türk sinemasının güzide değerlerinden. çok çalışkan, yetenekli ve yaratıcı. bu üç özelliği bir arada toplayan bir kişi olduğu içinde türk toplumu tarafından sevilmemesi normal.
soruyorum bir hayranı olarak, hocam neden sanatının üstüne koyarak ilerlemedin?
bak dün ki veletler ününe ün kattı, senin elinde burhan altıntop karakteri gibi harika bir sermayen vardı da neden bunu sinemaya aktarmadın? neden ya ben bunu yıllardır merak içindeyim.
bu adamın bir filmini dizisini izlersin, ulan adam harbiden iyi rol yapıyor dersin. sonra bir röportajı gözüne takılır vay amk rol yapmıyormuş lan dersin.
27 nisan 2015'de verdiği röportajda dizi sektöründe oyunculuğu bırakacağını söylemişti, hatta türk televizyonunu şu şekilde betimlemişti:
--spoiler--
“Konservatuvarda okuduğum yıllarda, abim memleketimiz Tokat Erbaa’da radyo açmaya karar verdi. Benim de başında olmamı istedi (Tansu Çiller’in ‘Radyomu istiyorum’ diyerek siyah kurdele taktığı zamanlar). Radyoyu açtık. Pink Floyd, Bon Jovi filan çalıyorduk. Pink Floyd’a ‘Pink Flayt’, Bon Jovi’ye ‘Ban Javi’ diyorduk. Acayip havalıydık. Sonra abim bu radyonun geliri nereden olacak, diye sordu. Reklam alman lazım, dedim. Uğraştı, reklam bulamadı. Sonra bir gün, bir fikirle geldi. Radyoya çok fazla şarkı isteği geliyordu. Bunları paralı hale getireceğiz, dedi. Abimin bu ticari çıkışından sonra istekler paralı oldu. Radyo para kazanmaya başlamıştı. Ama çaldığımız şarkılar bayağılığın dibindeydi. Dinleyicinin duygularını kullanan ajite şarkılar isteniyordu. Pink Flayt ve Ban Javi kalmamıştı. Sonra ne mi oldu? Radyo kapandı. Bu hikâyeyi nedense Türk televizyonuna çok benzetiyorum.”
--spoiler--