uykumda nöbet geçirip durmamdan dolayı birkaç aydır doktora gidiyordum. yaşadığım nöbetin psikolojik olmadığı,gerçek epilepsi belirtileri taşıdığım söylendi. moralim bi bozulmadı değil.
ay sonu eeg sonucum gerçekleri gösterecek eğer nöbet geçirirsem. iyi dualarınızı beklerim.
bendeki çeşidi önce aniden korku hissi ile başlayıp akabinde kulağımda şiddetli sesler duyuyorum ve kasılıp titremeye başlıyorum.o esnada vücudumda tarifi olmayan garip bir his oluyor. nöbet geçirdiğim anı yaşıyorum ama dış uyaranlara kapalıyım. ve en ilginci uykumdan uyandırıp yapıyor ya da uykuya dalarken oluyor. sonrası ya rüya alemine dalıyorum ya da 15-20 saniye geçici felç yaşayıp zorla uykuya dalıyorum.
hissettiğim kadarı max 2 dakika sürüyor. ve tüm bunlar olurken kontrol bende değil bedenimde oluyor. beynim beni bir köşeye çekip bağlayıp "bekle 2 dakika,ben kendi kendimi kontrol edeceğim"diyor.
edit: tegretol ile tedavime başladım. nöbet gelecek gibi olsa da artık gelmiyor.
uyukuda olursa boğulup ölme riski olan, kalıcı hastalık.
yoluna çıkanların yaptığı ve bir çok insanın kandığı numara aynı zamanda.
salyalı ağız...açılamayan yumruk... kafayı yere vurma.
sonrası bilindik.... param yok, ilacımı alamadım.
Üst üste 2 kız arkadaşım bu hastalıktan muzdaripti. Bayılıp pat diye yere düşmeler falan rutin olmuştu artık. Epilepsi hastaları için de gayet esprisi yapılan sıradan bir olaydır.
teknolojiyle birlikte tıpta yaşanan yüzlerce yeni gelişmeye rağmen, beyin hâlâ gizemini koruyor. toplumda sara hastalığı olarak bilinen epilepsi de bu gizemlerden biri. kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğu olarak da ortaya çıkan epilepsi de beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik hücresi yayılması oluşuyor. her yaştan ve her cinsten kişide görülebiliyor.
Eski Yunan dilinde ‘’tutulmak’’ anlamına gelen epilepsi insanlık tarihinin bilinen en eski hastalıklarındandır.
Epilepsinin neden kaylandığı bilinmeyen dönemlerde bu hastalığın ruhani güçler ya da kötü ruhlardan kaynaklandığı iddiasıyla hastalığa kutsal hastalık(peygamber hastalığı) anlamında "mal sacre" , nöbet sırasında yere düşme nedeniyle "mal de chue" , şeytani hastalık anlamında " mal divine " , gökler ve ruhun göçü ile ilişkisi olduğu düşünüldüğünden " mal astra " gibi isimler verilmiştir.
Hipokrat epilepsinin beyindeki mekanizma ve oluşumlardan kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Epilepsi ile ilgili çalışmalar yapan uluslararası otoritelerin yaptığı tanıma göre nöbet ; beyindeki nöronların anormal, aşırı ve eş zamanlı olarak uyarılmasına bağlı olarak geçici arazların ortaya çıkmasıdır.
Epilepsi, merkezi sinir sisteminde nöronların çok ani, anormal ve eş zamanlı boşalımı sonucunda ortaya çıkan ve genellikle yineleyici (24 saaten uzun sürede en az tekrarlayan iki nöbet), nöbetlere yatkın olma ve bilinç değişikliği ile seyreden nörolojik bir hastalıktır.
küçükken epilepsi tedavisi aldım çok şükür başlamadan kurtuldum. ama hala sinema kahve alkol ve abur cubur yasak. dikkat edilmesi gereken bir hastalık.
Epilepsi nöbeti geçiren birini gördüğünüzde yapmanız gerekenle ilgili dünyada iki farklı görüş vardır, eğer tıp hekimi değilseniz (crysis management for a prudent lay person) yapmanız gereken kriz esnasında sadece başına zarar vermemesi için yaslayabileceği yumuşak zemin yaratmaktır. ileri düzey epilepsi nöbetlerinde şiddetli çene kasılması ve dilin geriye giderek farenksi tıkaması durumu görülür. Ama buna müdahale etmek birçok avrupa ülkesinde göreviniz değildir hatta bunu yaptığınız takdirde yargılanmanız mümkündür (hasta ölüyor olsa bile). Diğer görüş ise ilk görüşe ek olarak çok sert olmayan yutulmaycak bir cisimle hastanın ağzının açtırılıp, dile müdahale edilmesini, dişlerin ve dilin zarar görmemesi için cismin ısırtılması gerekliliğini savunur. ilk görüşü savunan otör, tıp hekimi olmayan birine cpr biliyor olsa bile kalp krizi esnasında abc kontrolü dışında müdahaleyi de sınırlandırmaktadır. Ama siz yeterli donanıma sahipseniz bir an bile düşünmeden iki durumda da müdahale edersiniz. Bir hocamın dediği gibi; "eğer benim önümde hasta sara nöbeti geçirir ve ben ağzına koyacak bir şey bulamazsam elimi sokar yine engel olurum. Elimi ve belki de mesleğimi kaybederim ama onun boğulmasını asla izleyemem." Bu söz pratik ve teoriğin örtüşmediği farklı bir noktayı da gözler önüne seriyor: vicdan.