son zamanlarda, kimsenin okumadığını bildiğin için gayet sallamasyon da olsa bir şeyler yazmak anlamına gelen yarı türkçe yarı ingilizce anlamsız ikileme.
şimdi ben yazıyorum mesela, biliyorum ki yazdığımı kimse okumuyor. bu sebeple geliyorum en saçma sapan düşüncelerimi buraya aktarıyorum, dilediğim gibi gereksiz yazı yazıyorum. yine de dua edin vicdan sahibiyim.*
oh şahane oluyor.
kimi yazarların bilgisayardan uzak oldukları anlarda telefonlarıyla gerçekleştirdikleri hadise.
ancak bazı telefonlarla veya tarayıcılarla sözlüğe girdiğinizde ekle butonuna basıp, sonra "olmadı galiba" diyerek tekrar bastığınızda aynı entry'i iki kez girmenizle sonuçlanıyor.
sabah ve akşam girileri olarak ikiye ayrılması gereken eylem.
sabah okuyucuları az ve belirli bir zümrenin uşağı oldugu için genellikle düşünceleri karşıtı olanlar direkt eksilenir. bir nevi seovi gücü oluşur.
ögle okuyucuları genelde işten bunalanlar ve boştakilerdir ve can sıkıntısına çoğu entry'i okurlar ve bol bol entry girerler ve oyları daha düzeylidir.
aksam okuyucuları istekliler olup entry sayısı da oy oranı da boldur. ancak troller de akşamcı oldugundan genelde başlık sıçarlar ve etrafa da dokundurmadan edemediklerinden akşam kısmının ünlü seovileridir.
ha siyasi olanlar her daim ilginç entry girerler ve her daim karşıt yazılara eksiyi bastıgı için sıkıntı yok.
çeşitli amaçları vardır; bilgi vermek, ayar vermek, anı anlatmak, anket doldurmak, trolluk yapmak... bir kısım yazarlar ise sadece canları istediği için yazar.
bazı vakitlerde aklına çok süper entrylerin gelmesine neden olan bunları girsem manyak iyi oy alırım dedirten ancak pc karşısında sözlükteyken aklınıza bir şey gelmeyen durum.
Kimi zaman iş yerinde, kimi zaman minibüste, kimi zaman yatarken, kimi zaman "medcezir" izlerken, kimi zaman yemek yerken, kimi zaman sıç... yok bu sırada tüm odağım götüm oluyor; yapılandır.
Aslında sıçarken girmek lazım entry'leri ya da bir şeyden kaçarken... bilirsin, Türküz.