kendisiyle siyaset meydanı nın 10 kasım özel yayını için afyon a gittik. otel lobisinde yayında neler yapacağımı konuşmaya başladık. efsane komutan abartısız tam 5 kere yayında ne anlatacağını söyledi bana. ve bu da iki saat sürdü. sonra arabayla tepeye çıkarken de yine anlatmaya devam etti. artık ne anlatacağını ezberlemiştim. gecenin ilerleyen saatlerinde sıcaklık sıfırın altında 9 dereceyi gösterdiğinde yayına hazırdık. ali kırca tam üç kez bize bağlanacağını söylemesine rağmen hep araya bir şeyler girdi. biz komutanımla donma tehlikesi geçiriyorduk artık. sonunda yayına bağlandık. komutan bana ne anlattıysa aynını anlattı. ama iş birden terörle mücadeleye gelince yayını toparlamam gerekti. 5 dakika erken kapattık yayını. haliyle terör programı değil, 10 kasım programıydı. yayın bitti, sonra yerel bir kanalda, erdal albay siyaset meydanı nda anlatamadıklarını bir saat boyunca anlattı. ben otele döndüğümde donuyordum, sabaha kadar zor ısındım. komutanımla aramızda geçen hoş bir anektot bu.
kürtçe konuşamıyorlar onun için dağa çıkıyorlar diye saçmalayan insanların olduğu ülkemde, bu insanı anlayacak insan bulunmaz.
ihanetin kör ettiği gözler, hangi gerçeği görecek? bu gün-dün devletin içinde hatta mecliste bebek katillerinin savunuculuğunu yapanlar mı doğudaki halkımızın sorunlarına çare bulacak? devlet değil bu devlete bizi yönet diye seçtiğimiz insanlar ve biz suçluyuz.
sen-ben-hepimiz.
terörle mücadelede aktif rol oynamış komutandır.
vakt-i zamanında çok önemli işlere el atmıştır, çatışmıştır, öldürmüştür, çok ölüm görmüştür.*
televizyonda konuşurken döktüğü göz yaşları samimi gelirdi bana, ama sürekli tekrarlayınca bunları samimiyeti kaçtı.
ve bir de şöyle bir sözü vardır ki bence söylediğine kendisi de pişman olmuştur. 3 milyon şehit verelim k.ırak'ı alalım
yapma be hocam, sen ki o kadar çatışma görmüş adamsın. 3 milyon şehit ne demek bilmez misin?
bilirsin elbet.
3 milyon şehit direkt olarak 10 milyon insanın etkilenmesi demektir.
gir-öldür-al-gel planını uygulamak için 3 milyon insanın ölmesi gerekmez. zaten alıp gelmeye de gerek yoktur.
o kadar annenin-babanın üzülmesine gönlün razı olacak mı derler insana,
o kadar evlat babası için göz yaşı dökecek, farkında değil misin derler insana,
evlatlarının ardından "vatan sağolsun" demek ne kadar zordur derler insana,
ve son olarak, o kadar mücadele vermiş bir insanın ağzından 3 milyon şehit verelim sözü nasıl çıkar derler insana.
30 milyon şehit verip dünyayı ele geçirebilir miyiz peki?
dünya savaşlarında kaç kişi şehit olmuş sen bilirsin bunları be hocam.
toy bir komutanmış gibi 3 milyon şehit sözü nasıl çıktı ağzından be hocam?
insanlara ateş ederek çatışma anında ne yaşanabileceğini anlatmaya çalışan bazı askerler gibi saçma sapanlaşmış emekli askerdir. ayrıca ergenekon sanığıdır belli ki amerika için çalışmış ama türk devletinden maaş almıştır. maceralarını anlatırken yüzsüzce duygulanmaktadır...
iyidir iyi.dağların kokusunu almıştır.şehitlerin acısı her vakit yüreğindedir.iki üç slogan atıp ertesi gün unutanlardan olmamıştır.iyi komutandır iyi.
osman pamukoğlu'nun partisi olmayan versiyonu. askerken yapamadıklarını niteliksiz bir vatandaşken yapacağını iddia ediyor. görev yaptığı dönemde üstünde kalan faaili meçhuller ve köy yakmaları olaylarını aydınlatmadan ülkeyi sevdiğinden bahsetmesi diğer emekliler gibi bunun için de abestir.
ülkenin pamukoğlu paşa ile birlikte mutlaka deneyim ve görüşlerinden istifade edilmesi gereken ve en azından milli savunma bakanlığı'na danışmanlık yapması gereken emekli subaydır.
Sevgi bakışlarınızda sizin, ışık var gözlerinizde yürekten gelen, görüyorum. Sevginin gücü işte bu; umut veren bir bakış, içten, gönülden, çaresizlik yok, endişe yok, güven var, güç var yüreğimizde yaşamak için.
Size Anadolu'dan sevgi dolu selam getirdim; insanımız endişeli ama umutlu, çaresiz değil.
Rize, Trabzon'dan Sivas'a, Çorum, Yozgat, Tokat'tan Kahraman Maraş', Gaziantep'ten Adana'ya Mersin'e, Antalya'dan Akdeniz'den, Karadeniz'den, Ege'den ve Marmara'dan size selam getirdim; dost selamı, sıcak ve içten, umut dolu, yalnız değil.
Bakmayın siz o kamuoyu araştırmalarına, üç yüz beş yüz değil, milyonların can bakışı var, sıcak yüreği var, derin sağduyusu var bizim selamımızda, asıl mesele bu, halkın sesi bu. Görmezden gelseler de halkımız haykırıyor, bu gidişat gidişat değil diyor. Diyor ki halkımız; artık işler iyi gitmiyor.
Güzel bir selam bu; bir uyanış bu, görüyoruz, siyaseti görüyoruz ve ufuktaki karanlık kenetliyor bizi sağ sol demeden, türbanlı türbansız demeden, tarikat cemaat demeden. Konuşuyoruz birlikte, vatanı konuşuyoruz, çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağımızı konuşuyoruz. Bu demektir ki, yarınlar umut dolu, birleşiyoruz biz ayırmak isteseler de. Bu demektir ki; pek yakında "dur" diyeceğiz bu gidişata, inanın bana.
Çok uğraştılar bizimle çok ama başaramadılar, yılmayacağız.
Konferanslarımızı engellemeye kalktılar, salon vermediler, tahsis edilen salonları iptal ettiler, olsun, halkımız hep bir çaresini buldu, kiminde düğün salonu tuttular, konuştuk, kiminde bir kahvede toplandık yine konuştuk, ülkemizde neler oluyor anlattık, engelleyemediler.
Karadeniz Teknik Üniversitesindeki öğrenci kardeşlerimi kutluyorum, aylarca mücadele ettiler yönetime karşı ve sonunda bir salon tahsisi ile izni çıkardılar, geçtiğimiz ay onlarla buluşup dertleştik, yıldıramadılar.i..
istanbul Teknik Üniversitesi'ndeki kardeşlerimizin mücadelesi bir başka oldu, afişlerimizi söküp attılar, olay çıkacak deyip onlarca polisi yığdılar ama yine engelleyemediler, buluştuk okulda, anlatıp konuştuk, bize karşı olanlara izlemek kaldı, engel olamadılar, yıldıramadılar.
Halkımızla konuşuyoruz, konuşmaya devam edeceğiz, bu hafta sırada Eskişehir, Afyon ve Sandıklı var. Ardından Giresun Üniversitesi'ne gidip gençliğimizin huzuruna çıkacağız. Derken Ardından yine Eskişehir'den başlayıp Balıkesir, Bigadiç, Sındırgı, Burhaniye, Karamürsel, Büyükçekmece, istanbul Kadıköy, Gebze deyip şu açılımları, şu terör adına bizi aldatanları ve bizi kandırmaya çalışanları anlatacağız, anlatacağız ve halkımız daha dikkatli olacak, güzel sözlerin ardında ne var, bilecek, tavır alacak, tavır koyacak.
Asıl durmayan biziz, Nazilli'den başlayacağız hemen sonra, Çanakkale'ye uzanacağız, oradan Atça'ya, izmir'e, CUMOK ve ADD üyelerile konuşacağız neler yapılması gerektiğini, Nisan 16'sında başlayıp 26'sında evimize döneceğiz. Sonra yine devam, yılmayacağız, bu bir mücadele, mücadelemizi halkımızla, sizlerle sürdüreceğiz.
Neler yaptılar bizi engellemek için, yılmadık. Savcı Zekeriya Öz’le yaptığımız görüşmeyi sizler biliyorsunuz, kitap oldu yaşadıklarımız ve adına ERGENEKON GÖLGESiNDE iHANETi YAŞAMAK dedik.
Önce Ergenekon Kasası deyip araştırmaya kalktılar, şikayet ettik, şikayetimizi dikkate alan bile olmadı, yaptığımız şikayetle kaldık.
Hemen sonra Zaman Gazetesi Uyuşturucu işi yapıyor diye manşet attı, tekzip yolladık düzeltmedi, mahkeme kararı var elimizde, yayınlamadı, şimdi yeniden ceza davası için Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunduk.
Derken Taraf Gazetesi çıktı, toplu mezar deyip adımızı yazdı, yine şikayet ettik, tekzip kararı aldık, yayınlamadı, yine ceza davası için başvurduk. Manevi tazminat davası açtık ve şimdi kazandık, bu sevincime ortak olunuz, çünkü bu ülkede CUMHURiYET SAVCILARI VAR, CUMHURiYET YARGIÇLARI var.
http://www.erdalsarizeybek.com.tr adlı bir internet sayfamız vardı, sizlerle buluştuğumuz, dört bir yandan saldırdılar, hosting şirketleri bize yer vermez oldu, onu da aştık, GENÇTÜRK arkadaşlarımız, iki kişi, iki genç, yılmadı, mücadele verdi ve kendi adımıza ayrı bir hosting kiralayıp yola koyulduk.
Bugün GENÇTÜRK’lerin biri ile beraberdim, konuştuk, yeni kararlar aldık ve yeni bir sayfa ile karşınıza çıkacağız, yine adı SARIZEYBEK DÜŞÜNCE KULÜBÜ olacak ve sesimizi buradan tüm dünyaya duyuracağız. Bu sitemiz bir evlat gibi, ilk onunla başladık işe, ilk onun üzerinden 500 bin kişiye ulaştık. Bu sayfa asla kapanmayacak.
GENÇTÜRK'ler söz verdi, bu hafta pazartesi akşamına kadar sizin için gece gündüz demeden çalışıp üç gün içinde yeni sayfamızı sizlerle buluşturacaklar. Bu çalışmaya istanbuldaki diğer GENÇTÜRK de destek verecek ve bizler pazartesi gecesi yeniden buluşacağız bu sayfada sizlerle ve yeni bir yüz göreceksiniz;
ANA SAYFADA;
SARIZEYBEK KiMDiR,
SES VER TÜRKiYE VE
SARIZEYBEK KiTAPLARI
Şeklinde ilk karşınıza çıkacak.
Hemen altında;
HAFTANIN YAZISI,
HAFTANIN YORUMU,
HAFTANIN ViDEOSU
karşınıza çıkacak.
Yan köşelerde SARIZEYBEK DÜŞÜNCE FORUMU, ÜYELiK, ATATÜRK DiYOR Ki, KiTAPLAR, SARIZEYBEK FACE BOOK SAYFASI gibi açıklayıcı bilgiler yer alacak. Yeni sayfamız şimdiden heyecan veriyor insana.
Yüreğimiz bir, düşüncemiz bir, yolumuz bir, bu web sayfasını unutmayınız, unutturmayınız, burada sesimiz olunuz, inanınız ki kısa zamanda milyonlara ulaşacağız ve sesimizi duyuracağız.
Ben sizlere söz veriyorum siyaset yapmayacağım, siyasete girmeyeceğim.
Ben sizlere söz veriyorum, kimseden maddi destek almayacağım, hiçbir sözde sivil toplum, sözde sivil kurum gibi iyi niyetli olmayan ve arkalarında yabancı el ve destekler olan hiçbir kimsenin tuzağına düşmeyeceğim.
98 model bir arabam, benim gibi düşünen bir eşim ve iki çocuğum var. Onların manevi desteği, halkımızın sevgisi ve sizlerin inancıyla gerçekleri söylemeye devam edeceğim. Tek maddi desteğim kitaplarımdır, sizler okuyorsunuz, biz de ayakta ve dik duruyoruz, bu yeter bize, halkımızın dışında kimseye de ihtiyacımız yok. Yazmaya devam edip yaşamımı bu şekilde sürdüreceğim, söz olsun size.
Görev konusuna gelince, bizi devletimiz yetiştirdi, yine devletimiz görev verirse yaparım ama asla siyaset yapmayacağım, siyaseti sizler yapacaksınız, bizler yaşadıklarımızı yazıp anlatacağız, sizler yaşananlardan ders çıkarıp ülkemizi, insanımız ve geleceği güvence altına alacaksınız.
Yalnız değiliz, inanınız, bizler gibi düşünen milyonlar var, bu milyonlar gün gelecek birleşip en büyük güç olacak ve geleceğe yön verecek, inanınız bana
Yüreğim sevinç dolu, sevgi dolu, umut dolu, selamı olsun Anadolunun sizlere, bu vatan sahipsiz değil. içim içime sığmıyor, dirildik artık, selam olsun Anadoluya, biz varız, ayaktayız ve hep var olacağız.
Bize kim olduğumuzu sormasınlar hiç, söylemiştik biz, yine haykıralım; biz; seveniz ülkeyi, bayrağı ve insanı. Biz uğruna öleniz Türk vatanı için, Türk Milleti için ve Türk Bayrağı için
sol framede ismini görünce ergenekon'dan içeri aldıklarını zannedip tırstığım emekli albay. Genellikle sol framede isim görünce öldü zannedilir lakin o isim subaysa ve akp karşıtıysa böyle bir durum da ortaya çıkabiliyormuş.
güzel, samimi, saygılı komutan. bugün yıldız teknik üniversitesinde yaptığı Söyleşiyle ve sonrasındaki hal ve tavırlarıyla ne kadar samimi olduğunu Yıldız Öğrencilerine kanıtlamıştır.
(ha bir de Olay çıkarmaya çalışan terörist bir ekip vardı ama sağolsunlar bir halt yiyemeden toplandıkları gibi dağıldılar)
*her türkiye cumhuriyeti vatandaşının * olması gereken insan modelidir..kendisini ciddi manada geliştirmiş emekli bir albayımızdır..milliyetçidir,ırkçı değildir.
an itibariyle 32.gün özel programındadır bu adam. ve artık fena halde gına getirdi bana. yahu arkadaş adama sorarlar sen ne yaptın diye. tamam verdiğin hizmetlerden dolayı hakkımız helal olsun ama bana atatürk gibi ele avuca gelecek bir başarı söyleyebilir misin? çözdüğün bir olay var mı senin aslanlar gibi savaşmaktan başka. efsane albay demiyolar mı bide uyuz oluyorum.
yerinde olsam ilker başbuğ'dan telif ücreti isterdim: Geçen hafta siyaset meydanında o kadar ağalar, feodalite ve onu besleyen siyasetten bahsetti ama ortalıktan ne ses çıktı ne soluk. Ancak ilker başbuğ bir siyaset ağaları- terör ağaları lafı etti geçen gün. sanırım kendisinden de esinlenerek. hemen gündeme oturdu.
geçen günlerde show tv'deki haber özele katılan, terörü iyi tanımlayan ama çözüm yollarını eksik anlatan, gözlerinde müthiş bir ışıltı olan emekli kurmay subay.
osman pamukoğlu'nun kankası. türkiye'nin sorunları konusunda çözüm üretmek için yırtınıyorlar ama duyan yok. belki de başka dünyadan gelmişlerdir. bu yüzdendir çözüm önerilerinin bir anlam ifade etmemesi.