eklenti;
yok ya sadece bu kadarlık bir entry yazamam, onun son eserinden sonra. abimiz yaptığı sarı-kırmızı-yeşil imasının sonucunu street fighter adlı oyunu bilmediğini, onu merak ettiğini ancak bizim medyamızın olayı abartıp, yorumlarda çarpık zihniyetlilerin olayı terore getirdiğini belirtmiş.
1.si; eğer 80lı 90lı yıllarda bu ülkede hatta bu dünyada yaşamışsan ve bir erkek isen; atarileri bilmemen imkansız ve atarilerin gelmiş geçmiş en çok oynanan oyunu street fighter'ı bilmemen imkansız. yok diyelim ki bilmiyorsun, demek ki sen halk arasında fazla zaman harcamamış, bu ülkenin gerçeklerinden uzak bir insansın ve benim gözümde futbol taraftarı ile street fighter oynayan gençlik hep birdir, sen kalkıp futbol yorumculuğu yazarlığı yapamazsın, bu derece halktan ve gençlerden uzaksan...
2.si; street fighter'ı bildiğini düşünüyorum-biliyorum ve şunu söylüyorum street fighter'da hiç bir dövüş alanı yeşil değildi... bilindik amerikan havaalanı-japon mekanları-miami sahilleri-buda heykelleri vs. vardı ve yeşil zemin yoktu... bu yeşil zemini senin bilmediğin bir oyunun parçası olduğunu "haaa demek öyleymiş" şeklinde kıçını kaşıyıp, salak ayağına yatarak ima'nın asılsız olduğunu yediremezsin bize...
3.sü; futbol izleyen bir göz rahatlıkla o pankart şovunda yeşilin ortasından geçen beyaz çizgiyi farkeder, bildiğimiz futbol sahasının çizgilerini işaret eden çizgilerdir onlar...
sonra her hafta haftanın pankartı köşesine yer verdiğini söyleyen bu abimizin yazılarının çoğuna baktım böyle bir pankart vs. köşesi göremedim, pankart olarak işaret ettikleri de fenerbahçe yazarlığının getirisi ile fenerbahçe'nin pankartları, kalkıp ben aslında böyle şeyleri destekliyorum yaa valla billa cidden diyerek kimi kandırabilirsin?
yok dese ki
evet lan nefret ediyorum galatasarayınızdan teroristiniz lan hepiniz gözümde dese yine bir nebze karşımda stabil bir imaj çizicek veya mağlubiyetin etkisiyle haddimi aştım kusura bakmayın dese alıp başımızın üstüne koyucaz... ama nereye kadar bu şekilde şark kurnazı edasında kıvırmalar?
5 mayıs 2008 tarihli yazısında şöyle bir paragraf bulunmaktadır:
Fenerbahçe taraftarı, her türlü özel karşılaşmada mutlaka tribünlerde bir aktivite yapar. Buna özen gösterilir. En ince ayrıntısına kadar düşünülür... Güzel ve manalı bir fotoğraf çıkar ortaya. Dün, Fenerbahçeli taraftarların oturduğu kale arkasındaki G.Saraylı taraftarlar da bu derbi için bir organizasyon yapmışlar... Üstelik oldukça renkli bir karton gösterisi organize etmişler! Sadece renklerle ilgili biraz kafam karıştı... Sarı ve kırmızı kartonları anladım ama yeşil rengin sarı kırmızıyla aynı tribünde olmasını anlayamadım? Arada biraz da beyaz renkli kartonlar vardı... Meksika bayrağı desem sarı var o yüzden değil... G.Saray’ın renkleri desem o da değil, yeşilin ne işi var orada? Anlayamadık...
eskiden zencilerde osurur japonlar da genç kızlar da osurur diye şarkı yapmış bir adamdır bu.
türkiyede ne yaparsan yap sadece rezil olamayacağından bu noktaya gelmiştir.
ciddiye almaya gerek yoktur.
kendisi grup vitamin'deyken özgün müzik şarkısında ahmet kaya'nın şafak türküsü şarkısıyla dalga geçmiştir ancak o şarkıyı rahmetli gökhan semiz söylemiş, kendisi de eşlik etmiştir. şöyle ki:
beni burada arama anne
kapıda adımı sorma
saçlarına yıldız düşmüş
koparma anne, ağlama
beni burada arama anne
kapıda adımı sorma
anne burası genelev
bak arkadaşlara rezil oluyoruz
ya tamam param var
bu şarkıyı duyan ahmet kaya, kendisini unkapanı'nda dövmüş, grup vitamin, eski arkadaşlarına sahip çıkarak, ahmet kaya'yı şaşkın demokrat şarkısında dalga geçmişlerdir. ercan bey, şu anda rec by saatchi firmasının sahibidir ve geçmişte yellenme üzerine, maganda, biz burdayız gitmeyiz gibi beste yapmışlığı vardır.
her mesleğin mensubu,
hiçbir mesleğin ustası değil.
futbol hakkında bir şeyler yazıyormuş, boyuna tatsız tartışmalar çıkarmaya çalışır, öğrendiğim kadarıyla o kadar caz eğitimi varmış, eğer doğru ise okuduğu müzik akademisi de çok başarılı. kardeş madem bu kadar okudun ettin, her okuyan zengin olacak değil. tartışmalarla, futbol haykırışlarıyla ne gerek gündemde kalmaya. bir önder foçan, bir akın eldes gibi caz gitarda usta bir sanatçı olmaya çalışıp ülkenin adını tartışmalarla değil, üstün bir sanatçı olarak yüceltmeye çalışsana.
galatasaray yönetimi tarafından da şöyle bir ayar yemiş, aklından şüphe edilesi bişey*:
''Pazar akşamı Ali Sami Yen Stadı'nda sadece Galatasaraylılar değil tüm Türkiye'nin takdir ettiği üzere sahaya yüreğini koyan Aslanlarımız, bileğinin hakkıyla ezeli rakibimiz Fenerbahçe'yi mağlup etmiş ve ligin kalan 2 haftasına lider olarak girmiştir. Ancak üzülerek şahit olmaktayız ki, asıl amacı sahadaki 90 dakikayı analiz etmek, futbolu yorumlamak olan spor yazarlığı mesleğini asli mesleği müzisyenlik yanında hobi olarak sürdüren Ercan Saatçi, büyük bir gaflet ve delalet içinde Galatasaray tribünlerinin karşılaşma öncesinde hazırladığı ve ezeli rakibimize hiçbir şekilde hakaret içermeyen tribün şovuna iftiraya varan bir yorum getirmiştir. Karşılaşmayı Ali Sami Yen Stadı'nda değil, evinde televizyondan seyreden 'fahri spor yazarı' Ercan Saatçi'yi bir sonraki yazısında konu hakkında özür yazısı kaleme almaya davet ediyor ve bu yazıya kaynak olacak söz konusu tribün şovu hakkında bilgilendirmeyi dikkatine sunuyoruz. Galatasaray taraftarının el emeği ve uzun uğraşlar sonrasında hayata geçirdiği koreografide tüm dünyanın yakından tanıdığı 'Street Fighters' adlı bilgisayar oyununun karakterlerinin yer aldığı, Ercan Saatçi'nin sorguladığı yeşil rengin ise yine tüm dünyadaki sporseverlerin yakından tanıdığı saha zemini olduğu belirtilen açıklamada, "Futbolu, yeşil zeminden uzaklaştırıp, renkleri sorgulayanlara, 103 yıldır sarı-kırmızı formayla yeşil zeminde futbol oynayan Galatasaray'a bu iftirayı atmaya cüret edenlere cevabımız dün gece skor tabelasında yazandır. Galatasaray Spor Kulübü olarak, derbi karşılaşması öncesinde yaptıkları tribün şovlarıyla ezeli rekabetin tadını çıkartan ve 90 dakika boyunca sahadaki Aslanlar'ı hiç susmadan destekleyen Büyük Galatasaray Taraftarı'na teşekkür ediyor ve onlarla gurur duyduğumuzu bir kez daha yinelemek istiyoruz"
haddini aşmış çakma spor yorumcusudur. Hoş zaten her ipini koparan, azgın bünye spor yazarı sıfatını kullanıyor bu ülkede o yüzden doğal karşılanmalı bu durum. Ha galatasaray'ımıza çamur atmaya mı çalışıyor? Pazar günkü skor içine oturmuştur da ondandır. Yazık, acınası durumlara düşüyor gittikçe. Boşverin efendiler siz bu hem aklı hem içi boş zatı, hem ne demişler? :
fenerin tercümanı olan bir arkadaş,( var adını vermenin alemi yok ,fener gol attığında zicodan daha çok sevinip havalara falan zıplıyor) o arkadaşı çok andıran, futbol cahili olmasına rağmen yazarlık yapan kişi.hoş müzikten anlamamasına rağmen de jüri üyeliği yapıyordu o da başka mesele.
kayınpeder seçimi dışında hiç bir başarı bulunmayan yurdum insanıdır. müzikal hayatında şarkıcılık yaptı olmadı, jürilik yaptı olmadı, plak şirketi kurdu abidin'e filan kaset yaptı ortada abidin filan yok şimdi, aranjör, besteci, güfteci oldu ferhat göçer'e bir şarkı yazdı ulan şarkı "musevilerin kutsal şarkısı" çıktı üzerine söz yazmış paşam. spor yazarlığı yapmaya çalışıyor ki onuda beceremiyor, çalıştığı gazete bangır bangır "tarafsız gazete" diye lanse ediliyor, ulan açın spor sayfasını bu mu tarafsız gazete.
"hürriyet spor" isimli gazete ekinde ki köşesinde yazdığı yazılarla ne kadar süperstar araştırmacı gazeteci olduğunu kanıtlayan bünyedir. galatasaray'ın river plate'den arakladığı söylenen "aslanlar sahada tribünler ayakta" marşı için; "galatasaray boca juniors'un marşını araklamıştır, tesadüfe bakın boca juniors'un renkleri sarı-lacivert" diyen, araştırmasını filan geçmişim youtube isimli internet sitesine girse gerçekleri görecek olan iç güveysi. ****
son yazısıyla ne kadar sığ bir insan olduğunu kanıtlamış ne idüğü belirsiz şahıs. bir galatasaray yenilgisi bu kadar hasar yaparmı insanda yahu...adam şuurunu yitirmiş resmen. keşke gazete yönetimi bu maç için izinli saysaydı kendisinide böyle rezil olmasaydı cümle aleme.
geçmişte büyük işler yapmış, unutulmaz eserlere imza atmış gibi ortalarda dolaşan adam. izel-çelik-ercan isimli komedi dans üçlüsünün artık komik olmayanı.
