"kanlı mı olacak kansız mı" ifadesiyle milli egemenliğin yani demokrasinin sikilip atıldığı, anayasal haklarını kullanan vatandaşlara "gulu gulu dansı yapıyorlar" diye hakaret edilmiş dönem. necmettin erbakan'da bir fetö, bir akp gibi projeydi türkiye'ye bela edilen. amaca hızlıca ulaşılamayacağı anlaşılınca soros dahil görüşen, fethullah gülen'den olur alan tayyip erdoğan devreye sokuldu.
tarikat şeyhleri bu dönemde devletin zirvesinde ağırlandılar, bu dönemde faili nmeçhuller patlama yaptı, bu dönemde camiler cemaatler arasında bölüşüldü. her akşam refah partili vatan millet düşmanı vekillerin atatürk'e hakaretlerini, cumhuriyet'e kin kusmalarını ve tehditlerini izlerdik mesela. bosna paraları, kayıp trilyonlar, deniz feneri gibi yüksek meblağlı dolandırıcılıklar yine erbakan ile anılan şeyler arasında hatırlamak lazım.
--spoiler--
sonra izlediği politikalar yüzünden abd tarafından indirildi. onu indiren paşaların hepsi israil ve abd hizmetkarıydı. zaten indirdikten sonra "israil den 25 yıl içerisinde 100 milyarlık silah alacağız" diye bağlılık yemini etmelerinden belliydi. erbakan ın hataları da vardı.
--spoiler--
efsane falan değildir. erbakan iktidarda kaldığı 1 yılı bulmayan dönemde israil ile tam 20 gizli anlaşmaya imza atmıştır. Ama şimdi bazı yazarlar israil karşıtlığından falan bahsediyor. Erbakan' ın imajı anti siyonist bir çizgi gibi görünse de gerçekler tam olarak bunun tersidir. Adı Molla’ya çıkmış Erbakan’ ın adı “ gâvur”a çıkmış Üzeyir Garih’ i kollamasının sebebi ne olabilir?
ayrıca erbakan' ın başbakanlığı dönemin de Adalet Bakanı Şevket Kazan' ın, '' aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için'' “Mum söndü oynuyorlar” demesine sessiz kalması çok utanç veridir.
28 şubat kararlarının alınmasın da izlediği yanlış politikaların büyük rolü vardır ve 28 şubat kararnamesin de imzası bulunur.
kayıp trilyon davasına girmiyorum. yoksa içinden çıkamayız.