en eve misafir gelen teyzenin aptal ve çirkin çocuğudur. vurdukça vurasın, sözdükçe sö.. neyse ,ahh annecim ahh, " dünyayı değiştiremezsin, sadece onun dönüş yönünün tersine dönebilirsin" derdin, ne doğru diyormuşsun meğer, bunlar mal geldi mal gider, ben buraya ne yazarsam yaziyim, o misafir çocuk yaptığı hatanın farkına varmicakta olsa ;
bak bebeğim, cin olmadan adam çarpamazsın, dünya'nın en ünlü filozoflarının bile öğretmenleri vardır ki senin filozof olmadığını her ikimizde biliyoruz, sakın filoz oldum diye bağırma camdan pencereden. atatürk ne demiş, okumak en faydalı hobidir demiş, sen dünya nın belkide en iyi insan organize edebilecek zekasına sahip bir adamdan daha mı iyi biliyorsun ? bu soruyu geç, senden yapmanı istediğim şeyi anladın mı ? yazmadan önce, düşün, diğer entrylere göz at, gerekiyorsa arama motoruna gir araştır öyle yaz, benim gözlerimi kendi ellerini yorma bebeğim, çünkü bu şekilde girdiğin enrty sadece, sıra numrasına +1 ekliyor.
acelesi olan yazardır. gün gelip yazacak bir şeyi kalmadığı zaman okumayı hatırlayacaktır. ayrıca hızlı giden atın akıbetini de bizzat yaşayarak anlayacaktır.
bir de bunların maksat tanım yapmak olsun diye tanım yapanları vardır. amanın onu dövsen de sövsen de hiçbir şey fark etmeyecektir. sizin vaktinize yazık. hemen bir örnek veriyorum.
(bkz: #6161756)
ilk cümleyi anlayan biri bana da anlatabilir mi lütfen.
okumayı değil yazmayı seven fakat bir bok bildiği de söylenemeyecek olan canlı. benim her aklımdan geçirdiğim doğrudur mantığı ile hareket eder ve okuyucular ile diğer yazarları çıldırtır.
valla zaman zaman başıma gelen durumdur, çok üretken bir yazar olduğumu düşünmemekle birlikte, paylaşma isteğinin belki bazen fazla olması, geç vakitlerde ve genelde mobil olarak sözlüğe giriyor olmak ya da cidden derinlikli başlık sayısının az olması belki beni buna itmektedir. ancak doğru bulmadığım durumdur. iyi şeyler üretebilmek adına, üretilmiş işleri incelemek gerekmektedir.