Radyo uludağ da yayına bağlandığında dikkatle dinlediğim açığını bulmak için çaba sarfettiğim yazardır. Ona geceleri sataşmak en büyük hobimdir. Bazen yazdığıma aşırı tepki verip sinirlenir halbuki benim iyi niyetli biri olduğumu anlaması lazım artık.
Not: Halay çekerken yanında bulunmayın senkronu kaçırıp ayağınıza basabilir. *
bir gün hayatın kendisine çok güzel bir hediye vereceği yazar.
o hediyeyle hayatı değişecek ve hayallerin peşinden gitmenin gücüne dair tekrar ruhsal muhasebelere girecektir. mevlana'nın dediği gibi olmayan şeylerin sadece zamanı gelmediği için olmadığına inanıp, kendi varlık sebebini başkalarına yardımda bulacaktır.
iki ucu boklu değneği şu an monte edecek yer arayan yazar.
hafta sonu üretim bölümündeki işçilerden bir tanesi ciddi bir iş kazası geçirdi ve sol kolu olduğu gibi bir makineye sıkıştı. acil toplantılar, ilgilenme süreci ve diğer işçilere iş ve işçi güvenliğiyle ilgili bir sunum yapılması kararını beraberinde getirdi bu kaza. personel sorumlusu olarak bu görev bana ve mesai arkadaşıma verildi olması gerektiği gibi.
birçok insan adamın sağlığını, ailesini hatta belki de geleceğini merak ederken bizimle aynı türden olduğunu iddia eden, yani insanım diye varlığını sürdüren mesai arkadaşımdan gelen tepki aynen şuydu;
"başka gün bulamadı kaza geçirecek hafta sonu çalış şimdi işin gücün yoksa."
ve bu vatandaşın ağzından daha önce "biri ölse de izin kullansak" cümlesini duymuştum da o zamanlar bu kadar derin düşünmemiştim olayı.
bu kez; lan sen ne diyosun it, orada adam perişan, ailesi perişan, belki de iş hayatı bitti adamın... onu da geçtim belki kolunu kaybetti yemişim işini... sen ne diyosun? diye karşılık versem de it oğlu ite... içim soğumadı tabi.
gergin geçen bir kaç günün sonunda bugün o insanla aynı odada 8-10 saat geçirmek istemediğime karar verdim ve bu departman için kıçımı yırtmış olduğum günleri yok sayarak başka departmana geçmek istediğimi bildirdim.
genel müdürün bu konudaki ısrarcı tavırlarımdan şüphelendiği ve özel bir sebebi olup olmadığı konusunda ısrar ettiği uzun bir sohbetin ardından, o insanla aynı odada çalışmak istemediğimi söylemek durumunda kaldım.
ve bugün o da insanlık dışı çalımını yaptı ve mesai arkadaşımı kendi elimle cezalandıracağımı, işine son verildiğini gidip benim söylemem gerektiğini söyledi.
ben bunu yapmayacağımı yapamayacağımı, şikayet etmek için değil bölümümden ayrılmak için geçerli sebep sunmak adına bu konuyu kendisiyle paylaştığımı söylesem de "bu tür insanlarla biz de çalışmak istemeyiz ve sen şu an işini yapıyorsun, herhangi birini işten çıkardığımızda ya da işe aldığımızda aramızdaki köprü nasıl bu güne kadar sen olduysan, yine sen olacaksın" dedi.
bir yandan iyi oldu tıynetini siktiğimin tıynetsizine desem de, bir yandan minik bebeği geliyor aklıma "nefsini sikiym senin, bok vardı duramadın yerinde" diye kendime kızıyorum...