar kalkacaktı, gelince atanmışların dokunulmazlığı öne sürüldü, onlar da kaldırılınca sümen altı edildi. seçim barajı desen sözde o da kalkacaktı, şimdi dar bölge sistemi olursa kalksın da %40 oy alıp meclisin %60 ına sahip olalım deniyor.
evet erdoğan cumhurbaşkanı, sonuçta biz seçtik kendisini, ama cumhurbaşkanı gibi davranmayan da ta kendisi. başkancılık oynayarak o makamın saygınlığına ve teamüllere aykırı davranan da ben değilim.
türkiye de meclisin devlet arazisine mahkeme kararını hiçe sayarak konut yaparak cumhurbaşkanına tahsis etmesi-bir de bunu yapan cumhurbaşkanlığına aday oluyor- ve bu vesileyle hukuksuzluk yapması da ayrı bir gariplik. koskoca meclis hukuka aykırı davranıyor, sonra da ülkede hukuka saygı bekle!