ENGiN Türkiye'de en çok kullanılan 62. isim (... 60. sibel, 61. volkan, 62. engin, 63. barış, 64. çiğdem, ...). Ülkemizde yaklaşık her 387 kişiden birinin adı ENGiN ve ismin yaygınlık oranı binde 2.58.
ENGiN adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 13-02-2009 20:25 itibariyle yaklaşık 185,563 kişinin isminin ENGiN olduğu ve ENGiN isimli kişi sayısının her yıl ortalama 3067 kişi arttığı tahmini yapılabilir.
ENGiN isminin Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranını hesaplarken bu isme elimizdeki Amerikan veritabanındaki 702,203 kişi arasında hiç rastlayamadık. Bu nedenle ismin Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranın bir milyonda 1.4'ten dahi az olduğunu ve Amerikada toplam 400'den az sayıda ENGiN yaşadığını tahmin ediyoruz.
ENGiN Türkiye'nin en yaygın 62. ismiyken, Amerika Birleşik Devletinde en yaygın 62. ad ise Jean ismi. ENGiN adının yakın kullanım oranına sahip diğer Amerikalı isim kardeşleri arasında 60. Frederick 61. Raymond 62. Jean 63. Jonathan 64. Keith isimleri de sayılabilir.
ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, değer ve fiyatı düşük olan, alçak yer, bulutlu hava, iyi, güzel, temiz, sağlam, diş nezlesi gibi garip anlamlar taşıyan unisex isim.
"çukurova bölgesinde alçak anlamında kullanılan kelimedir. hatta çukurovalılar alçak kelimesinden çok engin kelimesini kullanırlar.
istanbullu, engin diyen çukurovalının yüzüne alık alık bakar ne demeye çalışıyor bu çocuk diye, ilk başta anlamaz. çukurovalıda istanbullunun neyi anlamadığını anlamaz. iki kaybedenin olduğu bir maçtır bu.
öyle ki engin kelimesinin uçsuz bucaksız anlamına geldiğini üniversite yıllarımda öğrenmiştim.enginlere sığmam taşarım sözünün öyle ufak tefek alçak yerlere sığmam anlamında olduğunu düşünmüştüm hep. ta ki lan bu istanbullular niye bilmiyor bu kelimenin anlamını diye tdk nın sitesine girene kadar. meğer bizim bildiğimiz tali anlammış.onlarınkı doğruymuş.
bu istanbullular benim o güzelim ""bakarak ol ve köşker"" laflarımı da anlamamışlardı.
sanki uzayda yaşıyordu bu istanbullular..."