enis batur

    40.
  1. youtube da oyun videoları çekmeyen adam.
    7 ...
  2. 3.
  3. pek bir "multicultural", pek bir entelektüel*.

    lakin türk aydınlarının tee* osmanlı zamanından beri içine girdikleri "halktan kopuş" ve "tek adam oluş" çıkmazlarına girerek biraz* harcamıştır kendisini.

    hakkında sabetayist olduğu yönünde iddialar vardır. bu iddialar karalama amaçlıdır; başka bir yöne çekilemez. inançlar yahut inançsızlıklar yüzünden eleştirmeye kimsenin hakkı kalmamalıdır, --özellikle de 2006 yılında kendisini reddeden bir cumhuriyetin mutlu vatandaşları için .

    (kısa pantolondan* sonraki uzun ve büyük ihtimalle de devrik* cümle genel bir eleştiridir, yalnızca barındığı başlıktaki muhterem şahsa yönelik değildir, onu da kapsar, ama sadece onu içermez*)

    lakin günümüzde enis batur, türkî çeşnili entelektüellerin bir nevi baronudur.

    sevmez saygısızlığı**. "havası" vardır, "senli benli" olamaz. daha doğrusu, olmayı pek istemez. o, kendisince, tamına ermiştir --"ben" olmuştur. sürekli yazar, aynı anda 30 iş yürütebilir. fransız liselerinin birinde -gs değil- eğitim görmüş olmasından mütevellit, fransız kültüründen ve kaçınılmaz olarak da edebiyatından pek bir etkilenmiştir, devrikliğe aşkı da -büyük bir ihtimalle- oradan gelmektedir.

    şiirlerine laf olmaz, genel olarak eleştirileri* de güzeldir.

    islamî ayetleri / hadisleri kullanmayı ve kullananları pek sevmesek* de, orda da* temalanmış bir uzak doğu söylemi vardır -ki batur'a ne yazık ki pek bir yakışır:

    "Bilginle kibirlenme, fakat onu bilgililerle de cahillerle de sına. iyi söylem bakır taşından daha değerlidir, fakat değirmenlerde çalışan kadın kölelerin sahibinde kendini bulur." (1)

    Sözümüzde durmak adına, uzak doğudan, islam'da da yer alan bir söylem getirmek i-lazım gelir:

    "Yetenekleri hakkında kibirlenen / kendine çok güvenen kişi, elbette ki başarısız olacaktır" (2)

    (1: Ptahhotpe, The Maxims, I* - öyle güncel birşey değil. Mısırlı bir feylezof olan Ptahhotpe, isa'dan ikibinküsür sene evvel yaşamış. ruhu şad olsun)
    (2: Çin Atasözü)
    4 ...
  4. 19.
  5. ORTAK BiR ıŞıK

    Bekledik, gelmediler. Açtık
    pencereleri, kulak kesildik seslere
    gündüz ve gece, taradık tek tek
    istasyona inen yorgun yüzleri,
    ufuktaki lekelere ayarladık dürbünü:
    Bekledik, kırık, gelmeyeceklerini
    anladıktan sonra bile.

    Görkemli geçmedi günler burada:
    Sıradan, sade, dingin anlar kovaladı
    sıradan, sade, kekre anları: Yoktu
    büyük fırtınalar öyle, büyük büyüler
    kurulup çözülmedi bu yaz: Her zamanki
    nedensiz hüzünler, çocukların şaşkın
    falı, biraz tatilde kasaba sosyalojisi,
    biraz başi boş konuşmayla döndü takvimler.
    Gözümüz yoldaydı gelmediler.

    Odalara çekilip şiir okuduk
    içimizden: Seferis ve Montale,
    Akdeniz dolu dizeler, hepsi genizden.
    Durup dururken yürüyüşe çıktık
    akşamları, durup dururken sustuk
    yakalamıs gibi seyrek bir anlamı,
    dağ köylerine çıkıp bir gün
    öyküsünü dinledik süngerci
    oğulların, unutulmus bir kadınla
    konuştuk bir başka gün, tansıklar
    izledi birbirini sonra: Bir atmacaya
    baktık uzun uzun avının gözünden,
    sağanak indirdik kavruk mevsimin
    ortasına, bir yangını söndürürken
    bir başkasını başlattık: Durup
    dururken gelebilirdiniz, bekledik.

    Hazırdı sofra: Semizotu ve sarımsak,
    elimizle topladığımız kekik, incir,
    nane: Hazırdık sürdürmeye telaşı
    ve coşkuyu bıraktığımız yerden.
    Geçmişin nasıl geçtiğini, nasıl
    geleceğini geleceğin soracaktık.
    Dinmezdi ağrı üstüne gitmedikçe,
    açılmazdı bu koyu sis
    tutmadıkça kökünden ortak bir ışığı,
    içinde olacaktık içimizdeki korkunun:
    Bekledik gelmediniz.

    Eksikti önemli bir şey, başladığında
    dönüş, bavulu kapatamadık. Döndük
    odalara baktık yeniden, aradık
    taslık ve hayatta: Neydi yitirdiğimiz
    anlayamadik. Yarım bir duyguydu belki,
    belki sürüp giden bir gündüşü,
    kendimizde beslenmiş,
    ötekinde sönmüş bir ateşti belki de,
    eşiğine dayanıp göremediğimiz:
    Bekledik, gelseydiniz.
    3 ...
  6. 16.
  7. şu anda ntv yayınlarının editörü olarak çalışmaktadır ve ntvmsnbc.com'da haftalık yazıları yayınlanmaktadır.
    bu açıdan ntvmsnbc.com'un okurlarına eşsiz bir armağanıdır.
    beyninde bir evren taşıyan gerçek bir entellektüeldir.
    şiirine kazandırdığı özgünlükle, bazı şairler enis batur'un şiirini 3.yeni olarak nitelemişlerdir.
    (bkz: ece ayhan)
    2 ...
  8. 24.
  9. ''aşkın, en sağlam sigortası mesafedir'' der kendileri.
    2 ...
  10. 1.
  11. Eskiden Yapı Kredi Yayınları'nın yönetiminde bulunmuş olan efsanevi kültür-sanat adamı. Kötü şair, iyi yayıncı, iyi entelektüel.
    2 ...
  12. 39.
  13. Zamanında "kravat" kitabı korsancılar tarafından basılınca, korsancıya üzülen yazar.
    Beni bu ülkede okuyan sayısı, kitabın ne kadar satacağı belli, yazık adamlara demiştir.
    Tılsım ve trajedi şiiri nefistir.
    Benim için yalnız bu ülke için değil, dünya çapında çok değerli bir yazardır.
    2 ...
  14. 23.
  15. ayraç dergisi kendisiyle upuzun bir söyleşi gerçekleştirmiş.

    türk romanı, modernite, çeviri, orhan pamuk, oğuz atay, yusuf atılgan, ahmet hamdi tanpınar'ı irdelemesine konuşmuşlar.

    çok ilginç ve orijinal söylemleri var muhteremin.

    yaşar kemal'i müthiş eleştirmiş, kafka'dan şundan bundan bir sürü analizlerde bulunmuş.

    ayraç dergisinin bu sayısı patlamış, çıtayı epey yükseltmişler.

    http://www.haber7.com/haber/20100917/Kar-izdirabina-o-65-sayfa-dayanabilmis.php
    2 ...
  16. 2.
  17. çoğu daha önce kitap halinede yayımlanmış 100 denemesinin bir araya getiren ve bunları yazının ucu adlı kitapta toplayan yazar
    2 ...
  18. 22.
  19. niyeyse bordo gibi geliyor bana bu adamın rengi. aristokrasi timsali.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük