entel ile entelektüel ayrılmalı öncelikle. bu ayrım dindar dinci ayrımı gibidir. fakat ben bu başlıkta halka da inen basmakalıp ifade şekliyle sadece enteli kullanmak istedim. tek kalıp şeklinde.
şimdi, sosyolojik mana da entelektüellerin gözden düşmeye başladığı söylenebilir. hani bir tez olarak bu sunulabilir. aydınlanma çağı vs. dönemlerinde bir ihtiyaçlılık ve karşılama mantalitesi durumu farklı kılıyordu. lakin yeni çağ artık o tarz bir süreçten geçmiyor. popülizm ve tüketim sendromu pompalanıyor.
toplum nezdinde enteller, öpçe olarak biz de görülmüş/ değerlenmiş. habire konuşan fakat taşın altına elini sokmayan insanlar olarak betimlenmiş. bu yaygın kanı sürmekte. aslında ilk bakışta doğru değil demekte mümkün gözükmüyor bu önermeye. bir ömrü elde cumhuriyet gazetesiyle (eskisi kadar ceket dışına çıkarılmıyor, bi zamanlar daha revaçtaydı) sırf konuşarak aydın sıfatıyla geçirmek fakat toplum için pekte bir şey yapmamak halkın kanıksadığı bir argüman oldu çıktı. yeni de çıkmadı bu. onun için hep bir mesafe olmuştur halk ve enteller arasında.
sonuçta, entellerde laf çoktur fakat icraat yoktur güzellemesi bir toplum fenomeni oluverdi. bunun da pek değişeceğini sanmıyorum.
ülke kurtaramamakla sonuçlanır efendim. hep "ben olsam" lı cümleler kurar, hopur hopur oynarlar yerlerinde. köy yönetimi değil koyun verseniz kaybedecek adamlardır ama hariçten gazel okumayı severler.
(bkz: ben olsam)