sanki her şey biraz güzeldi.. hayır, hayır; kandırma işte kendini; her şey kötüydü sen de ağlıyordun; gerçek buydu..
neden ağlarsın ki; neden bir insan için ağlayabiliyorsun ki? hayat ne garip.. yordu mu seni de? ne çok soru var ne kadar cevap bekleyen soru var ve sürekli soru soran insanlar var.. bazen yazmak iyi geldiği için yazıyorum; uzun yazıyorum, anlamamalarını istiyorum; cümlemi bitiren o noktayı ekleyemiyorum; hep virgüllerde kalıyor, hep iki noktadan ibaret.. hayatım da işte böyle..
ölebilir miyim?, cevap: iki nokta.. peki yaşamam mümkün mü?, cevap: iki nokta.. ben hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir şeyden anlamıyorum; bu kimin suçu, benim suçum mu? yoksa bana bunu yaşatanların suçu mu? sahi bana bunları kim yaşatmıştı?!..
sorulan tüm soruların, cevabı: bilmiyorum.. şimdilik bilmiyorum.. her zaman diyorum hayat garip, hayat sadece garipliklerden ibaret.. ben haketmediklerimi yaşarken birileri bununla eğleniyor, üstelik bunu eğlence yapacak kadar düşüyor.. onlara acımıyorum sadece üzülüyorum, üzülmek.. sahi siz nedir bilir misiniz, üzülmenin ne demek olduğunu? bilmiyorum ve iki nokta.. **