recep ivedik ezikliğindeki yurdum andavallarının pek hoşuna gitmez bu dalga.Bilgi sahibiysen,kendine güveniyorsan,onlardan farklıysan yaftalama çalışmaları hız kesmez.
insan sosyal yaşantısı içerisinde daha bilgili, olgun ve cool olmak isteyebilir. ama o insan bunu kendini kasarak ve zorlayarak yaptığında ise komik yapmacık bir hale bürünmüş olup çok itici hale gelir ve çekilmez bir insan olur. burada önce kişinin kendisini bilmesi ve olduğu gibi görünmesi gerekmektedir. bu aşamada kendini değiştirmek istiyorsa ne yönlü bir gelişim içine gireceğini de daha net çizgilerle belirlemeli ve çeşitli hesaplardan uzak kalmalıdır ki doğal olabilsin. bu bağlamda şu söylenebilir ki, entelektüel olmak isteyerek olunmaz. siz bilgi ve hayat görüşü anlamında sürekli bir okuma ve sorgulama yoluna girerseniz zaten çevreniz tarafından da böyle bir yakıştırmaya tabii tutulabilirsiniz.
Derdini, sürekli el kol hareketleri yaparak anlatmaya çalışan insandır. Vücut diliyle ilgili her şeyi bildiğini sanır. Hıncal Uluç gibi boynunda fular, sırtında kollarını omuzundan sarkıttığı kazak ve gözlükleriyle dolaşır.
Devrik cümleler kurar, siyaset bir numaralı sohbet konusudur.
Her daim yanında bulundurduğu bir kitap vardır, istisna durumlarda ise gazete.
Kurduğu cümleler hep soruyla başlar: "ne olacak bu memleketin hali?"
Hep mütevazı olmaya çalışır, gereğinden fazla kibardır.
Bu böyle sürer gider... Esasında süpersonik özellikler olan bu davranış biçimleri taklit olduğundan hemen anlaşılır, entellektüel olmayan ama öyle görünmeye çalışan insanın antipatikliğinden öteye gidemez. Böyle absürd, gülünesi bir durum doğurur.
çok belli eder, entellektüel olamadığından mütevellit azmini kırmamak, psikolojisini bozmamak için sessizce dinlenir, sahte bir şekilde baş ile onaylanır.