insanın yaşam içinde ne olacağını bilemediğimiz için katılmadığım önermedir. doğurduğun sağlıklı çocuğun herhangi bir sebepten engelli hale gelebileceği hayatın başka bir gerçeğidir. aslında biraz da zurnanın zırt dediği yerdir.
Engelli çocuk doğurup bakabilen anne elbet kursaldır fakat anne baba öldükten sonra çocuğun hayatının daha da zorlaşacağını gözönünde bulundurmak gerekir.
özellikle engelliler için hayatın kolaylaştırılmadığı ülkemizde, mantıklı olan eylem. içiniz acıyacak mı, evet. vicdan azabından kahrolcak mısınız, evet. hiç görmediğiniz o bebeği hergün özleyecek misiniz, evet. ama metroların engelli asansörlerinin bozuk olduğu, engelli çocuğuna bakan aileye 3 kuruş para verilen( o da kovalarsanız, devletin bi tarafında değilsiniz, şu an akp reklamlarında hayaldi gerçek oldu adı altında ballandıra ballandıra anlatılmaktadır), eğitimini sağlayacak birkaç tane vakıf dışında okul bulunmayan, thy gibi uluslararası gururumuz diyip g.tünü kaldırdığımız kuruluşun bile maliyetleri kısmak için engellilere yardım etmekten aciz olduğu bu ülkede( şu an %25 indirim var, unakıtan ın maliye bakanlığı döneminde rezilliklerle doluydu), kürtaj o bebeğin kurtuluşudur. her bireyin "ben de bir engelli adayıyım" diye düşünemediği, parmakla gösterileceğiniz bir ülkede yaşayacağınıza yaşamayın, o anne bu acıyla yaşasın, daha iyidir.
engelli olarak 1-0 yenik dünyaya gelmesindense, ileriki evrelerde onu kollayacak o sorumluluğun altına girmek istemeyecek aile fertleri olacağını varsayarsak temelinde en mantıklı karardır.
normalde biz bireyler yapayalnızız, hele engelli olduğu düşünülürse muhteşem bir yalnızlık söz konusudur.
Sağlıklı doğan bir çocuğun da bir kaza ya da buna benzer bir olayla ileriki hayatında bir engelli olabileceği ihimalini göz önünde bulundurmayan ailelerin gerçekleştirdiği eylemdir.
Kesinlikle hatadır. Kimse kimsenin canına kıyma gibi bir lükse sahip değildir. Belki o çocuk yaşamak isteyecek ? Yaşasa iyi şeyler başaracak ? Engellilerin böyle küçümsenmesi, böyle yok sayılması çok vahşice. Bu zihniyete sahip insanları öldürmek gerek aslında.
anne ve çocuk arasında inanılmaz bir bağ vardır. hemen hemen her çocuk ve annede olur bu. ve size şöyle bir örnek göstereyim, anneniz sakat kalmışsa, yerinden bile kıpırdayamıyorsa ve size muhtaçsa, her halükarda ona bakmaz mısınız? yani şimdi bir doktor gelip "isterseniz annenizi sonsuza kadar uyutabiliriz" dese, bunu kabul eder misiniz? asla kimse etmez. şimdi o çocuklarda aynı durumda. bu şekilde düşünün, o çocuk sizin bir parçanız ve siz kendi çocuğunuzun canına kıymış oluyorsunuz. yanlıştır.
iki durumda da ortada bir sorun olacaktır her zaman.çocuk dünyaya gelse acaba kürtaj mı doğruydu ya da kürtajdan sonra acaba dünyaya gelmeli miydi diye düşünürsünüz bu durumda yapılacak dini inancınıza göre hangisi uygunsa onu yapmaktır.çünkü hakikatin sahibi sizi hiçbir zaman yarı yolda bırakmaz.
diğer taraftan ilk entry de geçen olay ise engellilerin kimin olduğunu göz önüne sermektedir böyle insanların yanında engelli dediğimiz insanlar daha faydalı bir birey olacaktır.asıl kürtajın kimlere yapılması gerektiğini gösterir.malum doğduktan sonra bu kadar salak kızlarınız olacağını da bilemezsiniz gerçi.
kürtaj yaptırmanın mantıklı bir açıklaması yoktur. empati kurun, daha dünyaya gelmeden, aileniz sizi belli sebeplerden dolayı istemiyo ve daha minicikken yok olup gidiyosunuz. gerçi kendini karşısındakinin yerine koyamayan biri, ceninin yerine nasıl koyacak?
yapılması mantıklı olandır. anne ve baba olarak yükümlülük altına girip o çocuğa bakmak istemiş olabilirsiniz elbette bu durum konusunda alkışlanırsınız. ancak o çocuğun dünyaya gelmesiyle varsa diğer çocuklarınız da zor durumda kalacaktır. anne baba vefat ettikten sonra o yükümlülük çocuklara geçecektir. ve onlar da normal bir hayat sürmekten yoksun kalacaktır. anne baba olarak bu durumu benimseyebilirsiniz ancak diğer çocuklarınıza haksızlık yaptığınızı unutmamalısınız. onların bazı haklarını ellerinden almaya hakkınız yok. şayet yoksa başka çocuğunuz yine sorun teşkil etmektedir. siz öldükten sonra engelli çocuğunuzu yalnız bırakmak ne derece doğru olabilir ki.
normal olanı sorgulmak gerekir aslında.
normal insan kimdir, nasıl olunur?
o sadece bizden biraz farklı doğacak ve farklı yaşayacak. bu kadar bencil bu kadar duygusuz insan arasında biraz zorlanacak ama yaşayacak.
herkesin şansı vardır hayatta, herkesin şansa ihtiyacı vardır.
benim elimin ayağımın tutması demek benim mükemmel biri olacağımı veya mükemmel bir hayat süreceğimi göstermez, gösteremez ve kimse o çocuğun nasıl bir ilerleme kat edeceğini bilemez, söyleyemez, öngöremez.
bencil, asıl ona o şansı vermeyendir. sırf kendi hayatı için o bebekten vazgeçmek istediğindendir yoksa o çocuğun tek ihtiyacı olan biraz daha ilgiden başka bir şey değil.
(bkz: sol ayağım)
beyin felci olarak doğmuş bir çocuğun hayat öyküsüdür. annesinin şevkati, sevgisi, yardımı, onun azmiyle kendi yazdığı kitaptır.
vücudunda hiç biryeri hareket ettirmezken, sol ayağını kullanmayı öğrenmiş önce yazı yazmayı öğrenmiş sonra resimler çizmiş, ufacı bir ömür beklenirken 40 küsür sene yaşamış ve bu kitabı kendi ağzından abisine yazdırmıştır.
ben normal miyim?
tükettiğim oksijene karşılık dünyaya sağladığım bir yarar var mı?
onu anormal yapan ne?
o sadece biraz daha farklı ve daha anne karnındayken yaşamaya başlıyor aslında, duyuyor, hissediyor, doğmak istiyor.
ona yapılansa çok net söylüyorum ki öldürmekten başka bir şey değil. hisseden bir canlıyı bir insanı öldürmekten başka bir şey değil.
kürtajın oluru olduğu noktalar vardır evet ama bu duurm onlardan biri değildir.