itü sözlükte çaylak olarak entry girmeye başlamış olması güçlü ihtimal. lakin moderatörün gözüne batmamak içinde: pınar süt, bal dünyası, mavi benekli köpek balığı başlıklı ukteler veriyor olması güçlü ihtimaller arasında.
gün boyu küfür etmediğimiz yer kalmıyor. hakaretin bini bir para, ona buna şuna..
okursun okumazsın, dinlersin dinlemezsin, fikirlerimiz zaten tamamıyle uyuşmazdı. hatta ben onu troll zannederdım hep, bir keresinde konuştuk epey bi, baktım adamın kendi fikirleri, kimseyi kızdırmak hasebiyle yazmıyor.
sonra dedim "eyvallah dostum, katılmam. yazdıklarının zerre kıymeti harbiyesi yok ama saygı duyarım, senin görüşündür."
şimdi adam silinmiş.
zaten belirli bir tayfa var, bir yazarı seçip üzerine oynadığında on numara işler çıkarabiliyor, istediği yazarı silik, istediğini çaylak yaptırıyor.
yönetim de buna müsait. (bkz: am budalası)
hah ne diyorduk. bu gibi durumların kurtuluşu ve tek çıkar yolu donuz butonudur. ifade özgürlüğünü savunuyorsan, öyle çok keskin sınırların olmayacak. koy donuz butonunu, adamı isteyen okusun, istemeyen görmesin bile. ha sen bundan bile acisen, sağda solda ağlamayacaksın ifade özgürlüğü, ifade özgürlüğü diye!
düşünce özgürlüğü diyerek yırtınanların farklı düşünceye karşı ne kadar tahammül sahibi olduklarını görmemize -yönetim tarafından silinerek- vesile olmuş yazarıdır. demek ki neymiş? kim güçlüyse borusunu öttürüyormuş. burda siz güçlüsünüz adamın sesini kestiniz. hükümettede bizim gibi düşünenler güçlü sizin giblerin sesni kesiyor. o zaman fikir özgürlüğü diye yırtınmayacaksınız ki samimiyetinizi görelim. fazıl say a gelince fikir özgürlüğü diye siteler açın, aynı gün fikirlerinden dolayı -ki asla kendisi bir troll de değildir. bi kaç dangozun saçma sapan ifadelerine yönelik belirtmek istedim- bir yazarın hesabını kapatın. hay sizin düşünce özgürlüğünüze. kabul edin beyler, sizin hürriyet anlayışınız, kendinize zıt bir hürriyet anlayışı karşısında, ilkel bir insan vahşetine dönüşebiliyor. daha çok laf derdim. ama beyhude. anlamayacağınız malum.
