o kadar cok ogrendiginiz sey olur ki ilk baslarda anlayamasaniz da gunu geldiginde dank diye duser kafaya, belki zamaninda "lan salliyo mu bu, ben de biliyom" demissinizdir ama ister istemez onun kelimelerini kullanmisinizdir cogu zaman ve guzel, mantikli cumlelerdir bunlar. iyidir entel baba pek bir sey yediremezsiniz ama cok ogrenirsiniz bir nevi yardimci belli noktadan sonra tabi gerisi size kalir. bol bol tartismisinizdir babanizla, hala arada tartismalar olur ama iyi de yapmssinizdir.
çok eğlencelidir. vizyonu geniş, düşünceleri derin, insanlığı ve vicdanı gıpta edilesi bir adamın baba olması gurur vericidir aynı zamanda.
entel bir babaya sahip biri olarak, yaşadıklarımızı şöyle anlatabilirim:
müzik, kitap, siyaset, bilim gibi pek çok konuda saatlerce sıkılmadan muhabbet ederiz. baskıcı ya da aşırı korumacı olmadığı için, en iyi arkadaşımdır* birlikte gezip tozar, yemek yer, dertleşiriz. "baba"lık görevini asla aksatmadığı için cılkını çıkarmama izin vermez tabi, aradaki dengeyi dikkatli kurduğumuzdan hiç sorun yaşamadık babamla. her şeyi ondan dinlediğim için, bana arkadaşça yol gösterdiği için hayatımda çok büyük hatalar olmadı. belki sendeledim ama düşmedim hiç. hayata bakış açısı geniş olduğundan ve gençliğinin de etkisiyle ne önüme geçmeye çalıştı, ne de arkamdan beni iteklemeye. ne yaparsam yapayım hep yanımda oldu. ben de bunun farkında olarak asla onu üzecek bir şey yapmadım...
çevremdekiler garipser bizi çünkü çok alışıldık değil ilişkimiz. çok içten ve yakın olmak baba-kız ilişkilerinde çok sık rastlanan bir şey değil, anlıyorum. yine de kim ne derse desin, biz çok mutluyuz böyle.
oğlunun saçını uzatmasına, küpe takmasına, kız arkadaşını eve getirmesine, karşılıklı alkol almasına kızmayacak, anlayışla karşılayacak babaya sahip olmaktır.
yapılan istatistik verilerinde dünyanın en dayanılmaz altıncı ağırlığı seçilmiştir. benim babam da bi yazar. sözlükte değil, gerçekten bi yazar. çok zor iş be. öyle herkes babanı tanıyo, olur olmaz herkes selam yolluyor falan, uğraşılmaz. kimisi fakir ve çiftçi kalsın ki, biz zenginler olarak sefamızı sürebilelim.
baba entel fakat cocuklar degilse eglenceli muhabbetlerin ev ortaminda gelisebilecegi durum.
c-la gecen bi kari düdüklemisim* off haci ilik ilik.(telefonda arkadasa anlatiyo)
b-aski yasamak baharda, cinko damli evlerin odalarinda sevismek
bir ürkek güvercin edasiyla*
ayrica entelde olsa kamyoncuda olsa baba babadir en asil duygunun insanidir.sevelim sayalim
entel olmak ve pink floyd dinlemek ise baska bir muamma.
kaset çaLar'a pink fLoyd koyup "baba bak bu pink floyd sana iyi gider.. dinLendirir" demenizden sonra baba'nın size; "oLm biz bunLarı kısa şortLuyken dinLiyorduk.. biLiyoruz yani.. sen babanı ne sandın.." demesidir..
bir tür yazılmışlık - kader meselesidir. kimse babasını önceden seçemez. yüzdelik bakımından, maço bir babaya sahip olmaktan daha düşük bir ihtimaldir.
Normal baba kriterlerine uymayan, bıyık yerine keçi sakalı bırakan, ayağına converse giyip dolaşan; pink floyd, led zeppelin falan dinleyen, ne söyleseniz kaşını havaya kaldırıp ukala bir tavırla aksini söyleyen, kafka okumanız için dayatan bir babaya sahip olma durumudur. Zordur; ama eğlencelidir..
