bu muhterem zat takımı* young boys'a elendikten sonra köşesinde genç oğlanlara real madrid, chelsea muamelesi çekmişti. hatta serpiştirmişti altına da "bilmek için takip etmek lazım tabi" diye. isviçre şampiyonluğunu son anda kaçıran takıma elendik diye rahatlatmıştı(!) muhterem camiasını. sözde taraftarı olduğu kulüple böyle taşak geçen bir ebabildir işte bu.
aziz yıldırım'ın stadın migros tribününde amigo olarak görevlendirmesi gereken kişidir. selçuk yula'da katılınca süper 3 lü çekebilme potansiyelleri vardır.
hasret şarkısına çektiği komedi klibiyle beni benden alan insandır. saçı da tel tel önüne düşerken oralar çok uzak buralara gel dansı yapar. izlenmelidir. *
kesinlikle ve kesinlikle herhangi bir gazetede yazarlık, şeflik yapmaması gereken bir şahıs. terbiyesizlikleri, tarafsız olması gerekirken takındığı taraflı tavır mide bulandırmaktan öte gitmiyor.
onun yaptığı işlerden keyif alan lümpenler de yok değil fakat artık buna bir şekilde son verilmeli.
insan çıldırıyor bunları görünce. hayattan soğuyor. geleceğe dair hiçbir umudu kalmıyor. dünyanın hiçbir zaman güzel bir yer olamayacağını ispatlıyorlar her gün. başarılılar ! mutlular ! zenginler ! ahlaklılar! örnekler! herkes onları seviyor. iyinin, güzelin hiçbir değeri yok bu dünyada. hep en önde onlar.
Allah'ım bu nasıl bir renk...? Tam karşımda, sahanın içinde...Pink desem değil, Roman Pembesi desem değil, Siklaman desem değil, açık kırmızı?... Hiç değil. Yoksa renk körü mü oldum Allah'ım...! Yahu nedir bu renk, bu nasıl bir formadır anlamış değilim. Çocukluğumun büyük bir bölümünün geçtiği bu semte ismini veren zati muhterem Kasım Paşa'nın böyle bir renkle ilgili anısı mı vardı, yoksa Kasımpaşa semtimizin tarihinde böyle bir renk mi yatıyor biri söylesin...
--spoiler--
iyi güzel demişsin de şu an artık 24. haftaya gelmişiz ve sen o formayı şimdi görüyorsan bir zahmet bir siktir git. dünyanın en beleş parasını kazanıyorsun ve tek yapman gereken o koltuğa oturup maçları izlemek. 23 hafta boyunca kasımpaşa'nın o formasını görmemişsen artık ne desem boş. insan biraz utanır kendinden de özetlere bakar. sen bildiğini oku ve fenerbahçe maçlarını izle sonra bize o muhteşem yorumlarınla aydınlat. hadi bakalım çok zor olmasa gerek. şampiyon fener, sik galatasaray, büyük aykut kocaman filan işte.
an itibariyle kanalturk teki son kale programında gerçekten bir fenerli nin nasıl olması gerektiğini adım adım gösteren hiper über spor yazarı/yorumcusudur. ulan adam mantıksızlığını kıvırabilmek için pes * ten bile örnek veriyor. daha da görmedim bu kadar lüzumsuz adam yeminle.
p.s: ne güzel son kale izliyorduk lan,komedi niyetine, bu düdük geldi keyfimi kaçırdı yeminle.
kim getirdi la bunu.
cümleye -ya, diye başlaması yok mu,deli ediyor beni hitabet fakiri, gereksiz fanatik.
-espri kabiliyyetinden hiç bahsetmeyeyim,resmen liseli lan.
hakkında 20 sayfa entry girilmiş pop şarkıcısı. eski bir popçu nasil bu kadar ilgi görür diyordum ki adamın futbol köşe yazaliği da yaptığını öğrendim.
valla sevindim birden. bu sayfa sayfa entry ler adamın unutulmuş müzik kariyeri için girilmemiş meğer.
geçen karşılaştım televizyonda bir futbol programında. konuya vakıf olamadım ama erco'nun konuşmaya başlaması daha doğrusu ilk cümlesini duymamla kanal değiştirmem bir oldu;
--spoiler--
hani kahvahane tabiriyle derler ya...bla bla
--spoiler--
bu hödük değilmiydi canlı yayında metin özülkü ile beraber mına koyduk s.ktik attık, domaltık, çömeltik diye testis muhabbeti yapan. ne zaman adam oldu da anadolunun köy kahvelerini küçümsemeye başladı.
bu derece fanatik, canlı yayında taraftarı olduğu takımın ezeli rakibine hakaret etmeyi marifet sayan bir insanın bir gazetede futbol köşesi yazması bile türk futbolunun nereye gittiğini açıkça sergiliyor. anlayana...