istifa etmemesi uzun vadede Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir hatadır. Nedenlerini tartışalım. Merkez Bankası denen kurumun bir ülke için ne demek olduğunu anlatmaya gerek yok. 2001 krizi sonrasında yabancı yatırımcının Türkiyeye gelmesindeki en büyük etkenlerden biri mbnin bağımsızlığı nedeniyle ekonominin siyasetin gölgesi dışında akılcı bir çizgide yürüyeceği idi.
Peki merkez bankasının bağımsızlığı niye bu kadar önemli? iktidarı ele geçiren siyasi elit, bu erkini korumak için her zaman için popülist politikalara çanak tutar; özellikle seçim zamanları ilk başlarda kararlaştırılan ekonomik disiplin, kemer sıkma gibi programların anında çöp tenekesine atıldığı zamanlardır. Oy kazanmak veya yitirmek istemeyen iktidar partisi, bi kere kazanalım da gerisi kolay mantığıyla seçmene şirin gözükmek için para musluklarını açar vs bunları hep biliyoruz ve Türkiye bu tür popülist siyasetten çok büyük ızdıraplar çekti.
Böyle bir hükümetin karşısında birtakım kontrol mekanizmaları var, detaya girmiyorum ama bunlar yavaş işliyor (mesela muhalefet seçimden seçime etkili oluyor) vs
Böyle bir ortamda popülist ekonomik politikalara ve bunların yıkıcı sonuçlarına direkt, tek elden ve acilen (hatta anında) dur diyebilecek tek kurum Merkez Bankası oluyor. O yüzden bağımsızlığı çok önemli. Çünkü güçlü silahları var, ekonominin kalbini elinde tutuyor ve ülkenin can damarı finans sistemi kendisinin ağzının içine bakıyor. Bu kurumun iktidarın maşası olmasından dolayı Türkiyenin ağzı çok yandı.
Yabancı yatırımcılar da buna bakıyor zaten. Şimdi soruyorum: Bugün dünyadaki dolar çalkantıları nedeniyle herkes Obamanın ne diyeceğine mi bakıyor yoksa Fed başkanı Yellennin mi? Dünya birden Obama kürsüye çıkınca mı susuyor yoksa Yellen çıkınca mı? Herkes Yellennin ağzından çıkacak sabırlı kelimesine ölümüne mi bakıyor yoksa Obamanın mı? Bugün herkes AMB Başkanının toplantısına mı kilitleniyor yoksa ABnin bilmem ne toplantılarına mı?
FED ABD için ne ifade ediyorsa bizim Merkez bankası da Türkiye için bunu ifade ediyor (etmeli). Bakın isviçre merkez bankası, bir gecede isviçre frangını Euroya sabitleyen çıpa kur uygulamasını terk ediverdi. Hem de daha önceden yapmayacağım garantisi verdiği halde. Neticede büyük fonlar battı, bayağı bir kişi çulsuz kaldı. Ama isviçre frangı ABD doları kadar kullanımda olmadığı için etkisi sınırlı kaldı. Yine de isviçre büyük eleştiriler aldı. Ama isviçre ekonomisi büyük bir felaketin eşiğinden döndü, isviçre başbakanı da bu karar merkez bankası başkanımızın kararıdır, bilgileri ve görgüleri dahilinde ulusal ekonomimiz için en iyisini yapmışlardır karışamayız dedi. Noldu? isviçre bugün Avrupanın hala krizin tek uğramadığı ülke. Adamlar refah içinde yüzüyor.
Olaya başka bir açıdan bakalım: Yarın akşam Obama televizyona çıksın ve FED Başkanı Yellen vatan hainidir, işbilmezdir, beceriksizdir, aptaldır desin. Ortaya çıkacak ekonomik kaosun boyutunu bir kenara bırakın, bir ülkenin saygınlığı açısından ne kadar çirkin, düşük seviyeli ve aşağılıkça bir durum değil mi? inanamıyorsunuz değil mi böyle bir şey olabileceğine? Ama Türkiyede oluyor. Bu ülkenin başbakanına, merkez bankasına, politikalarına inanç güven kalır mı? O ülkeyi ciddiye alan olur mu? işte Türkiye şu an yabancı yatırımcının gözünde aynen böyle: Cumhurbaşkanının MB Başkanını aşağıladığı, itin götüne soktuğu ucuz, basit bir muz cumhuriyeti (ya da koşarak o yolda ilerliyor).
Erdem napmalıydı? Bi kere kişisel onur önemlidir. Kendisine vatan haini diyen bir adamın karşısında hala eyk öyk yapmak o pozisyonda biri için büyük hatadır, kendine, o mevkie saygısızlıktır. Burada ya danışıklı dövüş var ya da bilmediğimiz bir takım menfaat çatışmaları işin içinde. Erdem istifa etme sinyalleri vermişti; Şubatın kardan göz gözü görmeyen, okulların her gün tatil olduğu en soğuk günlerinde kalktı gül gibi lojmanını bıraktı gitti 1500 liraya daire tuttu. Sonra ne oldu bilmiyoruz vazgeçti. Yani burada bir bit yeniği var bir kere.
ikincisi, yabancı yatırımcının gözünde Merkez Bankası artık saygınlığını ve bağımsızlığını yitirmiş bir kurum. Her ne kadar dostlar alışverişte görsün hesabı Erdoğan Başçı toplantısında birbirlerinin sırtını sıvazladılarsa da ne Erdoğan ne Erdem geri adım atmış değiller. Anladığım kadarıyla Erdoğan doların fırlamasından ürküp sesini kısmış durumda. Ama şu çalkantı dursun iki ay sonra yine bar bar bağırmaya başlayacaktır faiz lobisi hede hödö diye. Erdemin görev süresi bitince ilk işi yerine kendi istediğini yaptırabileceği biri atamak olacak. E o zaman noldu şimdi? Kazanılan üç dört ay mı sadece? Ona da kazanma denebilir mi? Kur 2.40 seviyelerinde olması gerekirken 2.65e fırlamış, piyasada para dönmüyor, enflasyon tüm makyajlara rağmen almış başını yürümüş, krizin içinde sayılırız. Seçimden sonra daha beter bir dalga var.
Bir musibet bin nasihattan iyidir hesabı Erdem kalkacaktı benim de bir onurum var milyonların karşısında al madem bu kadar çok konuşuyorsun sen yönet diyecekti, üç ay sonra şiddetlenecek kriz şimdi ayyuka çıkacaktı. Belki bazılarının aklı başına gelirdi. Zaten başkanlık sistemi gelince RTE ekonomiyi kendi kararlarına göre yönlendirecek ve onun önünde durabilecek hiç bir güç olmayacak. Hiç olmazsa şimdi böylesine bir fırsat varken bu kullanılmalıydı. Belki bazı kesimlerin gözü açılırdı. Ama dediğim gibi ortada birtakım menfaat ilişkileri de var bilinmeyen.
Bütün bu olan biten mbnin yabancı yatırımcı gözünde şamar oğlanı gibi görünmesine sebep oluyor. Bunun acısı uzun vadede çıkacak, artık buraya gelmek isteyen yabancılar üç değil beş kez düşünecek, muhtemelen çoğu da daha güvenli mesela hindistan veya güney afrika- limanlara gidecekler. Erdoğanın diktatör görünümü daha perçinlenecek. MBnin itibarı bitmişse o ülke yatırım açısından bitmiş demektir.
Erdem Başçı, teorik bilgisi yüksek bir finansçı olabilir fakat sezgileri, tercihleri çok yanlış; çok yanlış zamanlarda yaptığı yanlış hamleler ülkeye en az RTEnin çıkışları kadar zarar verdi. istifa etmesi pek de o kadar büyük kayıp olmaz.
1. Merkez Bankasının en büyük görevi enflasyonu düşürmek ve kontrol altına almaktır. Bunun için enflasyon hedeflemesine gider. iyi bir ülkede mbnin belirlediği enflasyon hedefine herkes güvenir, yatırımcılar gönül rahatlığıyla o ülkeye gider. O yüzden MBnin enflasyon hedefini tutturması saygınlık güvenilirlik bakımından çok önemlidir. Başçının MBnin başına geçtiği günden bu yana hedeflerine ve gerçekleşen oranlara bakalım.
Ortadaki rakamlar hedef, sondaki rakamlar gerçekleşen. Görüldüğü üzere MB hedef için çiçekli böcekli rakamlar koymuş (%5) ama gerçekleşenler kesinlikle o rakamı fazlasıyla aşmış (2012 hariç). MB her seferinde yıl ortasında enflasyon oranı revizesi yapmış. 2015teki enflasyon hedefi daha şimdiden yarıya ulaştı. Yani bu asli görevinde kesinlikle başarısız olmuş. Öyle bir iki puan oynamış diye bakmayın bu bir iki puan yabancı yatırımcılar için çok önemli.
2. Gezi olaylarında dolar 2.10a vurduğunda, 2013ün sonlarına doğru dolar yıl sonunda 1.92 olacak içiniz rahat olsun dedi. Herkes de buna göre pozisyon aldı. Sonra ne oldu? Yıl sonu rakamları her yerde. Peki MBye güvenerek iş yapan, dolarla borçlanan, kredi alan, yeni fabrika kuran yatırımcılar sanayiciler? Zarar üstüne zarar. Kim böyle bir MBna güvenip de hareket eder ki? Yalancı çoban gibi bi şey.
3. 2014ün ocak aylarında dolar paralel yapı videoları şu bu nedeniyle 2.40lara vurdu. 2.40a gelinceye kadar aklı başında herkes Başçıya dolar kontrolden çıkıyor faizleri yükselt dedi. Başçı o her zamanki ben bilirim havasında sallandı durdu. Sonra ne yaptı? Bir gecede PPKyı olağanüstü toplayıp faizleri tam 5.5 puan arttırdı. Tabi dolar düştü ama ekonomi de bıçak gibi durdu. Enflasyon fırladı, koca bir 2014ü bu beceriksizliği yüzünden heba ettik. Enflasyon ocak şubat aylarında o kadar yüksek çıktı ki yılın geri kalan kısmında faizleri indirmeye bi türlü cesaret edemedi, haliyle büyüme de neredeyse sıfırlandı resesyona giriverdik. Dahası RTEnin azgın çıkışlarına zemin hazırlamış oldu. Buradaki beceriksizliği dünya literatürüne girecek cinsten. Halbuki kademe kademe arttırsa dolar ne 2.40'ı görecekti ne de bastırmak için böylesine yüksek bir faiz oranına ihtiyaç duyacaktır; enflasyon da azmayacaktı ve belki resesyon olmayacaktı.
4. Ocak ayında RTEnin siyasi baskılarına istifayla cevap vermedi ama kalkıp da masaya yumruğunu vurup da kardeşim bu böyle böyle faiz bu seviyede kalmalı diyemedi. Bugün Yellen Obama karşısında kem küm ediyor mu? Hayır efendim, ekonomi için en uygun görülen neyse onu söylüyor. Başçı bunu da yapamadı, bi de sıçıp sıvadı: Enflasyon 1 puandan fazla düşerse olağanüstü bir toplantıyla faizi düşürücem dedi. Şimdi baskı nedeniyle söylediği bu zamansız çıkışından dolayı dolar yine uçarken enflasyon da 0.93 gelmez mi? Bunun bahanesiyle bu sefer faiz arttırmadı, ama dolar bi kere uçmuş oldu, RTEnin ağzının ayarı bozuldukça bozuldu, piyasalar daha çok çalkalandı. Yiğit Bulut ilk defa doğru bir laf etti: Be adam sadece 0.7 puan için mi faiz indirmedin? Bütün bu gürültünün sebebi bu mu?
5. Ocak ayında indirmediği faiz yüzünden RTEDen küsküyü yiyen Başçı bu sefer şubat ayında 0.25 puanlık bir indirim yaptı ama ne musaya ne isaya yine yaranamadı. RTE ve AKP faiz indirigmmii iyeterli diiilggh diye salyalar saçmaya devam etti, piyasalarda vay anasını merkez RTEnin oyuncağı olmuş koşun lan kaçın kaçın havası esti çünkü daha iki hafta önce enflasyondan dolayı faiz düşüremeyeceğini söyleyen MB; yine yüksek çıkan Şubat enflasyonuna rağmen bu sefer 180 derece çark edip faiz düşürmüştü. Herkes huylandı tabi, dolar 2.64leri gördü. Dahası fırlayan dolar yüzünden enflasyon yine sapıtacak, haliyle faizler yine düşmeyecek (ki piyasa faizleri %9un üzerinde) yani bir yılı daha kaybettik sayılır.
O yüzden dolardaki çıkış, ekonomideki çalkalanma sadece Fed kaynaklı diyenlere el sallıyor ve hayat size ne güzel diyorum. Sadece FED kaynaklı olsa TL karşısında gerçek değeri 2.35-2.40 bandıydı. Ama sağolsun Erdem ve RTE el birliğiyle 20 25 puanlık bir katkı daha sağladılar.
Bir başka entryde Başçının istifa etmemesinin MByi yabancı yatırımcılar gözünde siyasetin oyuncağı haline gelmiş itibarsız bir kurum haline getirdiğini anlatmaya çalışacağım yoruldum.
istifa etmeyerek büyük hata yapmıştır. Kendisini 80 milyon kişinin önünde vatan hainliğiyle suçlayan cb'nin ipini istifa edip ne haliniz varsa görün diyerek çekebilirdi.
Ama biraz mıymış ve iç güveysi kılıklı bir adam, anladığımız kadarıyla dün bayağı bir yalaklandı. Eh AKP'nin seçeceği adam bu kadar olur.
arkadaş herşey elinde değil mi?
indir faizi sıfıra, reis rahat etsin. ülkede. dolar 2.5 olmuş 3 olmuş 5 olmuş boşver. batalım hep baraber.
zaten sistem çarpık faiz 3 olmuş 5 olmuş 0 olmuş.
direnbaşçı hastaglarına konu olacak kişi.
kendisinin görev ve yetkileri verdiğim linkte yer alan TÜRKiYE CUMHURiYET MERKEZ BANKASI KANUNU ile açıkça belirtilmiştir. bu görevlerin arasında yasama ve yürütme ile ilgili yetkileri ve görevleri bi hayli kısıtlı ve sembolik olan cumhurbaşkanının sözüne itaat etmek yoktur.
şu son bir kaç aydır kendisine baskı yapılıyor faizleri indir diye. ben ekonomiden anlamam ama siyasetten anlarım. erdem başçı bir bürokrat. son on yıldır görmekteyiz ki türkiye weber'in bahsettiği bürokrat tipi demokrasi tehlikesinin tam zıddını yaşıyor. bizde bürokratlar, görev ve yetkilerinin dışında hareket etmeye zorlanıyorlar politikacılar tarafından. genelde de boyun eğmek durumunda kalıyorlar.
erdem başçı, aym başkanı haşim kılıçtan sonra bunu başarabilen ender kişilerden birisi oldu. erdoğanın neyi arzuladığını bilmiyorum. ancak yaptığı gerilimli açıklamalar can sıkmaya başladı. dolar sürekli yükseliyor. şimdi tarihi rekoru kırdı.
kulislerde konuşulana göre erdem başçı ve ali babacan gibi üç beş kişilik bir gruba yabancı yatırımcıların hala bile çok büyük güveni söz konusuymuş. burada meydana gelecek bir kırılmanın, istifanın ülke ekonomisini derinden sarsacağı konuşuluyor.
ama ben bir türlü anlam veremiyorum. bu adam neden istifa etmiyor? şu an aldığı maaşın bir kaç katını kazanabilir. en önemlisi de, çok daha az yıpranır. kıytırık bir yüksek okulu 8 senede bitirip her şeyin profesörü olduğunu iddia eden bir adamın yönettiği ülkede merkez bankası başkanlığı yapmaya çalışmak nedir lan? ve neden? neden tüm bunlara rağmen hala inatla görevini yapmaya çalışıyor? neden pes etmiyor? neden bırakıp gitmiyor, ne haliniz varsa görün demiyor?
Onurlu bir duruş sergileyerek istifa etmeyi bile düşünmüş, baskılara boyun eğmeyeceğini ispatlamıştır. TL'nin dolar karşısında erimesine o da mani olamamıştır.
Su an yerinde kimsenin olmamak istediği kimsedir. Cb kendisini kaydıracak gibi görünüyor. Cok buyuk sahsiyettir. Kendisinin yerinde olsam,
-maliye politikası ve diğer politikalarda uzerinize duseni yapmadan para politikasina saldiramazsiniz.
başbakan ve hükümet tarafından merkez bankasının faiz oranlarını düşürmesi yönünde yapılan telkinlere istenildiği gibi karşılık vermemiş merkez bankası başkanıdır. zira bu tutumunun altında geçtiğimiz sene için ' bu sene sonunda doların 1.93 seviyesini aşmayacağını düşünüyorum' beyanatından sonra doların bu seviyenin çok üstüne çıkması yatmaktadır. anlaşılacağı üzere yoğurdu üfleyerek yemektedir. faiz konusunda ise ani bir düşüş yapmama niyetinin önümüzdeki zamanda fed tarafından yapılacak tahvil alımının azaltılması kararınını beklemesidir kanımca.
Şu kararını bir hafta önce vermiş olsa en fazla 1.5 puan artış işimize yarayacaktı. Ama başbakan kuklası, hem de ülkesinden ziyade kendini düşünen bir başbakanın kuklası olunca böyle kasar kasar kasar, sonra bom diye patlarsın. Denildiğine göre bu artış da yetmeyecek bir iki ay sonra yeni artış gerekecek.
Önce dolar 2013 sonunda 1,92 olacak deyip sıçan, geçen hafta yaptığı olağan toplantıda faiz arttırmayı gerektiren bir durum yok kararı alıp götü tutuşunca olağan üstü toplanıp faizi % 120 oranında arttıran merkez bankasının başkanıdır. Şu anda bir kobi'nin muhasebecisi olsa tazminatsız olarak kovulmuştu.
Ağustos ayında dolar 2.05'de gezinirken, yıl sonu 1.92 olacak demişti. 12 Aralıkta da bu lafı hatırlatınca ocak ayını bekleyelim bi daha sorun, o zaman TL değerlenmiş olacak demiş.
ekonomi tahminlerin neden tutmadığının mantıklı açıklanması sanatıdır. tahminler her zaman yanılabilir. erdem başçı iyi bir ekonomisttir. hatası yanlış tahmin yapmak değil siyaset baskısını kaldıramayıp kukla başkan olmaktır. yazık.
"Yıl sonu dolar 1.92TL olursa şaşırmayalım" demişti, dolar yıl sonu 2.18 oldu, bütün bunların hepsi sadece bizi şaşırtmamak için, canım benim çok tatlısın, allah hiç şaşırtmasın.