baş kankası süpersonik emre aköz olan her devrin yalakası insan. ayrıca 89 aralık ayında sabahta yazdığı "vay be 90'larda geldi artık breh breh" temalı kompozisyonu da hala hatırımdadır nedense.
8 subat tarihli yazısı mutlaka okunmalıdır. uludağ sözlüğün atatürkün arkasına saklanıp faşizmin dibine vuran eblehlerinin belki yüzleri kızarır.
hıncal a da ayar vermeye devam etmiş bugün, engin abi yazık vurma artık, rezil kepaze oldu, öldü adam.
arslan amca'larının kucağında büyüyenler...
hani şu "iktidarı sivillere bırakmamak" için direnip de tasfiye edilen amca canım...
atatürk darbecilere şiddetle karşı, hatta düşman olduğu halde "kendilerinden menkul bir atatürkçülük" adına darbe kışkırtmayı pek sevenler...
atatürk her yerde ve her zaman "meclis üstünlüğünü" aradığı ve istediği halde, meclisin dışında ve üstünde, atamayla gelecek ve meclisin çıkardığı kanunları denetleyecek, beğenmezse veto edecek bir "faşist konseyi" kurmaya yeltenenler ve bu nedenle atatürk'ten çok sert bir fırça yiyenler...
atatürk'ü öldürmeye kalkıp da asılanların düşüncelerini ve düşlerini yıllar sonra kendilerine bayrak edinenler...
atatürk'ün kurulmasına izin verdiği hatta kendi kız kardeşinin bile üye olmasını teşvik ederek desteklediği muhalefet partisini altı ay içinde kendi kendini kapatmaya zorlayanlar...
atatürk kendisinden sonra mareşal fevzi çakmak'ın cumhurbaşkanı olmasını vasiyet ettiği halde kapalı kapılar ardında inönü lehinde kulis yapanlar...
"recep peker haklıydı, demokrasiye dönmemek gerekirdi" yazmaktan utanç duymayanlar... demokrat olmamakla övünenler...
inönü seçimde yenilince, iktidarın devir tesliminden önce "istersen darbe yapalım paşam" diye teklif götürenler...
paralardan atatürk'ün resimlerinin kaldırılmasına kılıf arayanlar, paralara yeniden atatürk'ün resmini koyanlara gerici diyenler...
i;mam-hatip liseleri açanlar, din dersini zorunlu kılanlar, bir yandan da evvelce imam-hatip lisesi açmış olanlara hakaretten hiç geri kalmayanlar...
yok "çarşaf açılımı" yok "kuran kursu kapanımı" şeklinde siyasi soytarılık edenler...
atatürk ordunun politikaya karışmasına şiddetle karşı olduğu halde orduyu her fırsatta politikaya karıştırmaya çalışanlar...
dönem dönem, haşhaş ekiminin yasaklanması, yunanistan'ın nato'ya dönebilmesi gibi "amerikan emirleri" doğrultusunda memleketi karıştırıp buna atatürkçülük kılıfı uyduranlar...
solu ezip, kesip, biçip sonra da büyük bir pişkinlikle solculuk iddiasında bulunanlar...
memur diktasını ilericilik diye pazarlayanlar...
halkın seçtiklerine küfür edenler...
"hâkimiyet bila kaydü şart milletindir" ilkesine kayıt ve şart koymaya kalkanlar...
beğenmedikleri partilere oy verenlere "bidon kafalı, göbeğini kaşıyan ayı" gibi ince iltifatlarla yetinmeyip şimdi de "palamut sürüsü" adını takanlar...
atatürk ilkelerini "içki içip karılarla kızlarla kikirdemek" şeklinde yorumlayanlar...
atatürk'ün düşmanları asıl sizlersiniz. "çember sakallı ve takunyalı karikatür şeriatçısı" sizden daha dürüst.
star gazetesine geçişini eleştirenlere o kadar parayı veren olursa hemen başka gazeteye geçerim diyebilecek kadar güzel abimiz. top sakal da bırakmış tam olmuş.
satılık kalem kavramını merak eden olursa açsın telefonu sorsun engin abimiz hemen yanıt verir.
Gazetede Hıncal Uluç ve Haşmet Babaoğlu ile koridorda, asansörde karşılaşsa nasıl tavır takınır, merak ettiğim entel köşe yazarı.Bir de şöyle bir husus var, gazeteci dediğin,düşünce adamı dediğin muhalif olur, hep içinde bir isyan olur, bir gün olsun AKP ye veya MHP ye yönelik birşey yazdığını göremedik, sürekli CHP ye muhalif ama dengeli olması daha makul olurdu.
türkiye'de okunabilir nadir yazarlardan biri. yalnız chp, ulusalcı muhabbetlerine gereğinden fazla takılmaktadır. hep aynı ayarlar, yeter artık farklı alanlarda da yaz bişeyler.
bugünkü yazısında bir nevi sözde soykırımı kabul etmiştir.
"Öldürülen öldürülmüştü, sonra gönderilen gönderildi ve geride kalanlara, fakat antlaşma uyarınca kılına dokunulamayanlara da "negatif ayırımcılık" uygulandı."
"...Şimdi Hillary Clinton geliyor ya, ABD Dışişleri Bakanı, gazeteci arkadaşlar kendisine bunları mı soracaklar?
Hayır, "kocan Monica'ya saksafon çalmayı öğretirken neler hissettin" diye soracaklar.
Vallahi kehanet sektörü daha temiz..."
Başka biri söyleseydi haklı bulunacaktı da, Bülent Arınç söylediği için gene nefret kazanacak... Fakat hiç olmazsa bu konuda haklıdır.
istiklal Marşı, milli bayramlarda, resmi törenlerde, milli maçlarda çalınır. Hacettepe-Kocaeli maçında, Denizli-Kayseri maçında çalınmaz. Sıradanlaştırılmaz. Ucuzlatılmaz.
Bu uygulama, 12 Eylül cuntası döneminde başlatılmıştır... Başka bir ülkede böyle bir uygulama yoktur.
ABD'de tum NBA, NFL, MLB, MLS ve bilimum mac oncesi sasali torenlerle sponge spangled banner (ABD Milli marsi) calinir. Bircok macta bu toren askeri agirlikli yapilir. askerler bayrak tasir veya askeri bando calar bu marsi. bircok mac oncesi veya sirasinda gaziler onurlandirilir ve madalya toreni vs yapilir.
Baska hicbir ulkede boyle uygulama yok diyor sayin ardic. butun ulkeleri tek tek gezip mac mi izlemis?
eskiden de saldırırdı ama bir üslubu, bir izanı vardı şimdi o da kalmadı bey abimde. bir yandan hakkı devrim diğer yandan hıncal uluç ve aynı zamanda ahmet altan olma sevdasında. gün gelir dilden bahseder gün gelir spordan gün gelir siyasetten.
adam yerine koyup okursun bir tane elle tutulur lafı olmaz. hep farazi hep farazi.
son günlerde iyice saldırmaya başladı dört bir yana. ezberbozacam derken kendini bozuyor bey abim.
son olarak efsane olup "salaklığın zirvesidir" babında bir yazısı var ki "atatürk'ün pasaportu var mıydı"diye. akıl- izan ara ki bulasın.
sormuş atatürk niye hiç yurtdışına çıkmadı diye. sonra tutmuş yurt içi gezilerine getirmiş olayı ve mussolini- hitler'le karşılaştırmış. diktatör demeye getirmiş bir nevi. ah keşke diktatör olsaydı da bu soyu bozuk aslı kazıkları kurşuna dizdirseydi. sonradan böyleleri çıkmazdı belki.
sonra da yurtdışına çıkışlarında osmanlı subayı olduğunu dile getirmiş. "nefret kustukları Osmanlı imparatorluğu" tamlamasını subay sözcüğüne sıfat olarak koyup söylemiş bu lafı da.
yaklaşık 20 yıldır okuduğum yazar. sayın engin abi, özalcı oldun okudum seni, uzancı oldun okudum ak parti destekçisi oldun görüşlerine zerre katılmasam, çok sinirlensem bile ben okumayı bırakmadım. ne yazarsan yaz lezzetli yazardın çünkü. lakin son olarak kaleme almış olduğun atatürk konulu kompozisyonun çok tatsızdı be abi. hayır görüşlerinden dolayı değil, daha önce de saçmaladığın çok olmuştu hepimiz insanız, fakat o kompozisyonu emre aköz yazmış gibiydi be dostum. düşünebiliyor musun sevgili abi senin kaleme aldığın bir yazı bende bir okur olarak "bu bir emre aköz kompozisyonudur" hissi uyandırıyorsa, kusura bakma ama sen bitmişsin güzel abicim.
peşin edit: engin bey buraları takip ettiğini cümle alem biliyor peşin peşin söyleyeyim de sonra "türkçe bilmeyen sözlükçü gençler" diye sallama hemen, konu şu ki yazıma "sayın" diye başlayıp "dostum" diye devam edip "abicim mabicim" diye bitirmem tamamen taşak geçme amaçlıdır.
akp iktidarı ile sırtını dayadığı hükümtin borazanlığını yapan ve makalelerinde bir kere bile adam gibi akp'yi eleştirmeyen yazar.
ve her makakesinde akp'y yaranacam diye mi yoksa içindeki ve geçmişindeki tokat ve yaradan mı bilinmez ama atatürk'e, cumhuriyet'e mesnetsiz iftiralar atar, saldırır.
bu ülkenin ekmeğini yiyip böylesi düşmanlık yapabilmek için nasıl bir ruh haline sahip olmak lazım epey araştırmak lazım.
elin yunanlıları bile atatürk ve cumhuriyet için bu kadar düşmanlık yapmaz iken sözüm ona ülkemizdeki yazarlar gözleri kapalı bu işi yapıyor.
ek olarak "hüseyin diye biri amerikada başkan olursa anırırım" demişti bir yazısında.
ve hüseyin adlı biri şimdi başkan ve türkiyeye geliyor.
buradan engin ardıç'a da saygılarımı sunarum bu vesile ile.
şu anda sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapan enttellektüel şahsiyet. bu günkü yazısında site çocuklarına biraz çakmıs.
--spoiler--
Ama bütün ekmeklerini basın hırlaşmalarını izlemekten çıkaran "siteci Internet çocukları" okumayacaklar, alıntı da yapmayacaklar.
Çünkü içinde "polemik" yok.
Yok da var.
"Engin Ardıç bu sefer de 'ortodoks Egiptolog' Mark Lehner'e çaktı" yazabilecek düzeyde olsalar, memleket kurtulurdu!
--spoiler--