medyada en sert muhalefet yapan adamlardan birisidir. arada saçma sorular soruyor, evet. sebebi karşıdakini ters koseye yatırma çabasıdır diye düşünüyor. genelde sıçiyor öyle bir şey yapmaya calistiginda ama olsun. en azından adam gibi lafı dolandirmadan zort zort soruyor soracagi soruyu.
kemal kılıçdaroğlu: zaten ülkede şu an sıkı yönetim var. televizyonlar yayın yapamıyor. enver aysever : hani yapıyoruz ya işte? (2 gün önceokan bayülgen'in programında "acil reklam" ile sansürlenen enver aysever söylüyor bunu)
bugün tahliyelerden sonra:
enver aysever tweet'i: bu resmen 28 şubat darbesidir!!!!!!!
gerçekten hümanist geçinen faşisttir sanki 12 eylül'de hep kürtlere işkence yapılmış gibi konuşur kürtçülerin ekmeğine su taşır sanki asıl erdal eren'de kürtmüş gibi hani çok yandığımız erdal eren!!!
hırsız aziz yıldırım'ı destekleme yürüyüşünde ali ismail korkmaz ismini de sıkça anarak bu yürüyüşü aslında farklı bir yürüyüşmüş algısı yaratma amacında olup aziz yıldırım'ın kendini ''aklama'' ve kamu oyunda ''suçsuzum'' algısını yaratmasındaki baş rolleri oynayanlardan sadece biri.
seçim ve oy kaygısı da yok.
ama bilindiği gibi fenerbahçeli.
taraftar psikolojisi ile eğer söylediyse aşağıdaki fotoğrafta bulunan sözündeki ''öteki'' aziz yıldırım'dır.
kendisi de bir hırsızın destekçisidir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/547462/+
zerre kadar sevmem bunu. hani romantik solcu denen tipler vardır ya, bu adam onun tanımı gibi adeta. çok marjinal bir adam da değil, sorduğu sorular da aykırı falan değil. eleştirel sorular soruyor. sıkıştırmaya çalışıyor. haksız çıkınca yine üsteliyor. en son "peki" deyip geçiyor.
mansur yavaş'ın chp'den aday olmaması için imza kampanyası başlatan güruhun içinde bulunmuştur. tıpkı bunun gibi, o güruhu komple "romantik solcu" sınıfına dahil edebiliriz.
adamlar "sol belediyecilik anlayışı" diye bir şey geliştirmişler. müthiş bir teknoloji. yemin ediyorum akıllı bu adamlar.
melih kazanınca sol belediyeciliklerini götlerine sokarlar artık. neyse.
abbas güçlü'nün programında da izlediğim kadarıyla söylemleri herhangi bir tgb'liden farklı değil.
kısacası ben sevemedim. sevene de bir şey demiyorum.
solcunun dibidir. öyle ki cumhuriyet halk partisinden bile "yeteri kadar solcu olamıyorsunuz" şeklinde zehir zemberek açıklamalarla istifa etmiştir. sermayenin karşısında halkın yanındadır.
tarafsız kisvesi altında aşırı yanlı bir program yapan sunucu.
mesela soldan birisi mi geldi?? 1-2 akp'ye giydiriyor mu? yüzünde güller açıyor. hiçbir şekilde rencide edici sorular sormuyor, abzürt yorumlar yapmıyor, aykırı sorular zaten yok, sadece onu haklı çıkaracak sorular soruyor. hadi yine biraz yanlı da olsa programını yapıyor.
yok eğer sağdan birisi geldiyse 1-2 chp'e çakıyorsa bi ciddileşiyor. iyi muhalefet değil diyene 'daha ne kadar iyi olabilir' falan diyor. akla aykırı sorular soruyor. rencide edici laflar ediyor. genelde olmuyor ama sertleşen olursa 'saygınızı takının siz x(solcu birisi)nasıl y(herhangi bir kötü söz)diyebilirsiniz' falan diye söyleniyor.
ee sen sağcılara herşey diyorsun, ayrıca sağcıları katı diye eleştiriyorsun sen daha katısın.
-necip fazıl bence şair değil. 2 şiirle şair olunmaz.
5 dakika sonra;
-can baba müthiştir, can baba...
solun reklamı için yapıyorum dese amenna ama tarafsız program yapıyorum ayaklarını bırakmalı.
cok severim. takip ediyorum boyle devam etsin. kendisi alevidir ayrica.bi dönem chpden bakan olarak calismis. sosyoloji okumus. ayni zamanda tiyatro oynuyor. bir kizi varmis.
bir gün programına konuk olursam gözlüklerine at... neyse.
bir gün beni konuk ederse masadaki kalemlerden birini alacağım gazeteci.
ayrıca gözlükleri arada bir sil enver, ta buradan görüyorum bok götürüyor çerçeveleri.
an itibariyle Abbas Güçlü'nün Genç Bakış programında edebiyat,siyaset, futbol, şiir gibi hemen hemen her konuda çok güzel şeylerden bahsetmektedir.özellikle kapitalizm hakkında söylediklerine değinmek istiyorum. ben bu adamın kapitalizm hakkında söylediklerine sonuna kadar katılıyorum ve dediği gibi kapitalizm insanları tamamen köleleştirip tek tipleştirmekte, insanlar artık tamamen güç ve para için çalışmakta ve bu da bize bilincimiz dışında dayatılmaktadır ve söylediklerinde ne yazık ki sonuna kadar haklıdır.