sıçtığı bok daha marmara'ya varmamış kimi yeni yetmenin "yıllardır bu yazarı okurum ve anti demokratik görüşüne rastlamadım" diye savunmaya çalıştığı satılık kalemin yazısıdır. bunların "yıllardır" anlayışı son bir kaç yıldan ibarettir haliyle...
iyi, anladık ama konu son bir kaç yılda yazdığı pek demokratik" (!) yazılar değil, eski yazdıkları... hem de öyle çok eski de değil. bak 2004'teki bir yazısını refere ediyoruz. o zamanlar okumadıysan şimdi oku.
soru açık: satılık kalem, sucukçu muhasebecisine giydirdiği, hitler'e benzettiği yıllarda da demokrat mıydı? ne laf salatası yapıyorsun? sorunun cevabı ya evet ya da hayırdır.
sizler öyle yobazlarsınız ki bir tek abilerinizin öğrettiği hezeyanları gevelemeyi bilirsiniz ağzınızda. her soruya cevaplarınız standarttır. yanıtı sizlere öğretilmemiş sorulara, şöyle yürekten, kendinize özgü ve direkt bir karşılık vermeniz mümkün değil...
madem kendisini bu kadar iyi takip ediyorsun, düne kadar yerin dibine soktuğu şahsı ne oldu da desteklemeye karar verdi biliyor olmalısın? neden fikir değiştirdiğini açıklamaya zahmet etmiş mi? eski yazdıklarından dolayı özür dilemiş mi? öz eleştiri yapmış mı? yahu müslüman olmanın bile bir başlangıcı vardır; kelime-i şehadet getirmeyi gerektirir. demokrat(!) olmanın da bir başlangıcı, bir adabı olması gerekmez mi?
demokratlığa (!) terfi etmek için havuz medyasından maaş almaya başlamak yeterli mi?
Bazı bazı bazılarına çok dokunmuş yazıdır. Bu tiplere yapılan hafif bir eleştiri bile sinirden kendilerini sikmeleri için yeterli bir sebeptir. Çünkü alışmamışlardır. Kendi fikrinden başka hiçbir fikri hazmedememe bazılarının kanında var. Ayrıca Birkaç ezberlenmiş kelimeyle yaşamak da zor olsa gerek be.
Oturun da bi soluklanın ad hominemci dangalaklar. yazıya cevabı olmayan, yazma zorunluluğunun olmadığını hatırlasın. Laf kalabalığına gerek yok. Tabi "ay yok ben kendimi çok ezilmiş hissederim" diyorsanız başka .
kimi yobazın engin ardıç'ı tam bir demokrat ilan etmesine sebep olan yazıdır.
ey yobaz, hadi eski kitaplarını bir yana bırakalım, bak yukarıda engin ardıç'ın sucukçu muhasebecisi hakkında 2004 yılında yazdığı bir yazı refere edilmiş. bulmak sana zahmet olur, gözüne sokayım bari:
sorum şu: engin ardıç ezelden beri demokrat mıydı, sonra mı hidayete erdi? ezelden beri demokrattı diyorsan, malum kitaplarını yazarken ve sucukçu muhasebecisini "heil recep" diyerek hitler'e benzetirken de demokrat mıydı?
o zamanlar faşistti, sonradan hidayete erdi, demokrat oldu diyorsan, nedir o hidayetin sebebi? hangi tarihte, hangi olay vesilesiyle demokrat olmaya karar vermiş?
sandıkta çarpılırsınız kısmı on numara olan yazıdır. gerçekten ayarın hasıymış. biri de çıkıp demiyor ki;
"aga sen neyin kafasını yaşıyorsun?"
anlamadığım nokta, enginar ve türevlerinin rüzgara göre savrulduğunu biliyoruz. bu yazıları buraya taşıyıp savunanların da ekmeğinin peşinde olduğunu anlıyoruz. peki geriye kalıp sandıkta cin misali hepimizi çarpan güruhtan hiç kimse bunları görmüyor mu? hayır herkesin bir çıkarı var desem, o kadar insana da sakal atılmaz ki...
Hoca efendi demiş. Daha dün reco feto nikahından bihabermiş keko. Bunlardaki kafayı yaşamak isterim. Gerçi paralı kalemler. Ülkenin göt gılı potansiyeli o kadar yüksek ki...
(bkz: çok ayıp ediyorlar onların amlarına koyayım)
hadi eski yazdıklarını bırakalım... satılık kalemin bu yazdıklarında o kadar beğenilecek ne var? sağlam bir ironi mi yapmış? boş laf salatası o kadar...
yılmaz özdil kendilerine geçirdikçe kuduran yobazlar, çareyi artık çaptan düşmüş ithal satılık kalemlerinin soğuk nevale, zorlama, gerçek görüşlerini yansıtmadığı apaçık ortada yazılarını parlatmakta buluyorlar.
ey cahil yobazlar, engin ardıç, yılmaz özdil kadar olmasa da, yetenekli yazardır aslında. bakmayın satılık kalem olduğuna... zamanında yazdıklarını bilen bilir. fakat içinden gelmeden yazınca işte böyle boktan yazılar çıkıyor ortaya. eh, hitap ettiği kesimin beğeni düzeyinin kaç gram olduğunu bildiği için de dert etmiyor haliyle. cukkası dolunca ötesini umursamaz, karaktersiz bir tiptir...
yobazlar gerçekleri sevmezler ama aralarında numunelik gerçeği arayan şahıs varsa eski yazılarıyla, şimdiki saçmalamalarını bir karşılaştırsın. nerede o coşku? nerede o tavan yapan ironi? eser kalmadığını görecektir.
islamcı-muhafazakar tayfanın en büyük sıkıntısı düşünsel bazda çektiği sıkıntılar. adamlar biz yüzde 50'yiz diyor ama kendini adam akıllı argümanlarla savunacak şöyle gerçekten entelektüel 50 tane adam bulamıyor. bir elli yıl sonra halk nezdinde de pek adamları kalmayacak zaten.
sandıkta çarpılırsın sözü goyun dedik goyduk ihihi sözünü ne kadar da anımsatıyor değil mi?
olm sandıkta ne çarpılacam lan, senin demokrasin, parlamentarist sistemin benim sikimde değil. gidip oy kullanmaya tenezül etmiyorum bazen. sosyal yardımla geçinen, eğitim seviyesi düşük, 100 yıl yaşasa bir baltaya sap olamayacak, siyasi argümanı gsnin 4 yemesini cehapeye bağlayacak düzeyde alt kültür insanları beni mi çarpacak?
hayranı olan kimi küfürbaz, şerefsiz yobazın eski yazdıklarını "fi tarihinde yazdı" gerekçesiyle yok saydığı satılık kalemin yazısıdır.
ne o tosuncuk? o zamandan beri engin ardıç hidayet mi buldu? yazdıklarını inkar etmediğini ve sahiplendiğini ifade ettiği yazısını refere ettim, al bir daha refere ediyorum:
işte yobazlar böyle şerefsizdirler. kraldan bile kralcıdırlar... yahu herif eski yazdıklarına sahip çıkıyor, bunlar hala "ak"lamanın peşinde! tüh sıfatınıza...
ey şerefsiz, o küfürlerin kralını sana yediririm ama durduk yere çaylak olmayayım şimdi. moderasyonu da ele geçirdiğiniz ortada ne de olsa...
kimi götoşların hala tamamen siyasi düşünme ve taraf olma ya da tarafa ait olmayı vurgulama tarzındaki davranışlarından dolayı hakkında zır zır öttükleri yazarın yazısı. tabi bunların derdi ilgili yazarın fi tarihinde yazdığı bir kitabın içeriği.
olum siz bırakın o tarafın, bu tarafın adamı teranelerini. adam güzel laf koyuyor ona odaklanın. odaklanırken yağlayın biraz da canınız acımasın*.
sayesinde ayarı kol gibi yedikleri halde, hala "kemoşlara kol gibi giydirmiştir." diye yazan zavallı yobazların cümle aleme rezil olmasına vesile olan yazıdır.
lan onca yazdık! adamsanız yazdığımıza cevap verin hele bir yol... madem engin ardıç'ı bu kadar beğeniyorsunuz, müslümanlarla dalga geçtiği "islam teksasta" ile osmanlı'daki hamam oğlanlarını ve müdavimlerini anlattığı "şengül hamamı"na ne dersiniz?
ne yüzsüz, arsız yaratıklarsınız be!.. verecek cevabın yoksa hiç değilse susmayı bil...
engin ardıç'ın geçmişini bilmeyenlerin pek matah bir şey sandıkları yazıdır. bu şahsı zamanında işten atılıp parasız kaldığı için karısı terk etmişti. ne kadar üzüldüğünü, bir daha aynı duruma düşmeyeceğini filan açıkça yazmıştı. o gün bugün kim iktidardaysa onun borazanını çalar durur işte...
Her devrin yalakasından iktidarı şapır şapır yalaması şaşırtmayan yazı. Bazı kerkenezler de kemocanlara ayar verdi diyor, zamanında kemocanların neferiydi bu adam ama sen sığ aklınla nereden bileceksin ki?