bide bunların hikayeleri vardır tabuyu yıkamayan öküzler fantazilerini hikayeleştirip çeşitli sitelere yollarlar ya da bilmiyorum bunları birileri yollamıyo site adminleri hepsini kendi uyduruyo sonuç olarak
(bkz: allah belanızı versin)
niye üzerine bu kadar gidildiğini anlamadığım insan türü. tabi ana babasıyla sevişen pezevenktir ibnedir de, yani şimdi. tamam ensest değilim de, ne bana saldırıyorsunuz? elim ayağım titriyor sözlük.
kendisini; kimliğini hiçbir şekilde belli etmemesi gereken(!) çünkü belli ettiği anda "neden böyle düşünüyorsun?" diye sorulmaksızın sadece ve sadece "pezevenk, şerefsiz, ibne" diye birilerine sövmek için bahane arayan topluluk tarafından üstüne gidilen, aile bireylerine cinsel eğilimi olan birey. bir kez olsun değişik bir bakış açısı sergilenmeli, bu kişilerle uğraşmakta olan kişilerin* "sorun"un köküne inmeleri, bu kişilerin neden böyle bir istek duydukları araştırmaları ve ortaya koymaları gerekir.
edit: biz burada çözüm yolu üretmeye çalışıyoruz. sense kolayına gideni yapıyorsun; "eksi" veriyorsun. peki, öyle olsun. her zaman kolayınıza geleni yapın siz. lanet, basit insancıklar.
Bir çok toplumca aynı şiddetle lanetlenen bir olgu. Her toplumda lanetlenmesinin sebebi her insanda varolan çekinik ölümcül genlerdir.
Çekinik genler iki ebeveyndende alınmadıkça etkisini gösteremeyeceği için aile içi ilişkilerde akrabalık ilişkisi yakınlaştıkça, kendilerini gösterme imkanlarını arttıran genlerdir. Dolayısıyla en yakın akrabaların ensesti en sıklıkla ölümcül hastalıklarla, kuzenler gibi daha uzak akrabaların ensesti daha az sıklıkla (amca hala dayı teyze çocukları için 1/8 oranında) bu ölümcül hastalıkların çıkmasına neden olur.
Yüzbinlerce yıl içinde, gen çeşitliliğine kapılarını kapatıp enseste izin veren topluluklarda (rastlantısal değil mecburi olarak) bebek ölümleri sakatlıkları diğer topluluklara göre fazla olduğundan bu topluluklar diğerleri kadar üreyememişlerdir. Yanısıra ensesti iğrenç gören topluluklar bunu uygulamadıkları için nüfusları daha çok artmış ve genleri daha sık görülür hale gelmiştir.
Yaradılış efsanesine göre Adem ve Havva'dan geldiğimize inananların bu konudaki sıkıntıları çok çok çok doğal. Kuranda var mı bilmiyorum ama binlerce yıl öncesinde (insan ömrünün şu ankinden çok daha kısa olduğu dönemler)bir çiftin otuz küsür ikize ebeveyn olabilmeleri, tıbbi imkanları, beslenme koşullarını düşününce imkansıza yakın olduğu aşikar. Çift yumurta ikizlerinin esasen genetik olarak normal kardeşlerden bir farkı olmadığından evlenmelerindeki sakınca (bilimsel olarak)normal kardeşlerden farklı değil. Dolayısıyla ikizlerin evlnmeleinin yasaklanmasına bir anlam veremedim. Ama tabi ki 40 ikiz doğduysa ve onlar birbirleriyle evlendiyse bunların ölümcül genlerinin çakışmaması (dolayısıyla çocuklarının yaşaması) ihtimali var (%50sinin). Bana göre buradan insanlığın oluşması evrim teorisine göre çok çok çok daha uzak bir olasılık. Ama tabi doğaüstü mucizelere inanıyorsanız mesele çok daha çabuk çözülür.
Bunları bir kenara bıraktığınızda sonradan neden yasak edildiği konusu haliyle kafanızı tırmalar. Çünkü artık insanlığın yokolması tehdidinden çok insanlığın yoketmesi tehdidi daha büyük gözüküyor. Ensestin modalanması dünyadaki aşırı insan nüfusunu dengeleyerek işe yarayabilir. Ama olmuyor. Sebebi de bana göre kimse, kendi genlerini akrabalarla heder etmeyi göze alamıyor.
teknik olarak sosyoloji bilimi ensest ilişkiyi, bir kadının kocasından başka kan bağı olarak kendisine en yakın üç erkekle ki bunlar: oğlu, babası, erkek kardeşi ve bir erkeğin de karısından başka kan bağı olarak kendisine en yakın üç bayanla ki bunlar da: kızı, annesi, kız kardeşi ile cinsi münasebette bulunması olarak açıklar.
(bkz: üçleme)
tüüü! kaka! dememize rağmen nerdeyse tüm toplumların tarihsel bilinçaltına çeşitli hikayelerle kodlanmış sapkınlık. işin eksantirik tarafı kimsenin bu hikayelerde bir tuhafsama görmemesine karşın ensest ilişkiyi takyit etmeleridir. habil ve kabilin çaprazlama olarak kardeşleri saya ve iklima ile evlenmesi, mısır tanrısı osiris'in kardeşi isisle, yunan mitolojisinde zeusun kızı aphroditle ensest ilişki yaşaması bilinen örnekleri.
böyle kötüdür, şudur, budur diyoruz da sadece dusunmek bile bize igrenç geliyor. karşılasmadıgımız veya cogunlukla gizli kaldıgı için yaşananları pek farkedemiyoruz.
gercekten bu olay basına gelmiş bir aile tanımıştım. babası evde kimse yokken kızı işten gelince alkollu kafaya kızına tecavuz ediyor. kız sonrasında kapıyı kilitleyip hap ile intihara kalkısıyor. annesi kardesleri anlam veremiyor. amcalarını cagırıyorlar. kız amcasına anlatınca amca once abisini fena benzetip polis cagırıyor. anne desen psikolojik dengesini bozup neyi varsa kapı önune cıkartıp yakıyor. sonrasında psikolojik tedavi alıyor ve bir turlu duzelemiyor. kardesler ise kendilerini koruyacak bir insanın boyle şeyler yapabilmesini kabullenememiş ve insanlara kindar ve guvensiz davranıyorlar. kız ne halde bilmiyorum. baba ise hapishanede.uzun lafın kısası insanlar darmadagın oluyor. kişinin kendini en aşagılanmış hissetme durumunda uzun sure kalıyorlar. ensest fantazi kuran varsa bile tavsiyem sonucunda hepiniz buyuk acılar cekersiniz. yapmayın kardeşim.
türkiye'de sanıldığının aksine çok fazla olan ama ahmet yıldız ölmedi gibi bu konuya değinen yazarların linç edilmesini engellemeyen çocuklara yönelik istismar.
herkesin karşı olduğunu belirttiği halde ne hikmetse sadece internet ortamında dahi yüzlerce ensest sitenin, binlerce videonun ve hikayenin olduğu ve daha korkuncu bu materyallerin hunharca tüketildiği içler acısı durum.
Şehvetin zirve yaptığı anda, kişinin kendisini frenleyememesi durumunda ortaya koyduğu ahlak dışı davranıştır. Bir ömür vicdan azabı da olabilir, bir ömür sürüp gidebilir de...
Sadece ergenlik döneminde değil halde, ergenlik sonrası dönemlerde normal bir eylemmiş yapılan, inançsız ve Allah korkusu olmayan kesimden sıksık duyulan olaylar zinciridir.
bir kaç bayan arkadaşın sohbet ve dertleşme esnasında babası ile ilişkinin önüne geçemediğini (engelleyemediğini) hatta içlerinden birisine bunun çok doğal aile içibir olayıymış gibi anne ve baba tarafından öğretildiğini duyduğumda, başımdan kaynar sular döküldüğünü ifade etmeme gerek olmayan ve tiksinerek öğrendiğim olay.
sivas'ta yaşanan içler acısı bir durumun abi-kız kardeş'in ilişkisidir. 21 yaşındaki ağabey 16 yaşındaki kızkardeşine tecavüz etmiş ve onu hamile bırakmıştır. köy ortamında erkekler cinsel ihtiyaçlarını gidermek için ya hayvan ya da böyle aile içi tecavüzlere kalkışmaktadır. bastırılmış duygular, cinselliğin bir tabu şeklinde algılanması buna yol açan en büyük etkendir. kızların ise aile ve toplumdan korkmasıyla ortaya içler acısı bir durum çıkmaktadır. ve bu durum yalnızca medyaya yansıyan tarafıdır daha nice ensest ilişkiler vardır. sonucunda kızların öldürüldüğü. ve her nedense öldürenin tecavüzcü olduğu.
Günden güne yeni bi örneğinin gazetelerin ikinci sayfalarında yer aldığı, öz abisinden veya babasından hamile kalan kızların hastane tuvaletlerinde gizlice doğurmaları sonucu ortaya çıkan, iğrenç olay.
özellikle baba-kız, anne-oğul arasında vuku bulan, neredeyse tüm toplumlarda öteden beri yasaklanmış sosyal olay. toplumsal olarak yasaklanmasına ve kınanmasına rağmen zaman zaman bu tür haberler ile karşılaşmak mümkün.
genel tanım itibariyle sapkın bir cinsel birleşme, cinsel istek türüdür. sapkın, normal olandan sapmış, dolayısiyle normal olmayan demek olduğuna göre ensest üzerine merak ettiğim mevzu onun özü itibariyle mi sapkın bir davranış olduğu yoksa bunun şeklen mi böyle olduğudur. öncelikle şunu söyleyeyim, benim için ensest çekirdek aile içi cinsel arzudur.
ensesti yasaklayanın ne olduğunu düşündüğümde aklıma ilk olarak kutsal dinler geliyor. islam dininde ensestin yasak olmasının nedeni şu şekilde açıklanır, örneğin baba hem karısıyıla hem kızıyla ilişkide bulunuyor. burada belirecek sıkıntı, anne ile kız arasında oluşacak olan rekabettir ve bu rekabet aile düzenine zarar verecektir. islamda ensesti yasak eden budur ve bu nedenin içeriğine bakıldığında olayın sosyal yönü dolayısıyla yasak edildiği görülür. yani yasak, sosyal bir yapı olan ailenin düzenini korumak üzere vardır ve sakınca ancak şeklendir. hem zaten öz itibariyle bunu yasaklayamazdı, her kutsal din gibi islamda yaratılış destanını kabul eder ve adem ile havva'dan var olduğumuz fikri kendi içinde ensesti barındırmaktadır. eğer herhangi bir kutsal din, ensestin sosyal yönünü göz ardı ederek bizzat 'eylem'in özünden dolayı yasak etmiş olsa kendisiyle çelişmiş olacak, daha da ötesi, allah'ın eylemini sorgulanır hale getirecektir. dolayısiyle allah tarafından indirildiği var sayılan hicbir din ensesti sadece ve sadece eylemin kendisinden dolayı yasak etmemiştir, edemez.
biraz daha eskiye gidelim. antik yunan medeniyetinde ensestin nasıl karşılandığını anlamak için yine inaçlara bakmak gerek. zeus, 3. tanrı kuşağındandır kronos ile rheia'nın oğlu. hera ve demeter'de onların kızıdır, yani bu üç tanrı aynı anne babadandır. zeus hera ile evlidir ve bu evliliğin dışında demeter ile de ilişkisi vardır. yine bu kuşak tanrılardan olan poseidon kardeşi hestia(vesta) ile beraber olmak ister ancak hestia bekaret yemini etmiştir. mitolojide çok fazla böyle hikaye var. kendi tanrılarına dahi bu çesit bir ilişkiyi yakıştırabilen antik yunan medeniyetinin enseste nasıl baktığını anlamak çok zor değil. konu temelde bizim bugün sapkın dediğimiz istekler olduğundan şunu da söylemek gerek, bu dönemde erkek erkeğe ilişkilerde çok yaygındır. yunan mitolojisinin mısır mitolojisinden yoğun biçimde etkilendiğini düşünürsek antik mısır medeniyetinin de yunanlardan pek farklı düşmediği ortaya çıkar bu konuda.
daha elle tutulur örnekler vermek gerekirse, pers imapartoru kambis kendi kız kardeşiyle evlenmiştir ve hemen bütün kız kardeşleriyle de birlikte olmuştur. bir çok roma imparatorunun da kız kardeşlerine aşık oldukları ya da onlarla birlikte oldukları tarihte bilinen bişeydir.
pers ve mısır uygarlıklarında da öteye gidersek, insanların henüz bizim bugünkü manada anladığımız sosyal yapıyı kuramadıkları ilk çağ dönemlerinde zaten herkesin kendi ana, baba ve kardeşleriyle ilişkide bulunduğu açıktır.
biraz daha yakınlara gelelim. doktor breuer nevrozlu bir hastasının tedavisinde bir takım sıradışı noktalar bulur ve konuyu freud'a açar. iki doktor hasta olan kıza ilk kez psikanaliz yöntemini uygularlar ve ortaya çıkan bazı sonuçlar üzerine freud oedipus kompleksi diye bilinen tezi üzerine çalışmaya başlar. oedipus'un mitolojik hikayesinin bilindiğini varsayarak o kısmı atlıyorum. tezi kısaca bir kaç cümle ile özetlemek gerekirse, çocuğun hemcins ebeveyne beslediği düşmanlık ve karşı-cins ebeveyne duyduğu sevgidir. yani kız çocukları babalarına erkek çocukları ise annelerine cinsel ilgi gösterirler. bu durum freud'un fallus dönemi dediği 3-5 yaşları arasında gerçekleşir. daha sonra cinsellik uykuya geçer ta ki bluğ çağına kadar. bluğ çağına ermiş kişi dışarıdan bir cinsel obje seçer kendisine ve fallus dönemindeki cinsel arzuyu dışlaştırır ancak her zaman bu süreç sağlıklı şekilde yürümeyebilir.
konuyu baştan biraz daha derli toplu almak gerekirse eğer, insan hoşa gitmeyen içgüdüsel taleplerini bastırır, bastırır ki o insanın davranışlarını etkilemesin. bu bastırılmış duygular bilindışına yönelir. bu istekler bilinmeden kalır artık ve (hasta) kişinin bilincine gelmek istediklerinde bir direnç ile karşılaşırlar ve bu direnç sürekli devam eder. bu şekilde insanın bastırmaya çalıştığı bir ilkel benliği ve onu bastırmakta kullandığı üst benliği oluşur. bastırılan ilkel benliğin içine çok şey sığar ancak konu ensest olduğu için oraya dönelim. fallik döneminde oluşan karşı cins ebeveyne duyulan cinsel istek şimdi bilinçdışına yollanmış, ilkel benliğe ait bir istektir. çocuğun çözümlemek zorunda kaldığı en önemli çatışma oedipus kompleksidir. çok net bir ifade kullanıyor freud 'ileride nevroza yakalananlar, bu ödevin üstesinden gelemeyen kimselerdir' şimdi, bluğ çağına erip cinsel arzusunu sağlıklı bir biçimde dışlaştıramamış birey psikoza uğrar, yani çocukluk istek ve fantazilerinin yetişkin beni'i boğması üzerine bu iki dünya arasında sıkışıp kalmış ve artık çözümlenemeyen bir hastalık oluşmuştur.
en nihayetinde ensest ilgi gösteren birey özetle bu şekilde meydana gelir. asıl sorun buradan sonrasında başlamakta. bu birey bizim normal diye tabir ettiğimiz cinsellikten zevk almaz. aslında tüm 'sapkın' yönelimlerin benzer bir oluşum süreci vardır. cinsel içgüdüler genital bölgelerin egemenliğine girene kadar karmaşık bir gelişim yolu izlerler ve bu süreç boyunca libido herhangi bir pregenital bölgeye takılıp kalabilir ve bu takılıp kalma ilerdeki hastalık türünü belirler. yani pregenital bölge olarak ayaklara takılmış kişi ileride ayaklardan cinsel haz alacaktır. ve işte bu insanlar gibi ensest birey de yalnızca o tür bir birleşimde tatmin olabilmektedir. ancak üst-benlik sosyal hayata ayak uydurabilmek için durmaksızın bu isteği bastırır ve bunun sonucunda hem içsel hem de toplumsal hayatında sağlıksız ve mutsuz bir birey haline dönüşür. en nihayetinde bu dönüşüm uzun uzun irdelenebilecek bambaşka bir konu olan yabancılaşma kavramını ortaya çıkarır.
doğada insanı diğer tüm canlılardan ayıran şey bilinçtir. bilincin ancak sosyal yapı içinde var olabileceğini ve gelişebileceğini düşünürsek, ensestte yalnızca bu sosyal yapı içinde var olmuş bilincin yasaklayabileceği bişeydir. çünkü insan, bilinciyle ayrılmış bile olsa doğaya aittir ve doğada ensest ilişkide bulunan bir çok canlı çeşidi vardır. bilince sahip insan bir takım ön kabuller bulmuştur, ancak bunların hiçbirinin doğal yasalar olmadığı açık. bu ön kabullerin tarihsel süreç içinde oluşturduğu bazı normlar var ve bu normlara uyan herşey normal ve uymayanlarıda sapkın olarak adlandırılıyor. bu durumda ensest sapkın birşeydir ancak sadece insanlar buna sapkın dediği için öyledir, yani şeklen sapkındır ama öz itibariyle doğaya aittir, ve insan da doğaya aittir ve dolayısiyle ensestte insana aittir. ensest kötüdür, ayıptır, günahdır vs. bişeydir demek onu insana yabancı kılmaz. çünkü insan, kendine ait hiçbir şeye yabancı olamaz, olamayacaktır.*
