sıcak yatağında değil, at üstünde Sovyet mitralyözüne hücum ederek Türkistan topraklarında şehadet şerbetini içtiği içindir ki, moskof dölleri pek sevmezler kendisini.
enver'in derne'den kafasını bile çıkartmadığını bilmeyince zor oluyor tabi. fiilen enver dallamasında olanbingazi komutanlığına enver hiç iltifat etmemiştir.
savaştan sonra hazırlanan ve bir propaganda aracı olarak kullanılan libya ile ilgili raporlarda albay neşet bey, enver bey ve mustafa kemal'e üleştirilen hayali libya savunması kurgusaldır.
ana gövdesi sunusilerin verdiği destek etrafında gerilla savaşı yapan müfrezeler olan bir savaşta sabit cephe komutanlıkları tesis edildiğine anca gerizekalılar inanabilir.
enver'in libya'da - aşırı şişik egosuna ve yalancı tabiatına rağmen- kendisine maledebildiği tek başarı 2 makineli tüfek, 2 top ve 10 katırın ganimet olarak elde edilmesidir (7-8 ay süre zarfında). 900 bedeviyle başlayıp 1 ayda 16 bin talimli asker sahibi olduğuna dair gene kendi ağzından çıkanlara ise kimse ne geçmişte ne bugün inanmadı.
kavalalı gibi eyaletten kendisine devlet biçmeye gittiği libya'da askerden çok rahatına düşkün bir palyaço olduğunu herkese iyice kanıtlayıp istanbul'a kaçtı.
edirne müdafii şükrü paşa'ya yaptıkları bile yeter bu mason köpekten nefret etmek için...
''bu fırsat düşkünü dallamanın derne'ye gitmesi adına para bastırıp, prenslik/hidivlik hayali peşinde koşmasındandı. kimse sikine sallamayınca götüne baka baka döndü 7-8 ay sonra...''
her yer dökülüyor dedim ya işte... derne komutanı mustafa kemaldir. enver bey bingazi komutanıdır. artık kimler bu hidivliği nerden uyduruyorlarsa... enver paşa'nın 2 gram hayatını okuyan insan, enver bey'in trablus için yapılacak birşey kalmadığını kabullendiğini ama alemi islam için yine de savaşılması gerektiğini söylediğini bilir.hidivlik peşinde koşan adam bu sözleri eder mi hiç?
''"Trablus artık kaybolmuş sayılır. Buna rağmen neden gidiyorum? Bütün Müslüman dünyasının bizden beklediği bir vazifeyi yerine getirmek için gidiyorum."
adına para bastırmaya gelince... resmen alamadığı nakdi yardımı bu yolla sağlamıştır.halife damadı olması hasebiyle bu paraları tedavüle sokmuş ve her türlü ihtiyaç karşılanmıştır.
osmanlı devletini 1.dünya savaşına sokarak emperyalist devletlerce işgaline ve milyonlarca insanımızın ölümüne, sadece çanakkale'de 250 bin, sarıkamış'ta 90 bin şehit vermemize neden olan alman hayranı maceracı militarist bir adamın milletini sevmesi buysa, bu marazi sevgiye diyecek laf yoktur.
enver paşa yanlış icraatları olan fakat niyeti iyiye yakın olan hayalperest bir insandı, kendisi diğer ittihatçılar gibi mason değildir. bu anlamda istisnadır ayrıca kendisi türkmenlerle birlikte ruslara karşı direnirken vefat etmiştir.
ancak askeri hataları göz ardı edilemeyecek kadar da büyüktür.
90.000 askerimizi hayalperestliği yüzüden allah-u ekber dağlarında daha düşmanla çatışmadan donarak şehit olmalarına sebebiyet vermiştir.
hıyarağası önce mesajına cevap alaydın da sonradan yazaydın derdim de demeyeyim...
bu fırsat düşkünü dallamanın derne'ye gitmesi adına para bastırıp, prenslik/hidivlik hayali peşinde koşmasındandı. kimse sikine sallamayınca götüne baka baka döndü 7-8 ay sonra...
libya'da bir direniş olduysa onu örgütleyen fethi beydir...
abdülhamid'in libya'da bıraktığı kolorduyu çekip orayı dımdızlak bırakmanın sebebini de 12 ada işgali zanneden avanaklara ne denir ki? adam libya'nın işgal edildiği zamanla 12 adanın işgali arasında 8-9 ay olduğunu bilmiyor.
onun bunun anlattığı masallarla tarih biliyorum zanneden cahiller de hiç çekilmiyor...
rütbe söküp direniş örgütlemeye vatanın ücra köşesine kadar götüren sevgidir.
''balkanlarda başlattıkları darbeye destek veren italyanlara libya'da abdülhamit'in ıslah ettiği askeri birlikleri çekerek jest yapan, libya'ya direniş örgütlemeye giden subayları tehdit eden adam nasıl milliyetçi oluyorsa.''
ulan şimdi bu sıçmığın neresinden tutsam elimde kalır.enver paşa devletin resmen görevlendirmemesine rağmen bingazi'ye gidip halkı örgütlemiştir. bu sıçmığa göre kendisini de tehdit etmiş oluyor. birlik çekme yalanına girmiyorum bile...tarih okumayıp sıçmık sıvamak böyle birşey işte.ulan bi' de abdülhamit' in ıslah ettiği birliklermiş..bak sen bak...göt korkusundan 33 sene koskoca imparatorluk donanmasının anasını sik bırak... gemilerde kümesler kurulsun deniz gücün olmadığı için 12 adayı işgal eden italyanlar' a bişey yapama...vay amk enver almancıydı.
allah-u ekber dağlarında türk çocukları sapır sapır düşürken mektuplarında karısı olacak kokonaya hasta olan finosunun durumunu sorduran şerefsiz...
özellikle bu diktatör özentisini son zamanlarda türklere vatansever olarak kakalamaya çalışanlar türedi. itibar etmeyiniz.
ittihat terakki'nin a kadrosu bugünün akp'si ile aynı boktur.
balkanlarda başlattıkları darbeye destek veren italyanlara libya'da abdülhamit'in ıslah ettiği askeri birlikleri çekerek jest yapan, libya'ya direniş örgütlemeye giden subayları tehdit eden adam nasıl milliyetçi oluyorsa.
said-i kürdi'yi tımarhaneye kapattırdığı için abdülhamd'den yüz çeviren cemaat kürtlerinin yeni gözdesi bu it herhalde...
akvaryumda yaşayan bir japon balığı denizin ne olduğunu bilmez. Enver paşa, cihana sığmayan idealleri olan gerçek bir kahramandır. japon balıklarının onu anlamasını beklemek ise beyhude bir çabadır.
türk milletinin son yüzyılının en büyük şahsiyetidir. mekanı Cennet..
göt kadar anadolu topraklarına sıkışmayı maharet sayıp ingiliz mandası amerikan himayesi peşinde koşup şereflerini malaya zırhlısına emanet edenlerin anlayamayacakları sevgidir.
forsunu, rahatını severdi diyen soysuzlara sarıkamış' ta ölü bir atın karnında sabahladığını hatırlatmak gerekir. diğer bir hatırlatılması gereken de mustafa kemal'in saraya damat olmak için harcadığı çabalardır.
sınırlarını bilmeden önüne konulan setleri yok sayarak sevmiştir milletini...
o'nun için çarlık rusyası ezilmesi gereken bir sülüktür. ingiltere'nin sömürgeleriyle bağı olan deniz gücü iki senede yok edilebilir. tabii ki onun bu güzel ama gerçekleştirilmesi imkansız hülyalarını "ümmetimizle cihan imparatorluğu olcez!" diyen fakat Enver'i ve düşüncelerini idrak edemeyen günümüz yumuşakçalarının bu kadar çok benimsemeleri yadırganmamalıdır. sonuçta büyük idealleri uğruna canını veren bu büyük komutan büyük bir saygıyla fakat hataları da gözardı edilmeden anılmalıdır.
enver paşa şüphesiz milletini çok seviyordu. fakat bu onun binlerce askerimizi intihara sürüklediği gerçeğini değiştirmez.
kafkas serhaddımızı düşman geçeli çok olmuş, doğu illerimizden dokuzu işgal olunmuş; van, bitlis, muş, erzincan, erzurum, trabzon gibi mühim mevkiilere düşman yerleşmişti. erişilmeyecek, gidilmeyecek kadar uzaklarda kalmış olan kafkasları, o durumda hala anavatanın içinde yadetmek ve bu "yüksek ideal" uğruna binlerce mehmet'i ölüme sürüklemek, kimse kusura bakmasın ama ölçüsüzlüktür, sağlıklı bir kafanın işi değildir.
öyle bir sevmek ki milletini, öyle bir aşk ki bu, kalbine kor gibi düşmesi bu aşkın. uğrunda her şeyini ama her şeyini kaybedebileceğin bir olgu. anadoluya giremiyorsam bende başka yerde savaşırım ve kara toprağa al kanım saçılır diyerek yola çıkmak. moskof illetine karşı durmak tek başına. öyle bir karşı koymak, öyle bir ayakta durmak ki atını tek başına moskof ordusunun içerisine sürmek. hiç bir şey beklemeden sadece millet aşkıyla yanarak. öyle bir millet sevdası ki doğduğun yerden binlerce kilometre uzağa gömülmek. doğrduğun yerden binlerce kilometre uzaklıktaki kara toprağa al kanının düşmesi.