102. icat etmek, başkası 103. icat ederse sizin de 104. icat etmeniz ile münevver olduğunuza delalet (yok lan bu münevver o münevver; aşağı mahallede oturan kız değil. eskiden münevver denirdi, şimdi gavurca entelektüel deniyor) olup size "zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da şahsî amaçlarına erişmekte kullanan kişi-entelektüel" etiketi yapıştırılır.
tabi ki karşınızda ki insanın zeka seviyesi ile de alakalı bir durum.
yoksa size "ne diyo lağn bu değişik?" diyen öküz çıkarsa sizin bir değeriniz anlamınız (o öküz için) olmaz.
kafka
şöpenaur
konjektür
niçe
amerika
pink floyd
ezberlenmiş şiir
popüler kitap
yazarken daral geldi... siktir olup gidiyom ben. bir cafede falan çalışırsanız çok net görüyorsunuz, çokça görüyorsunuz.
sıradışı bir gazeteyi iki defa ikiye katlanmış bir biçimde, dikeylemesine ceketin sağ cebine sokmak. ben bir kez bunu öğrenciyken yapayım dedim. evde prova yaparken, gazete hep koluma takılıp düşüyordu. beceremedim.
Su tabloda ki yere yikilmis adam bana sensizligimi anlatiyor. Boyle kirik cökuk bir enkaz altin da kalmiscasina cagresiz.- tabi bunlarin hepsi tane tane ve kisik bir ses ile soylenir ve ikinci husus ise tablo bir karalamadan ibaret olacak.
kitap kokusuna bayılıyorum demek bunlardan biridir. bunu uzun uzun anlatmak adeta o an yaşıyormuşcasına. inanır mısın şu kitabı koklamadan işeyemiyorum ehüeheüeüh * o değil de ben de severim bazı kitapları koklamayı, özellikle eski basımları. ama boşaltım sistemimin bunla bir alakası yok, lütfen!1! lol
sıcak bir pazartesi akşamı...
amerikadan geldiğimin ertesi günü. starbucks da oturmuş kahvemi yudumlarken, kalın siyah çerçeveli gözlüğümü çıkarıp kenara koydum. Hafif uzun ve düz saçlarımın esmer tenime olan uyumu ise, etrafımdakilerin dikkatini çekmiş olmalıydı. gelen garson'un bir isteğiniz var mı demesinden, benimle ilgilendiği anlaşılıyordu.
