insan doğasındaki temel galatasaray düşmanlığının dışa vurmuş halidir.Son derece doğal karşılanması gerekmektedir.Altıncı nesil yaarları evde hobi olarak besleyen bir kişiden ancak bu beklenebilir.
edit: arkadaşlar arasında hep olan küfürler ayrıca.
sadece gülüp geçmek lazım. bu ikisi sadece bizim şahit olduklarımız.
diğerlerini hayal bile edemiyorum.
bir galatasaraylı olarak ülkemizde küfür etmeyen birisini gösterin herkes herkese küfür ediyor olayı abartmamaklazım. ha ercan saatçi'nin kendisine gıcığınız varsa o ayrı devam edin. ben o yüzden hala küfür ediyorum.
kendini bu ülkenin ileri gelmiş sanatçı kesiminden sayan ve bunun da ötesinde sırf bir gazete editörünün damat kontenjanından entellektüel köşe yazarı olarak havaları ile gezinen, oysa ki yurdum barzolarından hiçbir eksiği olmayan cahil bilgisiz, farkındalık sahibi olmayan ama kendini yurttaşlar içinde farklı bilgili kültürlü sayan yeteneksiz, kültürsüz, eğitim hayatnı sadece not alıp okul bitirme çabasıyla hiçbir birikim elde edemeden geçiren geri kafalı hayatı dar çerçeveli, şark kurnazı bile olamayacak, sadece uyanık geçinip asla uyanık olmayan, hep en iyisini kendi bildiği sayan hazımsız, hödük, tiynetsiz, tecrube yoksunu, 90'lı yılları 90'lı yılların gençliğine zehir etmiş, sosyete magandası modern elbiselerle kamufle olmuş medeniyet yoksunu hımbıl insanların yaptığı hareket...
sıçtın bari sıvama bırak oyle kalsın. ne diye birde "abi makaslayalım burasını izleyen bayanlar olur, ayıp olmasın" demek. sen makaslayınca bayanlara olan bakış açın değişiyor mu önce bunu sorgulaman lazım...
edit: az evvel bir sürü entry vardı benden önce başlık başıma enkaz gibi çöktü. ama bu ercan ve metin denen ceviz beyinlilerin bu vatana mal olmuş iyi birer sanatçı olduğu sonucunu çıkarmıyor kardeşlerim. dangozu tutup yale üniversitesinde okutsan yine dangoz..
insanların her gün yaptığı bir şeyin bir ünlü tarafından dile getirilmesidir.Her gün sokakta fenerbahçelililer aynı muhabbeti yapmaktalar zaten.Ya da tam tersi durumda galatasaray taraftarları aynısı yapmaktalar.Kamera arkası bu olay sadece duyguların dışa vurumudur.
galatasaray taraftarlarını çileden çıkaran abuk ve de subuk bir laftan ileri gelen söylemlerdir...
aslında birçok insanın söylediği, söyleyebileceği bir laftır lakin iki arkadaş yanyana geldi mi ve ikisi de fenerliyse, söz de galatasaraydan açılmışsa söylenecek ilk söz budur...
Ercan saatçi yaşa fenerbahçe türküsünün bestecisidir ve yakıştıramadım...
açıkçası ercan saatçi'den beklenen, metin özülkü'den beklenmeyen bir hareketti. yalnız işin enteresan tarafı, türkiye'nin en büyük gazetelerinden birisinin spor koordinatörü sıfatlı bir zat, fenerbahçe spor kulübünün stüdyolarında, kameralar önünde galatasaray'a sövüyor, olay büyük infial yaratıyor. bunun bir haber değeri olması gerekir değil mi? habertürk dışında hangi gazetede gördünüz? demek ki passat maması hala bitmemiş ki türk spor medyasında şeref ve haysiyet kavramları hala kendisine yer bulamamış.
şu boka bok deme boklar duyarak ar eyler
boka bir zerresi düşse boku murdar eyler!
of, of, of!
of ki ne of!
tam ercan saatçi için söylenmiş bir beyt-i cuk!
beytin sahibi neyzen!
rahmetli ney üstadı neyzen tevfik.
hem tatlı tatlı üfler hem acı acı söylerdi neyzen
her hicvi bin nasihat,
her küfürlü beyti insan onurunu yaralamayan, dinleyeni okuyanı rahatsız etmeyen bilakis düşündüren derin bir hayat düsturu olurdu ama ne yazık ki alem de onu küfürbaz bilirdi!
şimdi küfürbazlar beyitle ders vermiyor, kendilerini rezil-i rüsva ediyorlar
ercan gibi
oysa neyzen, hakaretten uzak taşlamalarla hak eden gafilleri yerle bir ederdi.
o gitti meydan boş kaldı;
şimdi kendini müzisyen zanneden küfürbazlar spor yazarı,
kendini, gerçekten imparator zanneden ahlaksızlar hoca,
bir kısım spor yazarları da dip yalamaktan yalaka oldular!...
böylece gazeteci kıtlığına kıran girince,
ercan saatçi de benim ilk göz ağrım hürriyet gazetesi spor müdürü oldu!
türkiyede; kayınpeder-damat, efendi-mürid, sermaye-köle, irtikap-cehalet ele ele verince ehl-i namus medya da kenara itildi!
bütün mesele namusluları bulup göreve getirmek.
yoksa koskoca türiye bunların elinde kalacak!
pazar sabahı bunları yazmama sebep ercan saatçi ve metin özülkünün fbtvde yaptıkları programda galatasaraya hakaret etmeleri!
aslında kem söz sahibinindir deyip geçmek gerek ama
cevap vermek farz oldu!
o da bize nasip oldu
binlerce mail aldım. okuyucularımı mahzun bırakamazdım
fbtvde ercan;
-nasıl .iktik galatasarayı diye galiz küfrü adlı adınca, makamı iftiharla sallıyor ve de arsız çocuklar gibi etrafına, arkasına, sağa sola bakınarak pis pis de gülüyor!
karşısındaki bitin bulunduğu yiğit metin de şöyle cevaplıyor;
-a.ına koyduk galatasarayın!
ne denir ki bu ahlaksızlığa
neyzen doğru demiş;
şu iki boka bok deme,
boklar duyarsa utanır!
bunların bir zerresi boka düşse
bok bile kirlenir!
düşünün boktan daha pis ne olabilir ki dünyada!
başka bir deyişle de şöyle anlatıyormuş neyzen;
bok boku nerde bulurmuş?
kenefte!
mekan da önemli
--spoiler--
ercan ve metin adlı şarkıcılar fanatik fenerbahçeli olduklarından mütevellit böyle bir konuşmayı yapmışlardır. kimse sakın çıkıpta ahlak dersi vermeye kalkmasın herkes aynaya baksın. (bkz: futboldan nefret etme sebepleri)
Hala böylesine muhabbetler, duyunca insan evlatı hemen aklına Michel Platini'in o sözü geliyor;
''Büyük takımlar kazandıkları kupaları, küçük takımlar yendikleri büyük takımları konuşur''
Kayınpederi var nede olsa adamın eski de olsa.*
(bkz: havlayan kopek isirmaz)
ezik fenerbahçeli olduğunun göstergesidir efendim.
aynen iktidarsız erkeğin hovarda ayağına yatması gibidir.
364 gün tık yok bir gün voleyi vurur 364 gün bahsedip övünür.
bir çok sözlük yazarı bunu söylediğinde pekte abzürt olmayan ancak bunu söyleyen insan kayınpeder kıyağıyla da olsa zürriyet gazetesinin spor müdürü olan insan olunca kızılca kıyametin kopmasına neden olan durumdur.
koyu bir galatasaraylı olarak aziz yıldırıma saygım sonsuzdur. fenerbahçeyi getirdiği nokta malum. onun da arada galatasarayıma laf iliştirmesi doğaldır. ancak asla terbiye sınırlarını zorlamamıştır. fakat ercan saatçinin bu yaptığı tam anlamıyla terbiyesizliktir. bir taraftarın tezahüratı ile bir yöneticinin arasında fark olmalıdır. evet avazı çıktığı kadar küfreden taraftar ahlaktan nasibini almamış bir öküz olabilir ama eğer sen yönetici olucaksan belli bir zekanın üzerinde olmalısın. yapılan bu ağır saygısızlığın savunulacak hiçbir yanı yoktur.
edit: buradaki sorun aslında türk futbolunun en büyük sorunlarının biridir. yarın bir gün aziz yıldırımın yerine, fenerbahçenin başına ercan saatçi gibi biri gelirse ne olucak? bir başkanın böyle bir laf edebildiğini düşünebiliyor musunuz? eğer bu fenerbahçenin başına gelirse pek tabii galatasarayımında başına gelir. sorun yıllardır futbolumuzda eriyip giden spor ahlakı sorunudur. yıllar boyunca çeşitli seviyelerde basketbol oynadım fakat her seviyesinde oyunculardan beklenen en önemli unsur teknik, kabiliyet ya da yetenekten ziyade spor ahlakı idi.
DMC'de yöneticilik yaparak izel-çelik-ercan üçlüsünün en başarısız adamıyken(müzik, şöhret anlamında) birden göklere çıkıverdi ercan saatçi. Bunun gerçekleşmesi süresince popstar gibi bir yarışmanın etkisi oldu tabii...Adeta bir piyango vurdu bu programla. Ki zaten bir zamanlar ekonomik krizden dolayı dışarı çıkamayıp herhangi bir eğlencesi olmayan toplumumun bağlanıp izlediği programdan çıkan bu zat-ı muhterem(!) bir anda popüleritesi yükselerek programın yapıldığı kanalda yönetici oluverdi.Daha sonra DMC'den ayrılarak kendi müzik şirketini kuruvermiş.Şimdilerde ise Hürriyet Gazetesi'nde yazarlık ve spor koordinatörlüğü yapıyormuş.
Kişiliğinde ve davranışlarında da bir ağırbaşlılık sezmiştim ilk başlarda, en azından benim fikrime göre oturttuğum kalıp buydu. Doğan Music Company'nin başarısı tartışılabilir, sahipleri hakkında da tartışabiliriz fakat Türkiye'deki bulunduğu sektörde durumu gerçekten tartışılamaz. Hürriyet Gazetesi için de aynısı geçerli...Siz eğer bu kadar saygın yerlerde, kamuya yönelik hizmetlerin yapıldığı yerlerde çalışıyorsanız dilinizin ve bilincinizin de buna yönelik olması gerekir. Burada ısrarla belirtmek isterim ki sorun "galatasaraya küfür etmiş, fenere(veya herhangi bir x takıma) etse çıtını çıkarmayacak!" değil. sorun ercan saatçi'nin kalitesinin bu kadar düşük olduğunu gözler önüne seren videoya rağmen ne kadar yüksek mercilerde çalışmasıdır. Saadece ercan saatçi'ye yüklenemeyiz tabii bulunudğu bu pozisyon için. O kadar çok ki bu kişiler bkz'ları alt alta versek sayfalar birbirine dolanır.
