bilinen en temiz siyasetçilerdendi. ne karanlık bir geçmişi, ne koltuk hırsı, ne diktatörce bir yönetim tarzı, ne de açıklanamayan bir mal varlığı vardı.
sesi kulaklarda hep hoş sedalar bıraktı ve dürüstlüğün sembolü, türk politika hayatının yüz akı oldu.
sonuçlarını ilk hatırladığım seçim 1989 yerel seçimleridir. seçimin kazananı erdal inönünün shpsidir. çok mutlu olmuştum. nedenini hatırlamıyorum. 1991 genel seçimlerinde yine shp kazansın istedim ama olmadı. kendisi sürekli kongrelerde deniz baykala karşı kazanıyordu. ben de çocukça bir sevinç içinde buluyordum kendimi sevinç inönü kadar olmasada. sonra bıraktı gitti. bir daha shp ve chp bana hiç sempatik gelmedi hak verirsnizki. farklı bir modeldi rahmetli. belki de benim özlem duyduğum zaman diliminde o vardı. bana o günleri hatırlatıyor da ondan bi üzüldüm.
bir de rahmetlinin son fotoğrafında yanında pis pis gülen mustafa sarıgülü gördüm daha çok üzüldüm. böyle bir son fotoğraf haketmiyordu erdal inönü.
türkiye' nin einstein' ı.
bu akşam evde girdiğimde annemden öğrendim ölümünü. duyduğum anda kendimi suçlu hissettim. çünkü daha geçen gün arkadaş muhabbetinde ölürse çok üzülürüm demiştim. öldü, üzüldüm sözlük. sadece üzülmedim de suçlu hissettim kendimi.
inönü gibi bir bilim adamı daha yetiştirecek mi türkiye?
inönü gibi bir siyasetçi yetiştirecek mi türkiye?
inönü gibi bir insan gibi insan yetiştirecek mi türkiye?
siyasetçi kimliği tartışılabilir ancak bilim insanlığına ve ''adam''lığına söylenecek olumsuz bir şey yoktur. fizik dalında nobel sayılan wigner madalyasına layık görülmüş ikinci türk'tür. inönü-wigner grup kontraksiyonu çalışması ile literatürde yer edinmiştir. bu kadar başarılı bir bilim insanı, türkiye cumhuriyeti tarihinin iki numaralı adamının oğlu ve başbakan yardımcısı olmasına rağmen korumasız gezmesi, halktan kopuk olmaması, mutevazi ve sıcak tavırlarıyla gönlümüzde taht kurmuştur. kendisine zaman zaman ayar veren nihat genç'in 'gördüğüm en büyük kabadayı erdal inönü'dür. başbakan yardımcısıyken ankara sokaklarında tek başına yeni çiçek açmış erik ağaçlarını izleyerek yürüyordu' demesi hakkında yeterince ipucu vermektedir. yetmiyorsa buyrun bir anekdot daha: başbakanlıkta bir telaş hakimdir çünkü inönü yerinde yoktur. her taraf aranır, tüm korumalar teyakkuz halindedir. bir süre sonra inönü kapıdan içeri girer. korumalar telaşla 'efendim neredeydiniz?her yerde sizi aradık' derler. inönü biraz şaşkın bir şekilde 'kurşun kalemim bitmişti, bakkala gidip aldım ben de' diye cevap verir. başbakanın oğlunun bile eskortlar eşliğinde okula gittiği bir ülkede tuhaf karşılanan erdal inönü olmuştur maalesef. şatafattan uzak olmak, maalesef eksi puan yurdum insanı nezdinde. onun gibi temiz insanları siyasetten uzaklaştırarak çok şey kaybettiğimizi çok acı bir şekilde anlayacağız günün birinde. çekoslavakya'nın atatürk'ü denen alexander dubcek'in ölümü tüm siyasilere ders olmalıdır. koskoca devlet başkanı ekmek almış eve dönerken bir arabanın çarpmasıyla ölmüştür.
meclis parlamentosunda sıkıntıdan çözdüğü 100 bilinmeyenli denklemle ve gazzetecilere verdiği ayarla anılacak olan çok değerli bilim insanlarımızdandır.