hangimiz evde, barda, orada burada, arkadaşlarımızla yan yana sövmüyoruz deyu savunulmaya çalışılan yazar gibin, şarkıcı gibin bir şeydir. birader usun, fikrin yerinde mi? lan kamera var, kayıt var, yayın var, sunucu var, program var, hepsini siktir et ayıp diye bir şey var. bak siktir lafını kasten kullandım. aradaki farkı anla diye. burası sözlük, ben de televizyona çıkan, gazetelerde yazan biri değilim, yazdıklarım da sadece beni bağlar. geçelim küfüre, ezeli rakibin yayın organında tuttuğun takıma sikişli, sokuşlu muamele çekiliyor. sen de ya işte küfür her yerde var, olabilir diye es geçeceksin. olur mu? olmaz. evde donla geziyoruz diye sokakta da donla gezelim sorunsalını açtırmayın bana. mayonun giyileceği, donun indirileceği, küfürün edileceği yer var. develi'de dost meclisinde sövsen, gizli kayıda alsalar, el mahkum göt gardiyan, sohbette dilin kemiği olmaz, ercan ayıp etmiş gizli kayıda alan dürzü ise ahlaksızlık etmiş deyip geçeriz. son nokta ise; toplumsal ritüellerimizin en önemlilerindendir. suçu, ayıbı ne olursa olsun kamuoyuna afişe olan herkes gibi ercan da duygu sömürüsüne başvurmuş, olayı bağnnna komplo kurdulara getirerek özrünü dilemiştir. tamam, kabul 3 sene geçmiş aradan. yine bir şerefsizlikler dönüyor ki bu adam için kaset aniden servis edildi. mamafih bize; bugün yediğin hurmalar yarın kıçını tırmalar demekten başka çare kalmıyor.
sokaktaki adam küfür ediyor diye küfür etmesi doğal karşılanıyor bu hazretin. ama... ama hangimiz küfürlü konuşmuyoruz ki?
ha bir de alenen yalan söyleyen, özür dilerken bile yalan beyanatta bulunacak kadar basitleşen bir insandır kendisi. millet anlamıyor ya çekim çüküm muhabbetinden, neymiş arkadaş arasında yapılan mahrem bir muhabbetmiş, herkesin dostuyla yaptığa geyiğe benzermiş. ulan orası metin özülkü'nün yatak odası mı? başbaşa kafayı çekerken cep telefonuyla çekilmiş bir görüntü olsa, bir ses kaydı olsa ercan saatçi sonuna kadar haklı çünkü özel hayatına müdahale var. ama bu açıkca çekim esnasında edilen bir laf. metin özülkü programı açıyor konuşmaya başlıyor o sırada yani çekim esnasında, çekim devam ederken ercan saatçi basıyor küfürü. tombul arkadaşı da "hamuğa kodum ahu ahu" diye tasdik ediyor. arkadan sette çalışan elemanların gülüşmesi geliyor yahu ne özel hayatı, ne arkadaş arkadaşa muhabbet etmesi ercan'ım? filmlerin, talk show ların sonunda yayınlanan çekim hataları vardır hani sunucu ağzından abuk laflar kaçırır güleriz vs. bu o işte, herşey kayıttayken, onca set personelinin önünde oluyor!
empati kuramayan fenerbahçelileri göstermiş kişi. iki galatasaraylı ünlünün ya da iki beşiktaşlı ünlünün nasıl s..k feneri sorma a..a koduk diye kaydı çıksaydı herkes küfrediyor bu ülkede zaten mi derdiniz yoksa antu hemen bir görsel mi yayınlardı ? ve de ercan saatçi'Nin spor koordinatı olduğu hürriyet gazetesi bu olayı nasıl karşılardı ?
çok komik ya. gerek basın gerek burdaki insanların yazdıklarını okuyunca inanamıyorum. neredeyse ercan saatçi'nin yaptığı şey karşılığında plaket falan vericez kendisine. tabiki hepimiz küfrediyoruz. ben de her hafta fener'e alex'e, azize'ye küfrediyorum ama benim evde, arkadaş ortamında küfretmemle onun kamera karşısında küfretmesi ve bunun insanlar tarafından görülmesi durumu aynı değil. Görüntüler sızmış da bilmem ne de. bu bizi ilgilendiren bir durum değil. ayrıca videonun internete sızması v.s suç olarak gösteriliyor sonuna kadar da katılmıyorum. Etme kardeşim sen küfür. demek normal hayatında böyle bir herifsin sen. hadi herkes küfür eder onu anlıyoruz da ulan ben mahallede büyüdüm. kapıcı cocugu arkadaslarım, babası amele olan arkadaşlarım oldu. envayi çeşit pis ortamdan geçtim ve küfürler duydum. ama ben arkadaşlarımla otururken ''fener'i nasıl siktik'' demiyorum. en fazla ''fener'e nasıl koyduk lan'' derim. şunu demek istiyorum. tabi ki küfrediyoruz v.s ama insan sinirlenince delirince eder küfürü. bu kadar basit ve rahat bir şekilde üstelik yenmişken ortada herhangi sinirlenecek bir durum yokken niye sen bu denli iğrenç küfür ediyorsun? sonra da çıkıp ''bu kasetin ortaya çıkması etik değil'' diyorsun. hadi ordan !
futbolumuzun içerisindeki derin gs lobisinin yeni hedefi. ercan saatçi'den zerre hazzetmem. bir futbol adamı falan da değil bence. ancak türkiye'nin en güçlü gazetelerinden birinin spor servisinin başına bir fenerbahçeli'nin geçmesi ve sonrasında yaşanan olaylar iyi kurgulanmış bir komployu akıllara getiriyor.
iki cümleyi bile bir araya getirebileceğine inanmadığım ve sürekli 'ben gazeteciyim' diye bağıran şahıs. eğer ercan saatçi gazeteci olmayı hak ediyorsa, ben de bbc international'ın genel yayın koordinatörlüğünü hak ediyorum demektir. doğru mudur bence doğrudur.
eğer nerede nasıl konuşacağını bilmezsen gün gelir götüne girer o konuşmalar, hele bir de kendi takım taraftarlarının bile sevmediği, ne iş yaptığı belirsiz çakma birisi isen.
kendisine mecidiyeköy'de fazla dolaşmaması temennilerimi iletiyorum.
dost meclisinde rakip takıma küfür etmeyi marifet sayıp, herkese siz de etmediniz mi diye soracak kadar cahilleşen, iletişim fakültesi okuyan ve mezun olan o kadar iletişimci varken, nasıl spor müdürü olduğu anlaşılamayan eski şarkıcı.
hakkında yapılan ertuğrul özkök'ün kızından ayrılma dedikodu ve haberlerini okurken aynen şu dialoglar gerçekleşti;
x haznedar, y arkadaşı.
x: lan bu şimdi ayrılıyor ya, kesin takarlar buna.
y: [dünyadan bi haber] neden ki lan kadınla ne alaka faso fiso =^+(^'+/
x: [kısaca] olay anlatılır, ertuğrul özkök'ün kişilik analizi yapılır, ercan saatçi anlatılır.
y: ''(^+/^'+&^'+
3-5 gün sonra ak$am üzeri telefon gelir;
lan alkislarlayasiyorum'a baksana. senin dediğin gibi dalavere mi oluyor ne?
....
Bir nevi harcanan adam, evet bir trabzonsporlu olarak bunu söylüyorum ki öyle. şimdi trabzon fenere "çaktığında", fener galatasaray'a "çaltığında", beşiktaş fener'e çaktığında vs. hepimizin ağzından çıkan 3-5 kelamdır bunlar. hemde gırgır olduğunda özellikle.
görevine son verilmiş kişi.
beklenilen olmuştur.
(#6426715) ertuğrul özkök karakteri düşünüldüğünde* bir iki adım öne çıkan seçenek olur ki oyuna gelmiştir diyebiliriz!
kendisinden hazzetmemekle beraber ertuğrul'dan nefret ederim o yüzden bir an gözüme iyi gözüktü hakkında iyi şeyler yazdım.
henüz kovulmamış olan sikik.(naber nasılsın anlamında)
şu yazdığım yorumdan utandım inanır mısın ercan?
bir de son zamanlarda mafyalığa özenmiş arkadaş. sonrada götümden korkuyorum, evimden çıkamıyorum beni tehdit ediyorlar ( author ün tabiriyle şeftali gibi amcuuumu sikeciiğdiler) diyorsun.
nesin sen?
de ki benim vasfım şudur.
sen sadece piyonsun şekerim. senin görevin bitince seni de süpürürler yeşil çimlerin altına.
kendisinden zerre hazettmem ama ortada bir gerçek var ki galatasaray lobisi, hürriyet gibi büyük bir gazetede sporun başına gelmesini kaldıramamış ve bu adamın üstüne oynamışlardır. ayrıca hürriyet gaztesi görevine son vermiş, üzülme ercan'ım "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" sözünün boş yere söylenmemiş oldugunu bir kere daha görmüş olduk böylece!
genelde hakli veya haksiz biri linc edildiginde segirterek elime tas alip da atmak icin acele edenlerden, birkac kelime de ben edeyim diyenlerden olmadim ama sunu soylemem lazim: fenerbahceli oldugum halde dunya uzerinde bundan daha itici bir tip hatirlamiyorum.
hayir adam her gecen gun antipatikligini artiriyor. herhalde diyorum zirve bu, bunu da gecemez diyorum aaa.. bi bakmisim ertesi gun sacma bi lafi veya yazisiyla yine scmis batirmis.
bu adamı hiç ama hiç sevmem de bu ülkede yaşayan milyonlarca sporsever!* her maçtan sonra aynı kelimeleri kullanırken, sırf bu nedenle linç edilmesi garip geliyor.
ama hata benim. sporun ne olup olmadığını hala anlayamamış bir güruhun yorumlarının mantıklı olmasını beklemek hata.
kamera arkasında spor yorumcu'larının hemen hemen hepsi aynı şeyleri söylüyorken ve sizler de bunu gayet net biçimde bilirken kamera arkası görüntülerinin sızdırılmasının ardından gs li fb li olduğunu belirterekten bu adama ayar vermeye çalışan yazarların yaptıkları olsa olsa ikiyüzlülüğün en açık halidir.