oyunculukta uzay yapmış bi adamdır. komedi mi dersin dram mı dersin her türlü alanda en üst seviyede başarıyı yakalamıştır. ama en iyisi burhan altıntoptur. süper replikleri vardı bkz:pabucumun satanisti
sohbeti çok iyi. kendisini dinledikten sonra daha da sevdim yıllar boyu. hayata dair güzel açıklamaları var ve oldukça da üretken biri.
yıllar evvelki kamara ve altyazı ekibinin "izliyorum" serisindeki söyleşini, Balçiçek ilter'le olan söyleşini ve yakın zamandaki mehmet demirkol'la olan söyleşisini izlemenizi tavsiye ederim.
oturup iki kadeh çay içmek isteyeceğim yegane sanatçılardan.
"Konservatuvar bitince kafamda bırakmıştım oyunculuğu. Sahnede aşırı heyecanlanıyordum. Başka işler yaptım, elektrikli süpürge bile sattım. Sonra yazarlığa başladım. Ama gördüm ki ev kirası var, kız arkadaş yapamıyorum, hiçbir şeyi ödeyemiyorum. Oyunculuğa döndüm" demiş.
countdowna katılıyorum. bir dönem ortalık boş diye bu köylü ağızları ve belli bir yöre şivesi ile konuşmayı bir haltmış gibi sündürdükçe sündürmüş acayip berbat bir sömürülmüş leş bir komedi alanı ortaya çıkmıştı. o yarattığı abuk karakterden fena tiksinti yaratmıştı. bu arkadaşın kendi hayatına da baktığımızda aslında bu köylülüğünden bir türlü çıkamadığı için kendine güya şehirli orta sınıf bir takım şeyler uydurmaya çalışıyor ama ne yapsa olmuyor olamıyor. bu dizilerde sadece komedi yapsa hepten teneke olacak diye güya içine böyle abuk subuk dramlar duyguculuklar vs. çer çöpü güya komediyle yedirmeye çalışıyor ama nafile millet o düşüklüğe o berbatlığa üşüşmüştü. her defasında bakalım kendini bu kadar düşürecekmi diye üşüşüyor nafile sıkıcı uyuzu uyuz konuşan bir tipten başka bir halt yok.
"Foça’dayım ve istanbul’a sadece çalışmak için gidiyorum. 13 senedir buraya geliyorum. Sürekli karantinada olduğumu fark ettim. Biraz da üzüldüm. Normal hayatımın karantina olduğunu bilmiyordum. Beyoğlu Sineması’na çok gidiyordum. Günde üç film izlerdim. Babam 3 ayda bir para gönderirdi. Bir haftalık film partisi yapardım. O günler benim için sanki yağmurlu, bulutlu bir hava gibi kendi kendime düşünceli olduğum zamanlardı."
galip derviş rolünün obsesif kompülsif bozukluğunun ve temizlik hastalığının olması rol icabı değildir. engin günaydın ciddi manada bir temizlik hastası imiş ve bizim için gereksiz onun için önemli takıntıları varmış. yolda yürürken her gördüğü güvenlik demirine veya dubaya dokunmak gibi.
türkiyenin en iyi oyuncularından biri. güzel olmayan dizisi, filmi yok gibi. oyunculuğu cok güzel. durmadan bana avrupa yakası ve galip dervişi izletiyor. hele avrupa yakasındaki şivesi beni benden alıyor.