er musa

entry1 galeri1
    1.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2011856/+

    Siz ER MUSA’nın hikâyesini bilir misiniz?

    Bugün size ingilizlerle aramızda geçen küçük ve fakat ibret dolu bir olaydan söz edeceğim: Olay Kuşadası’nda geçer. Geçenlerde gittiğim Kuşadası’nda dost sohbetinde yeniden gündeme geldi. Sınırlarımız içine girilip binbaşımızı, astsubaylarımızı ve uzman çavuşlarımızın ŞEHiT edildiği şu günlerde ER MUSA’nın hikâyesi önem kazanmaktadır.

    1934 yılının Temmuz ayı... ingiltere’nin Akdeniz filosu, Ege’de dolaşırken dört ingiliz askeri tekneyle Kuşadası’nın Dipburun yöresindeki Kanapiçe Koyuna yaklaşırlar.. Deniz sınırlarımızı artık askerlerimizden oluşan Gümrük Muhafaza Alayları korumaktadır. ingiliz Denizciler karaya çıkarken Dipburun Karakol eri Balıkesirli ER MUSA, “Dur! Teslim ol!” diye uyarır ama ingiliz askerleri bu uyarıyı dinlemeyip kaçarlarken Balıkesirli Er Musa tüfeğinin tetiğini arka arkaya çeker. ingiliz subaylarından birisi hayatını kaybeder. Diğeri de yaralanır.

    Kuşadası Kaymakamı Dilaver Argun Ankara’yı bilgilendirir. Ankara’dan talimat gelmesi beklenirken, bir ingiliz savaş gemisi Kuşadası Limanı’na demirler. 2 ingiliz subayı karaya çıkıp, Kaymakamın makamına gider. Kaymakamdan askerlerin hesabını sormaya çalışır. Burnu büyük ingilizler öfkelidir. ESKi Osmanlı Türkiyesinde daha evvel istedikleri gibi bu sularda gezen ingilizler, daha yeni kurulmuş bir devletin askerinin “asil ve güneşin batmadığı imparatorluğun askerini” nasıl öldürdüğünü anlamış değildir. Ve onlara göre bu olacak şey değildir. istedikleri gibi bu topraklarda at koşturup istedikleri topraklara ayak basmaya alışmışlardır 1838’den beri…

    Donanmamız bu sulara gider taziyelerini bildirir Kaymakam da “Türk sularına izinsiz girilmesi nedeniyle görevin yapıldığını” bildirir. ingiliz asker için gerekli tören yapılır ama ESKi Osmanlı Türkiyesinde konsolosluk bahçesine bir çocuğun erik düşürmek için attığı taşı bile sorun eden ve devletten tazminat ile çocuğun okulunda özrünü bile elde edebilen iNGiLiZLER kızgındır ve ısrarcıdır.

    “Er Musa kesinlikle cezalandırılmalıdır ve TAZMiNAT verilmelidir… ”

    Diplomatik baskı kurulur hatta daha büyük bir donanmayla Kuşadası kıyılarına gelmeye karar verirler.
    Alışmışlardır ESKi OSMANLI TÜRKiYESiNE
    Ama artık YENi TÜRKiYE vardır hem de sözde değil uygulamada…

    Atatürk bu olayı öğrenir öğrenmez tam da isveçlilerin dediği gibi “ Atatürk gibi düşünüp Atatürk gibi kararını hızla verir” Cevat Abbas’a Ankara’ya iletilmek üzere “Türk askeri, kendisine düşen vazifeyi yapmıştır” der ve Bolu’dan ayrılır.

    Verdiği emir şu dur: "Görevini yaptığı anlaşılan Türk eri Balıkesirli Musa, yerinden alınamaz ve cezalandırılamaz. Gerekirse Musa için ingiltere ile savaş göze alınır.

    "Şimdi Ankara'ya hareket ediyorum. Ege’de kısmi seferberlik emri veriyorum."

    Hükümet ise Kaymakam Dilaver Ergun’a bir takdirname ve para ödülü gönderir. Bu arada. Ege bölgesindeki birlikler kısmi seferberlik durumuna geçirilir. izmir Müstahkem Mevki Komutanlığı birlikleri, Balıkesir’den 2. Kolordu ile Afyon’daki 1. Kolordu bölgeye doğru yola çıkar!

    Yani ER MUSASI için Yeni Türkiye Cumhuriyeti kararını vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten iktidar, “Er Musa için” dünyanın ‘kabadayısı’ ingiltere ile gerekirse savaşacaktır!
    “YENi” kavramı öyle “ben dedim oldu” diye olunmaz.
    YENi TÜRKiYE 1923 sonrasıdır ve HAKKINI da verir.
    Bu hak, bir tek ERi için “güneşin batmadığı imparatorluk” ile savaşı göze almaktır.

    Birkaç ay önce çarşıya çıkan astsubayını arkadan vurarak öldürenlere o an dersinin verilmediği ülke YENi TÜRiYE değildir. Olsa olsa Osmanlı’daki ESKi TÜRKiYE’nin GERi GELiŞ çabalarıdır o kadar.

    1934 Kanapiçe koyundaki olay ingiliz elçisine anlatılırken;
    Türkiye Cumhuriyeti’nin TEMELi
    “ingiliz askerlerinin bağımsız bir devletin topraklarında ne işi vardır” a dayanır...
    “Aman ingilizler bir şey der, barış bozulur, halkın bize vereceği OYLAR gider” DEĞiLDiR…

    Bu olayda asker de görevini yapmıştır; hükümet de!
    Bu olay Atatürk Cumhuriyetinin gururudur!
    Artık Türk kıyılarına öyle el kol sallanarak rahatça girilemeyeceği;
    Türk askerinin tekinin bile, hele de görevini yapıyorsa çok önemli olduğu; vurgulanmıştır.…
    Ama bir de şu öğrenilmiştir.
    Mustafa Kemal Türk milletinin ONURUDUR ve gerekirse ERi için, Türk milletinin onuru için savaşı bile göze alabilmektedir..
    DÜNYA LiDERi işte böyle olunuyor….
    Mustafa Kemal, boşuna DÜNYA LiDERi ve “TEK ADAM” olmuyor.
    Anlaşılıyor değil mi?

    Emin Elmacı ...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük