bazı palavralar ve aslı olmayan iddialar yüzünden hapse girmek pahasına olsa da; vatansever,uyarıcı,ufuk açıcı ve gerçekleri gösterici söylemler yapıp, anadolu'da çeşitli yerlerde konferanslar veren emekli albaydır.Bu kadar takdir edilesi çalışmalarına rağmen, halen belli bir kesim tarafından taşlanmaktadır ve hakkında asılsız iddialar atılmaktadır.
pkk ile göğüs göğüse çarpışmış sayısız leş almış mağaralarına kadar baskınlar yaparak inlerinde gafil avlamış kahraman türk askeri, kitap yazarı.
en son yazdığı çarçella ile tam da bugünlere ışık tutmuştur.
görevdeyken girdiği çatışmalarda kurduğu pusu ve yaptığı baskınlarda kahraman askerleri ile beraber pek çok terörist leşini toprağin üstüne seren emekliliğinden sonra yazdığı kitaplarla halkın saygısını bir kez daha kazanmış vatan kahramanıdır.
ismi defalarca değişen ama özü aynı kalan teröristlerin siyasi kanadından birini partinin adı dtp olduğu dönemde bir tv kanalında nasıl itin götüne sokmuş hep beraber izleyelim
Son günlerde MHP ve Ülkücü Hareket üzerinde kışkırtmaya yönelik plan ve projeler anlamında yeni oyunların oynanmaya çalışıldığı gözükmektedir. Açıkça ifade etmek gerekir ki bu tarzda söylem ve eylemde bulunanların amacı MHP'yi ve Ülkücüleri karıştırmaktır.
Son zamanlarda bu konunun başını çeken isim ise Ülkücü Hareket ile hiçbir alakası olmayan, Ülkücü dahi olmayan emekli subay Erdal Sarızeybek'dir.
Ülkücülerin Türk Milleti'ne karşı beslediği samimi duyguların ve sevginin farkında olan Sarızeybek'in kendi reklamını yapmak ve provokasyonlarına alet etmek için Ülkücü Hareketi hedef olarak seçmiş olduğu görülüyor.
Her ülkücü, Erdal Sarızeybek gibi, ülkücülerin milli duygularını istismar ederek, onları sokağa çekmek istercesine Türkiye'de kaos ortamı yaratmayı amaçlayanların ekmeğine yağ süren söylemlerle hareket edenlere karşı uyanık olmalıdır.
Ülkücü bile olmayan bu ismin Ülkücü Hareket'e yönelik söylemlerindeki yönlendirme amacı Ülkücü Hareket nazarında yok hükmündedir!
Bu itibarla Erdal Sarızeybek'in MHP ya da Ülkü Ocakları'na bağlı olan herhangi bir teşkilatta Ülkücüleri kışkırtmak için konferans veremeyeceğini, Ülkücüler adına yorum yapamayacağını herkes iyi kavramalıdır.
Son zamanlardaki yazı ve konuşmalarında, iktidardan çok MHP'yi hedef alarak saldırıya geçen Erdal Sarızeybek'in misyonu kendini açığa vermiştir. Bu kışkırtıcı misyonun kime hizmet etmeye çalıştığı çok net ortadadır.
Erdal Sarızeybek'in art niyeti anlaşılmıştır. Bu niyet karşısında, Ülkücüler bundan sonra oldukça hassas davranacaktır.
Tüm ülkücüler ve ülkücü teşkilatlar Erdal Sarızeybek gibi Ülkücü olmayan ve ne olduğu belirsiz bir adamın kendileri üzerinde fikir beyan etmesine kesinlikle izin vermeyecektir.
ihaneti gördüm kitabında, son kısımda ergenekoncuları referans alarak yazdığı bölümler haricinde, diğer kısımları hoş ve okunulası olan kitabın yazarı emekli jandarma albaydır.
AKP siyaseti ve hukuku korku salıyor artık halkımıza Konuşursan eğer Yazarsan eğer Meydanlara çıkarsan eğer;Biz yapacağımızı biliriz” gibisinden korku salmak istiyor
Gölgesinden korkan insanlarımız, kurum ve kuruluşlarımız içerisinde kısmen de olsa başarılı oldular Baksanıza etrafınıza, gerçeği anlatan, söyleyen, konuşan, yazan kaç kişi var.
Bireysel olarak olaya baktığınızda, bu korkuyu anlamak mümkün... Olur ya, çalmıştır, çırpmıştır, AKP siyaseti ve hukuku da bunu öğrenmiştir, tehdit ediyordur, o da korkuyor ve ses çıkarmıyor olabilir. Korku bedenini sarmışsa eğer, ondan zaten hayır gelmez, bırakın korkuları içinde yaşayıp yok olsunlar.
Ama ya örgütü kurumlar, kuruluşlar, dernekler, ocaklar? Korku onların neresinde… Biz düşüncelerimizi anlatalım.
Silivri de hukuksuzluğun daniskası var, üstelik bunu Barolar Birliği söylüyor ama eyleme geçmiyor? Neden?
Ankara ve istanbul Baroları bu konuda en çok ses getirmeye çalışan iki kuruluş, ama yetmiyor ve yetmedi Yetmiş olsaydı bu Silivri hukuku ülkede korku salabilir miydi hiç!
Halkımızı kim aydınlatacak ve gerçeğin ışığı ile halkımızı kim harekete geçirecek? Yine bu kuruluşlar, başta Barolar... Bakın etrafınıza, var mı bir hareket? Yok.
Bir Baronun yaptığı bir BASIN AÇIKLAMASI ile bu konular geçiştirilemez, halkımıza mal edilmesi gerekir .Halkımıza bu meseleleri mal edebilmek için de, halkımızın uyarılması ve tepkisini ortaya koyması için uygun ortamı hazırlamak Baroların görevidir. Barolar bu amaçla, ellerindeki imkânları seferber eder, zaten vazifesidir bu Bu bir sosyal ve toplumsal vazifedir.
Yapmıyorlar.
Peki, neden korkuyorlar? Hani bir açıkları var, diyelim. iSTiFA ETSiNLER o zaman, nasıl olsa bu görevi hakkıyla yapacak bir vatan evladı ortaya çıkacaktır!
Peki ya sendikalar?
Tekel işçilerini bile yalnız bıraktılar, yazık Ülkemiz özelleşiyor, özelleştiriliyor, toprak, şirket, banka, ne varsa satılıyor insanlarımızın işini kaybediyor, kaynaklarını kaybediyor, iş umudunu kaybediyor Nerede sendikalar? Yok Peki, ama neden, neden korkuyorlar? Diyelim koltuk sevdası Alsınlar büyük bir koltuk, koysunlar evlerine, her gün aynaya bakıp o koltuğu seyretsinler Bıraksınlar o makamı, içinde güç olan ve halkımız için kullanılması gereken bu gücü bıraksınlar Nasıl olsa bir vatan evladı gelir ve o gücü yurdumuz, milletimiz ve çocuklarımızın iyiliği için kullanır.
Peki ya üniversiteler?
Öğrencilerimizi, çocuklarımızı resmen çalıyorlar çalıyor. Yurt yok, insanımız fakir, öğrencisini okutamıyor. Bu üniversite denilen bilim yuvalarını, bu yuvaları yönetenler nerede? Neden öğrencilerimize sahip çıkmıyorlar? Neden Başbakana, çıkıp da, Ey Başbakan, TOKi, TOKi, deyip duruyorsun, neden çocuklarımız için yurt yapmıyorsun. demiyor, bağırmıyor, öğrencileri harekete geçirmiyor? Makam, para, güç. Millet yararına kullanılmayan bir makam, makam olur mu hiç! Güç, güç olur mu hiç!
Korku salmış etrafı, korku.
Odalardan ses yok, borsalardan ses yok, bunların başındakilerden de ses yok…
Diyelim ki bunların hepsi hırsız, çaldıkları paralar ortaya çıkar diye korkuyorlar…
Diyelim ki bunların hepsi üç kuruşluk, koltuk dertleri var, makam dertleri, araba dertleri, elden gitmesin için korkuyorlar.
Söz bu ya, diyelim ki bunlar vatanımızı ve milletimizi üç kuruşluk çıkarları için satıyorlar Ve bu yüzden de ses çıkartmıyorlar, ya ihanetin bir parçası oldular, üzerlerine verilmiş vazifelerini yapıyorlar ya da satıldılar üç kuruşa.
Peki ya amacı Türk Milletini yüceltmek ve yükseltmek olan ocaklar ve dernekler, onlara ne demeli?
Vatanımızın bölünmez bütünlüğü tehlikede mi, değil mi? Bakın şu PKKya
PKK Doğuda kol geziyor Vatandaşlarımızın mal ve can güvenliği yok, daha bugün dört işçimizi daha kaçırdı PKK, iş makinelerini yaktı, yıktı PKK, sözüm ona, siyasetçileri TBMMden ayrı bir Meclis kurdu Diyarbakır da, şimdi de özel mahkemeler kurmuşlar Derdi olan Cumhuriyet Savcısına, Hâkimine gitmiyor, bu özel sözde yerlere gidiyor artık
Irakta Barzani Kürt devleti kurmuş, Doğuda yaşayan kardeşlerimize kimlik dağıtıyor kimlik, Kürdistan kimliği Her halde Doğuda herkeste iki kimlik var; biri Cumhuriyetimizin, diğeri Barzaninin
Peki şu Türk Milletini yani bizleri yüceltmek ve yükseltmek amacı olan ocak ve dernekler nerede?
Vatan ve milletimizin birliği ve bütünlüğü tehlikeye düşmedi mi?
Bizi kim koruyacak? Türk Ordusu Saldırı altında, görmüyor musunuz, her gün bir asker tutuklanıyor
Türk Ordusuna kim sahip çıkacak? Türk milleti, milletin ordusu değil mi Türk Ordusu, elbet biz sahip çıkacağız.
Peki, nasıl sahip çıkacağız? Ocak ve derneklerden önce Muhalefetteki siyasi partiler halkımıza gidecek, tehlikeleri anlatacak, halkımızı uyaracak, siyasi iradenin haksız ve hukuksuz uygumla ve kararlarına karşı milletimizin refleksini harekete geçirecek.
Hadi diğer sivil toplum kuruluşlarını geçtim, Atatürkçü Düşünce Dernekleri hariç, Ülkü Ocakları hariç Muhalefetteki siyasi partiler yani, MHP ile CHP, en büyük örgütlü bu iki sivil toplumu örgütünü de yanına alarak halkımızı harekete geçirecek onlar
Anlamıyoruz ki, bizim ülkemizde mitingler sadece seçimden seçime mi yapılır.
Anlamakta zorluk çekiyoruz, bizim ülkemizde meydanlara sadece referandum propagandası için mi çıkılır.
Eğer ki "hükümetimiz yanlış bir siyaset izliyorsa ve izlediği bu siyaset yüzünden hem vatanımızın birlik ve bütünlüğü hem de çocuklarımızın geleceği tehlikeye düşüyorsa" Bunu protesto etmek için, bu siyaseti durdurmak için, halkımızın toplumsal refleksini ortaya çıkarmasını sağlamak için hiç miting yapılmaz mı, meydanlara çıkılmaz mı?
Kim yapacak? Muhalefetteki siyaseti partilerimiz, yani MHP ile CHP
Nasıl yapacak? Önce iki büyük sivil toplum gücü olan Ülkü Ocakları ve Atatürkçü Düşünce Dernekleri genel başkanlıklarıyla toplantı yaparak, onlara bilgi vererek ve ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz koşulları ve siyaseti anlatarak Onların örgütlü güçlerinin harekete geçirilmesini sağlayacak Bunu sağlayacak ki, mesele siyasi parti meselesinden çıksın, bir vatan meselesi olsun ve bu durum halkımıza tarafsızca anlatılsın için
Yapmıyor Yapmıyorlar Yapmadılar
Hiç, Kıbrıs politikasını protesto etmek için MHP ve CHP il ve ilçe teşkilatlarının meydanlara çıktığını gördünüz mü, duydunuz mu hiç? Ben görmedim. MÜNFERiT YAPILANLAR HARiÇ..
Hiç, her gün artan şehit haberlerini kınamak ve lanetlenmek için, hükümetin yapmakta olduğu terörle pazarlık ve müzakere siyasetini kınamak için MHP ile CHPnin ortaya çıktığını, meydanlara indiğini gördünüz mü hiç? Ben duymadım Münferit yapılanlar hariç...
Geçtim muhalefeti
Ülkemizde işler iyi değil, görüyoruz, izliyoruz, biliyoruz ve anlatıyoruz…
Ülkü Ocakları, Anadolu ve Trakyada büyük örgütlü güce sahip Ülkü Ocaklarının kendi başına şehitlerimizin hesabını bu siyasete sormak için meydanlara çıktığını duydunuz mu hiç? Münferit gösteriler hariç, ben duymadım ve görmedim.
Peki, Ülkü Ocaklarının Ankarada bir toplantı yapıp, tüm yurttaki Ülkü Ocak Başkanları;nın muhteşem bir toplantı ile topladığını Bu toplantıda ülke meselelerini masaya yatırdığını ve buna göre bir yol haritası çizdiğini ve halkımıza açıkladığını duydunuz mu hiç? Son üç aydır çağrı yapıyoruz bu konuda, tek bir ses bile alamadık, yurdumuzun bağrındaki bazı Ülkü Ocak Başkanları hariç Onlar da tek başına bir şey yapamıyor, gene bir hareket gerek Yani sonuçsuz.
Ama Ülkücülerimiz bizim en büyük milli gücümüzdür ve bu güç harekete geçmelidir!
Peki ya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Onlar böylesi bir toplantı yapıp yol haritası çıkardı mı? Belki kendileri yapmıştır, belki kendi aralarında yapıyorlardır ama bizim haberimiz olmadı hiç, halkımız duymadı hiç.
Her gün şehit haberleri var ülkede, kim çıktı meydanlara? Yurdumuzun bağrı yanan anneleri, gençleri, dernekler, ocaklar ama hepsi münferit, koordineli değil, bir merkezden yürütülmüş hareketler değil Yüz elli bin kilometre yol yapıp Anadolunun üçte ikisini dolaştık biz& Ülkü ocaklarının yüreği sağlam üyelerini gördük biz, yüreklerindeki ateşi de gördük biz Atatürkçü Düşünce Derneklerinin Anadolu ve Trakyadaki fedakâr, cefakâr, yüreği vatan aşkıyla ve Atatürk sevgisiyle dolu insanlarını gördük biz
Atatürkçü Düşünce Dernekleri sahip olduğumuz en büyük ulusalcı örgütlü gücümüzdür bizim ve bu güç harekete geçmelidir!
inanın gücümüz var bizim ama bu güç, bir türlü, örgütlü olarak bir türlü ortaya çıkmıyor, çıkmadı, çıkamadı, belki de çıkarılmadı
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yaptığı gibi Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyetlerini birleştiremedik biz, başaramadık biz, gücümüzü birlikte ortaya koyamadık biz.
Tersini düşünün, eğer ki bu terörü lanetleme mitinglerini bizler örgütlü olarak yapmış olsaydık Türkiyede yer gök inler, ülkemizi yöneten siyaset de bazı zorunlu adımları atmaya mecbur kalırdı ama olmadı. Zaten bütün çabamız da bu, birleşmek ve birleşip güç olmak!
Söz konusu vatan olduğu zaman halkımız kimseyi tanımaz, çünkü vatan namustur bizim için&
Biz kimsenin de malı değiliz, mal olmadık, olmayız biz!
Vatan bizim, bayrak bizim, millet bizim, bu kutsal topraklarda yaşayan da yaşamayan da, her şey bizimdir!
Bizim olan değerlere, bizim olan toprağa, bizim olan güçlere bir saldırı varsa eğer, isteyen görevini yapsın isteyen yapmasın, fark etmez, biz varız, Türk milleti olarak biz varız, harekete geçmek için de kimseden icazet beklemeyiz!
Görmüyor musunuz, Şehitlerimiz var şehitlerimiz, yüreğimiz dayanmıyor artık bu terör denilen ihanete ve ihanetin ardındaki siyasete!
Ne olacak yani, şehitlerimizi yok mu sayacağız, asla!
AKP siyasetinin şehitlerimizi yok saymasına izin mi vereceğiz, asla!
Peki ne oldu, hani hükümet terörü bitiriyor ve şehitlerimizin hesabını soruyordu?
Unutuldu Unutturuldu Yok sayıldı şehitlerimiz yok, ama biz buna izin vermeyeceğiz!
Ama biz, şehitlerimizin yok sayılmasına asla izin vermeyeceğiz Çıkacağız meydanlara, bizim gibi düşünen, ülkemizi, insanlarımızı, bayrağımızı seven ve sahip çıkan insanlarla düşeceğiz yollara, korkumuz yok.
Çağrımız şudur:
Ey MHP ve CHP!
Çık meydanlara, halkımıza içine düştüğümüz tehlikeleri anlat! Halkımızdan yardım iste, destek iste, biz seninleyiz, destekliyoruz!
Eğer şimdi yapmazsan bunu, biz çıkarız meydanlara, biz, halk, kendi gücümüzle, kendi yağımızla, biz çıkarız meydanlara ama o zaman da seni yok sayarız!
Ey Ülkü Ocakları ve Atatürkçü Düşünce Dernekleri!
Çıkın meydana ve halkımıza anlatın bizi bekleyen tehlikeleri, halkımızdan yardım ve destek isteyin, biz sizinleyiz!
Gün bugündür, çıkın meydanlara!
Seçim bitti, hükümet kuruldu, AKP dört yıl daha iktidarda diye bir şey yok! Vatanımızın birliği ve bütünlüğü, milletimizin geleceği tehlikeye düştüğü anda, söz artık milletindir! Hükümeti halk seçer ama gerekiyorsa aynı halk onu değiştirmesini de bilir!
Eğer şimdi çıkmaz iseniz, eğer şimdi karış karış Anadoluyu dolaşıp halkımıza bu tehlikeleri anlatmaz iseniz, eğer şimdi halkımızın toplumsal refleksini harekete geçirmez iseniz, biz çıkarız, biz çıkarız meydanlara ve o zaman sizi de yok sayarız!
Ülkü Ocaklarını Ülkü Ocağı yapan biziz, Türk Milleti!
Atatürkçü Düşünce Derneklerini dernek yapan biziz, Türk Milleti!
Ocak ve derneklerde yönetim değişir, bir başkan gelir, bir başkan gider ama Türk Milleti bir yere gitmez, biz varız ve hep var olacağız, bir yere gittiğimiz yok!
Türk vatanı bellidir, hudutları bellidir, taşı toprağı bellidir ve bu vatan bizimdir, kimseye bir çakıl taşı vermeyiz!
Bugün söz konusu vatandır, bizim olaya bakışımız budur!
Biz karşılıksız sevdik vatanımızı, kimseden korkumuz yok Allahtan başka
Biz bayrağımızı, insanımızı karşılıksız sevdik, bu uğurda da canımız ortadadır, Allaha olan borcumuzu her an, her saniye ödemeye hazırız.
Kimseden de bir beklentimiz yoktur, halkımızın güveninden başka, desteğinden başka…
Her şey Türk Vatanı ve Bayrağı içindir.
Her şey Türk Milleti içindir.
Her şey çocuklarımıza huzurlu, güvenli, umutlu bir vatan bırakabilmek içindir.
Bizim hesabımız budur, başka bir hesabımız da olmaz bizim!
1997- kuzey irak'ta tsk tampon bölge kurdu
1998- öcalan'ın imralı hapis cezası başladı
1999- pkk kendini feshetme kararı aldı
2000- 0 şehit
2001- 0 şehit
......akp hükümeti devraldi
2002- 6 şehit
akp kalfalık dönemi
2003- 21 şehit
2004- 73 şehit
tayyip erdoğan 2005 te diyarbakır'da "kürt sorunu vardır ve benim sorunumdur" dedi.
akp ustalık dönemi
2005- 92 şehit
2006- 121 şehit
2007- 118 şehit
2008- 150 şehit
2009- 135 şehit
2010- 141 şehit
son iki haftada 53 şehit...
Koduğumun şakirt itleri beğenmez bu adamı... Neden? E çünkü AKP'nin hortlatıp semirttiği PKK'yı bitiriyordu.
milliyetçi hareket partisine resmen üye olmuştur.hoşgeldiniz paşam.
pkk ile mücadelede olağanüstü başarılar gösteren erdal sarızeybek, mhp çankaya teşkilatı'na giderek mhp'ye üye oldu!
pkk ile mücadelede gösterdiği olağanüstü başarılar ile türk milleti'nin sevgisini kazanan emekli komutan erdal sarızeybek "gün bugündür, vatan tehlikededir" diyerek mhp'de aktif siyaset yürütmeye karar verdi.
sarızeybek'in resmi internet sayfasından yaptığı açıklama şu şekilde:
vatan tehlikededir, gün bugündür, siyasette artik biz de variz
şimdi söz hakkı bizimdir, bizim de söyleyecek sözümüz vardır
akp siyasetinin son dokuz yılda aldığı yanlış kararlar ve yaptığı yanlış uygulamalar sonucunda vatanımızın birlik ve bütünlüğü ile çocuklarımızın geleceği fiilen tehlikeye düşmüştür
türkiye cumhuriyetini tehdit eden unsurlar artık gizlenme gereği bile duymadan polisimizi tokatlamaya, polisimizi linç etmeye kadar işi vardırmıştır, işte televizyonlar, sizler de olup biteni izleyip görüyorsunuz
kutsal şehitlerimizin katilleri artık bir kahraman edasıyla halkımızın içinde dolaşmaya başlamış, kutsal türk bayrağı taşlanır, yırtılır, yere atılır olmuştur, siz hepsine tanıksınız, gördünüz
pkk hain bir terör örgütü olmaktan çıkarılarak bir siyasi parti gibi çaresiz halkımızı yönetmeye ve yönlendirmeye başlamıştır, devleti ardında göremeyen halkımız çaresizlik içinde bir bataklığa doğru sürüklenmektedir
dini bir, devleti bir, bayrağı bir, dili bir olan milletimiz türk-kürt diye, alevi-sünni diye bir yahudi planıyla ayrıştırılmaktadır
akp siyasetinden güç alan imralıdaki hain devleti savaşla tehdit edebilecek kadar cüretini ileri götürmüştür
türkiye, akp siyaseti ve kanlı terör örgütü pkknın eliyle bir iç çatışmaya, bir kardeş kavgasına doğru götürülmek istenmektedir
doğu ve güneydoğuda devletin güç ve otoritesi, akp siyaseti eliyle pkkya devredilmiştir
türk ordusu, işbirlikçi medya ve akp siyaseti eliyle ağır bir saldırı altındadır
türk adaleti yine akp eliyle siyasallaştırılmış, halkımızın adalet duygusu yok olma noktasına getirilmiştir
türk gençliği, üniversite sınavlarında yapılan şifreleme olaylarıyla geleceğe olan güven duygusunu yitirmek üzeredir
halkımız borçlandırılarak, yoksullaştırılarak nefes alamaz bir hale düşürülmüş olup endişe içinde olup biteni izlemekte, ülkenin bu kötü gidişatını durdurup güven, iş, aş, huzur dolu bir ortamı sağlayacak bir siyaseti sabır ve umutla beklemektedir
içte huzur ve güveni yok olmuş türk milleti, dışta da milli hak ve menfaatlerini koruyamamakta, türk devletinin itibarı ve caydırıcı gücü yok olma noktasına doğru hızla sürüklenmektedir
bundan güç bulan barzani, bir yandan devletimizin bütünlüğünü açıkça tehdit ederken, öte yanda musul ve kerkükteki türk varlığını da yok saymaya başlamıştır. barzani güney kürdistan adında bir bağımsız devlet ilan etmeye hazırlanırken, kerkükü de başkent yapma çabası içine girmiştir
kıbrıslı rumlar, türk milli menfaatlerinin akdenizdeki olmazsa olmazı olan kuzey kıbrıs türk devletini açıkça tehdit etmeye başlamıştır.
kafkaslarda azerbaycanın hak ve menfaatleri yok sayılarak ermeni diasporası güç kazanmaktadır.
içte ve dışta güç kaydeden türkiye cumhuriyeti devletinin, devletin kurucusu türk milletinin, türkiye cumhuriyeti anayasası ile teminat altına alınmış olan birliği, bütünlüğü, dili, kimliği, iç huzur ve barışı fiilen ve doğrudan tehdit altına girmiştir
bu aşamada yumuşak siyasi manevralarla, pkk terör örgütü ile pazarlıklar yapmakla, sözde demokrasi ve insan hakları diyerek türk milletinin varlığı ve bekasını tehlikeye düşürmeye kimsenin hakkı yoktur
türkiye cumhuriyeti devleti anayasa gereği türk milletine emanettir ve anayasadan güç alarak varlığımızı ve bekamızı tehdit eden her unsurla mücadele etmek kararlığı içindeyiz ve son nefesimize kadar da bu mücadele içinde olacağımıza hepinize söz veririm
gün bugündür ve şimdiye kadar sizlerin desteği ile bir başıma sürdürdüğüm mücadelemi milliyetçi hareket partisi çatısı altında örgütlü olarak sürdüreceğim
bugün, ankara-çankaya milliyetçi harekât partisi ilçe teşkilatına giderek partiye üye oldum
milliyetçi hareket partisinin;
- türk milli menfaatleri ile anayasayla teminat altına alınmış olan türk milli devlet siyasetinin korunması konusunda takınmış olduğu tavizsiz tutum
- iç ve dış tehdit unsurlarına karşı göstermiş olduğu kesin ve kararlı duruş
-türk milletinin varlığı ve bekası söz konusu olduğunda mücadeledeki azim ve kararlığı,
artık bu siyasi parti çatısı altında ülkemize hizmet etmemin zamanı geldiğini göstermiştir.
siyasete atılırken kimseden izin almadım, kimseye sormadım ve ülkemin içinde bulunduğu tehditleri görüp bu tehditleri yok edebilmek için, demokratik sistem içinde siyaset yapmanın ve açıkladığım bu şart ve koşullar altında mhpde siyaset yapmamın doğru olacağına karar verdim.
birkaç yıldır birlikteyiz, duygu ve düşüncelerimi hep sizlerle paylaştım, asla sizi yanıltmadım, asla koltuk ya da başka bir çıkar peşinde olmadım, siyasete girme kararını verdiğimde de aynısını yaptım, kimseye sormadan doğrudan mhp ilçe teşkilatına gidip ben geldim deyip kayıt oldum, partiye üye oldum, verilecek görevleri yapmaya hazırım dedim
bu sayfamız bakidir, sizlerle her zaman yaşayacaktır
unutmayınız ki vatan tehlikedir, gün bugündür ve ben mhp çatısı altında bu mücadeleyi sürdüreceğim, ilk olarak bunu siz bilesiniz istedim
son yazılarından birinde, genel seçimlerde mhp'ye oy vereceğini ilan etmiştir. bu derece açık bir biçimde fikrini beyan etmesi kolay bulunan bir hareket değildir. gelecekte kendisini aktif anlamda mhp çatısı altında görmek şaşırtıcı olmaz.