dağdaki teröriste elbet çare bulunacağını, önemli olanın dağa çıkışı durdurmak olduğuna dikkat çeken emekli albay.
bu adam boş konuşmuyor. terörist ile kedi-fare gibi oynamanın geçici çözümler olduğunu üzerine basa basa söylüyor. haklı da. asker bugün 20 tane kelle alsa, yarın 20 adam dağa çaresizlikten, yoksulluktan, veyahut cahilliğinden tekrar çıkacak, bazen de silah zoruyla. sonuç? sadece kan akmaya devam edecek. silahlar susmayacak.
terör sorunu çözmek sadece tsk'nın görevi değil. hükümetin de doğru bir politika izleyerek o bölgede yaşayan halkın yaşam standartlarını yükseltmesi, dağa çıkmak için önünde herhangi bir neden bırakmaması gerekiyor.
trt şeş ile ya da açılım gibi safsatalarla olmaz o iş. adamların karnı aç, üstü başı yırtık. önce onları çözmen gerek.
Bu ülkenin yetiştirmiş olduğu en değerli insanlardan biridir. Onu tanımlamak için Vatansever Kahraman bir asker, duyarlı bir türk vatandaşı demek sanırım yeterlidir.
ihaneti gördüm, ergenekon gölgesinde ihaneti yaşamak ve son hareket kod adı yahuda kitapları mutlaka okunması gereken eski komutan, vatansever, adam gibi adam.. konuşmaları dinlenildiğinde 'keşke herkes onun gibi olabilse' dersiniz. olabilse keşke de artık ortalıktaki onlarca pısırıklar yüzünden yüzlerce şehidimiz ölmese.
ihaneti gördüm isimli kitabında terör olaylarının arka yüzündeki siyasi çıkarları gözler önüne seren, seçilmişlerin aslında pek de bir şey yapmadığını gösteren, onlar orda burda şurda keyif sürerken gencecik insanların daha hayatlarının baharında büyük bir oyuna kurban gidişlerini izlediklerini anlatması bakımından değerli bir kitaba daha doğrusu kitaplara sahip, emekli bir ordu mensubudur. osman pamukoğlu ile kan uykusu belgeselinde adı geçen değerli kişilerden, terörle kıran kırana mücadele edenlerden biridir de ayrıca.
sadece bildiklerini, gördüklerini ve deneyimlerini anlatan değerli bir türk insanı. kesinlikle bir polemik insanı değil. hele kesinlikle prim yapma peşinde de değil. yalnızca bildiklerini, gördüğü gerçekleri ve yaşadığı çok ciddi olayları anlatıyor. bunu da vatanına ve milletine faydalı olmak namına yapıyor. son aylarda çok sık görmemizin sebebi budur.
kısaca, gerçek bir vatansever, gerçek bir kahraman.
ali kırca ile aralarında nasıl bir tutkunun, nasıl bir meşkin olduğunu ciddi ciddi merak ettiğim kişidir. lan bi insan bu kadar mı fetiş bir şekilde konuk edilir...ana haberde ali kırca'dan daha çok görüyoruz vesselam...
dün akşamda izledik ki efsane komutan operasyonların şokunu üzerinden atamamıştır. konuşması hareketleri ve tripleri psikolojik problemlerin gölgesinde kaldığını belli etmektedir. kolay değildir yaptıkları hatta onun yerinde belkide biz olsak yapamazdık şimdikiler gibi. ülkemizin bu denli vatan sevgisi besleyen cesur komutanlara ihtiyacı vardır doğuda uyuşturucu kaçakçılarından haraç toplayıp, uyuşturucuyu büyük şehirlere sevk ettirenlere değil.
ilk izlendiğinde komplo teorisi gibi gelse de anlattıkları, basitçe, ortaokul çocuğunun anlayacağı dille kürt savaşını anlatan, yeri geldiğinde devleti ve kendi için özeleştirisini sakınmayan, kurduğu denklemlerle pkk'nın büyüme ortamını, kuzey ırak'ı elinde kalem öğretmen edasıyla anlatan emekli albay.
belki resmin bütününü tam yansıtamasa da türk ordusunda böyle subayların olduğunu bilmek insana iyi geliyor.
çok güzel bir soyismi olan(sarı zeybek=atatürk), yakışıklı, sarışın, mavi gözlü, atatürk'e benzeyen, görmüş geçirmiş, teröristlere aman vermemiş, çok kuvvetli bir asker.
fakat kendisinin siyasetten anlamadığını onu 5 program izleyince anlıyorsunuz. sürekli aynı şeyler üzerinde durmakta. askerliğine tek bir lafım yok. arkasından ölüme bile gidilir. fakat askerin siyasete karışmaması gerektiğinin, siyasete karışınca, karizmasının azaldığının biraz gözden düştüğünün kanıtı. artık eskisi kadar mükemmel gelmiyor.
şu sıralar, ulusal kanal'da son derece açık ve cesurca açıklamalar yapan, kahraman asker ve "terör uzmanı" değerli yurttaşımız. bir akp'ye, bir barzani'ye geçiriyor. izliyoruz, dinliyoruz, feyz alıyoruz.***
bizim yatakta rahatça uyumamızı saylayan vatan evlatlarının bir zamanlar başında bulunan çektiği acıların her zerresini yüzünde taşıyan soyadını sonuna kadar hak eden emekli albaydır.
ağlamaklı, dolu dolu gözleri ve bir türlü düşmek bilmeyen gözyaşlarıyla maalesef bazı insanları bıktırmış olan emekli asker. tamam büyük insansın, büyük hizmetlerde bulundun. canını siper ettin terör kurşunlarına. ama kanal kanal gezmene gerek yok ki. bu insanı tartışma programlarına çıkaran zihniyetide anlamıyorum. adamın siyaset bilgisi yok çünkü. cevap veremiyor çoğu şeye. ergenekon soruyorlar adama. türk ordusunun üstünde oynanan büyük oyun bilmem ne diyor. popülist birkaç cümle kurup alkış alıyor. bu insanın askeri terminoloji ve bölgedeki operasyonlar hariç pek bir uluslarası siyaset ve strateji bilgisi de yok. fatih terim edasıyla yazı tahtasının başına geçip kimsenin anlamadığı fakat herkesin anlıyormuş gibi yaptığı garip şekiller çizip bir şeyler anlatması da bıktırdı artık. belki bir damla yaş düşse gözünden açılacak bu adam.
dün gece itibariyle kanal d'nin genç bakış programına da konuk olup,yanındaki tahtayla görsel olarak gerçekleri vurgulamaktan geri durmayan emekli albay.
Yıllarca ırak-iran-suriye sınırında görev yapmış, sınırdışı operasyonlara katılmış neticesinde embesil biri tarafından "kerkük sınıra ne kadar uzak sen biliyomusun ha biliyomusun bunu cevapla" tarzından bir soruya maruz kalan komutanımızdır.
doğru söylediği için ölücek insanlardan biri daha olucak diye düşünülebilir. anlattıkları dinlenen ama uygulanmayan bu adam umarım kendine dikkat ediyordur.
masmavi gözleri akıcı konusması, karizması ve hepsinden önemlisi bilgi tecrübe ve cesaretiyle beni etkileyen nadir insanlardan olmustur efendim.ülkemizin kendisi gibi yürekli zatlara ihtiyacı var.siyaset meydanında vasiyetini açıklamıs beni benden almıs gözyaslarına bogmustur.
"ben albayım ve devlet bana öldüğüm zaman tören yapmak zorunda, ben görev yaptığım dönemde oradaki insanlara ben devletim bana güvenin dedim ve onlar da bana güvenerek kadınlarına, çocuklarına kadar hepsi silahlandı.ancak biz bu sözümüzü yerine getiremedik.o insanları koruyamadık.ben albayım devlet bize tören yapmak zorunda.beni öldüğüm vakit şemdinli konur vadisi`ne gömsünler ve herkes devletin orada oldugunu en azından böylece ögrenmiş olsun"
burada milyon dolarlık soru, bu ülkemiz için fevkalade önemli insanın gözyaşlarını tutarak anlattıkları, bizim anlayabildigimiz kadar mı?