onunla hiç işi olmayan insanların bile dur bi de ben hakaret edeyim dediği insan.
kolay olanın eleştirmek olduğunu, 30 bin kişinin işinden olmasının ne demek olduğunu bilmeyenlerin, bi de islamiyete direk saldıramayanların üzerinden dine sövdüğü insan.
türkiye gazetesiyle birlikte verdiği bisan-ihlas marka bisikletler gerçekten çok kötüydü. ayrıca cevab veremedi adlı kitabı bastıran da bu amcadır. vokabüler eğrisi: din din din den den don don dinn dann donn şeklinde ilerler. şohbenleri ve quarz sobaları da cep düşmanıdır. rivayete göre bir adet ihlas quarz soba, atatürk barajının günlük elektrik üretimini harcayabiliyormuş.*
kar zarar ortaklığı * sonucunda zarar eden kişilerin paralarını ödememesi gerekirken ödemek için canla başla savaşan ve büyük bir kısmını ödiyen müslüman şahsiyettir. bilip bilmeden yada bilerek iftira atılan kişilerin en başında gelir. karalanma sayfasının ilk sırasında hem dini kesimin hemde laikci kesimin sevmediği ve karaladığı kişidir. halbuki türkiye cumhuriyetine bir yanlışı olmamış ve sattığı dini kitaplar da tek bir yanlış kelime bulunamıcak fakat din düşmanları ve din içindeki ingiliz ve amerikan ajanı tarikatlar tarafından karalanan kişilik. *
türkiye'nin en çok iftira atılan şahıslarından biri. ne laikçi kesim sever, özellikle fetocuların da hedefindedir, devamlı karalamaya çalışırlar. türkiye'nin en büyük şirketlerindenken mesut yılmaz'ın bir yerlerden aldığı talimatlar sonucu yönetim kurulu başkanı olduğu ihlas holding batırılmaya çalışılmıştır. şimdi bu holding ve sahibi* bütün güçleri ve kurum ve kuruluşları ile bu borçları ödemeye çalışmaktadır. özellikle şirketinin bir kolu olan hakikat kitabevinin yayınları ve ehli sünnet yoluna tam bağlılığı bazı kesimleri aşırı derecede rahatsız etmektedir.
enver ören, ihlas finans-faizsiz kazanç adı altında, topladığı paraları, kendi şirketlerine aktarıp defterine kar yazmıştır. paraları alan diğer şirketler de ödedikleri gideri zarar yazmışlardır. bu paralar ile o zamanki tgrt'de program sunan bayan sunucuların altlarına cipler çekmiş, lüks daireler almış, yüksek rakamlar ödemiştir. bunlardan dolayı defterdarlık harekete geçmiştir.
işin komik yani ise enver ören'in mahkemeye bildirdiği mal varlığıdır ;
"ihlas holding yönetim kurulu başkanlığı yapmaktadır. ayda 750 milyon lira maaş almaktadır. ssk emeklisidir. mülkü yoktur. halen ev hanımı olan eşine bakmaktadır."
trajikomik yanı ise ; 10 şubat 2000 de, enver ören'in ihtişamlı bir törenle kutladığı doğum günü ardından, tam bir sene sonra, 10 şubat 2001 günü ihlas finans'ın çökmüş olmasıdır.
Enver Ören ( 10.02.1939) 10 Şubat 1939'da Denizli'nin Honaz nahiyesinde dünyaya gelmiştir. Ilk ve Orta tahsilini Denizli'de bitirerek Kuleli Askeri Lisesine, oradan da Istanbul Üneversitesi, Fen Fakültesi'ne girdi. 1961 yılında Lisans öğretimini başarıyla tamamladıktan sonra kazandığı NATO bursu ile, birbuçuk yıllığına mesleki çalışmalar yapmak üzere Napoli'ye gitti. Dönüşünde bir müddet öğretim görevlisi olarak üniversite de çalıştı. Anarşi ve terör olaylarının üniversitelere sıçraması ve üniversitelerde bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi üzerine, 1970 yılında üniversiteden ve akademik hayattan ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Birkaç idealist genç arkadaşıyla birlikte, ülke şartlarının kendilerine yükseldiği misyonun gereği olarak gazeteciliğe başladı.Çıkardığı gazete önce Hakikat sonra Türkiye adını aldı. Bu olayı "ikinci doğumum" şeklinde niteleyen Dr. Enver Ören; gazetecilikle beraber iş dünyasında da saygın bir yer edindi.Halen ihlas Holding ve bağlı şirketleriyle ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunuyor.
vakti zamanında ibo show u tgrt ye transfer etmek için ibrahim tatlıses e ihlas bilmemne konutlarından 8 katlı bir apartmanın tamamını hediye eden ışıkçılar tarikatı lideri.
"28 Şubat süreciydi... Enver Ören, Genelkurmay'da Çevik Bir ve Erol Özkasnak ile görüşüyordu. Ben de oradaydım.. Çevik ve Erol Paşalar, Yalçın Özer'in yazılarından şikayetçi oldular...
Enver Ören, "Yarından itibaren gazetemde öyle biri olmayacak" dedi...
Çevik Paşa, "Hayır işine son verme, sadece bizim aleyhimize yazmasın yeter" dedi...
Enver Bey ısrarlı; "Olmaz, ben ona artık gazetemde yazdırmam. Bittiii..."
Görüşmeden çıktık ve Yalçın Özer'in yazıları askıya alındı...
Oysa hepimiz biliyorduk ki Yalçın Bey, Enver Ören'le her gün istişare eder ve onun söyledikleri doğrultuda yazısını yazardı...
Aradan zaman geçti, 28 Şubat bitti. Yalçın Bey yazmak için ısrar etti, araya bir sürü insan soktu, Enver Bey yine de yazdırmadı.. Merhum Özer bir gün Ali Baransel, Kenan Akın ve benimle olduğum bir ortamda Enver Bey'e şunları söyler: "Efendim ben genç yaşımda kenara atıldım. 28 Şubat bitti artık yazsam."
Enver Ören: "Yalçın, senin bende işin bitti. Sen doktor değil misin, doktorluk yap..."
Özer: "Efendim aradan 15 yıl geçti. Unuttum pek çok şeyi."
Enver Ören eğlenir bir üslupla: "Gelen her hastaya aspirin yaz. Çok faydalıdır ha..."
Odada bulunan Ali Baransel ve Kenan Akın, Enver Bey'le kahkaha atarken ben hışımla odayı terk ettim ve lavaboya gittim. Arkamdan ağlayarak Yalçın Özer geldi. Sevgili Yalçın Abi bu vefasızlığı daha fazla taşıyamadı ve kalp krizi geçirip vefat etti...
Bunu niye mi anlattım. Cemaatlerde insanların zerre kıymeti yok, onu anlatmak için... Bakın Tamer Korkmaz ortalıkta yok, arayan, soran, hatırlayan var mı?..."
(dusunuyorum da... selcuk parsadan felan gibi dolandiricilar bile bu tiplerin yaninda cok masum kaliyor. en azindan bunlar gibi insanlari kullanip sonradan bir kenara atmiyor parsadan gibiler. sonunda kendi hesabini kendi verecek parsadan gibiler ahirette. ya bu enver oren gibiler, yukarda yazildigi gibi en zalim mafya babasinin yapmayacagi zulmu isleyenler, taa tgrt kurulurken "islami hassasiyeti olan bir tv kuruyoruz" deyip ortaya ciktiklarinda bileziklerini veren saf insanlarin kanina giren tipler ne olacak acaba cok merak ediyorum. sonra da seda sayan'in dogum gunu partisinde hem ona hem sibel can'a felan jip olarak geri dondu o paralar. bizzat seyrettigim icin haberlerde hatirliyorum. allah'im ahirette ne inanilmaz surprizler olacak acaba?)
--spoiler--
Enver Ören, cebinden küçük bir Kur'an-ı Kerim i çıkararak aynen şunları söylüyor: Şu Kuran ın üstüne yemin ediyorum ki, bundan böyle ben yaşadığım süre içinde, benim gazete ve televizyonumda sizin ve partinizin aleyhine tek bir haber yapılırsa Allah beni kahretsin. Kuran ın üzerine yemin ederek söylüyorum ki böyle bir şey asla olmayacak.
--spoiler--
güzel vatanımızın 80'lerde büyüttüğü nadide evlatlarındandır. "ışıkçılar" ın karanlık adamlarından, derin mi derin devletin islam'ın boynuna taktığı tasmalardan biridir.
dolandırıcılığın her çeşiti iğrençtir şüphesiz. ama dini kullanarak yapılanı en mide bulandıranıdır.
allah, muhammet aşkına müslümanları düzmeye kalkmak, o dönemlerde orijinal bir fikirdi ve uygulayıcılarını ihya etti.
dinde samimiyet anlamına gelen "ihlas" kelimesinin peşinden yürüyen onbinler, son derece samimiyetsiz ve riyakar bir oluşum içerisinde olduklarını anladıklarında artık çok geçti.
sayın ören, elektrikli sobanı, su arıtma cihazını ve bunlar gibi daha birçok boktan ev aletini al ve kaybol. fazıl'ın bineceği uçağa bir bilet de sen al.
sen objektiflere sırıttıkça ben objektif olamıyorum. ağzımı bozuyorum. bu memleketten daha da çok soğuyorum.
spekulasyon'dan da ote ortada verdigi parasini geri alamayan insnalarin beddua ettikleri kisidir.
insanin aklina Kuran'da bol bol gecen "cok az bir menfaat karsiliginda ahiretlerini dunya icin satanlar" geliyor nedense bu tip insanlarin ismi gecince.
ihlas marmara evlerinde villaları bulunmayan(!), hiç tv'ye çıkmaması internet sitesi olmaması iddialara cevap vermemesi nedeniyle hakkında çok spekülasyon yapılan kişi.
anlatılanlara göre, holdingin en dar boğazda olduğu zaman genel kurul toplantısında " başladığımızda sıfırdık ama yinede şimdi üç beş bişey var" diyip çalışanlarına moral veren iş adamı. marziye dizisinde kadir inanır ın kaynatası olan ekrem bora nın enver ören i canlandırdığı söylenir.