engelli bir çocuk sahibi olmaktansa kürtaj olmak

entry138 galeri0
    26.
  1. bol keseden atmanın kolay olduğu bir durumdur öncelikle.

    yani her entry yi tek tek incele, herkes kesin kararlı esasen. tercih ne olursa olsun kararlı

    ama durum başına gelirse o zaman asıl kararını verebilir insan. ben işin daha farklı bir boyutundayım.

    dünya üzerinde, insanlar için işler bu şekilde yürümekte. engelli çocuk sahibi olmak ya da kürtaj olmak.

    önce kendini düşünüyosun herşeyde. senin çocuğun olucak birini bile değil. daha doğrusu

    senin çocuğun olmuş birini. çok bıçak sırtı mevzulardan biri.

    hayatın bir tokat suretine bürünüp suratta çıtonk diye patladığı durumlardan.
    2 ...
  2. 27.
  3. 28.
  4. çok zor bir karar olduğu tahmin edilen olaydır.
    kişi o çocuğa hayat boyu bakabilecek gücü kendinde görüyorsa doğurmak isteyebilir fakat ileride onun çektiği çileyi, attığı her adımda, her konuşmaya çalıştığında zorlandığını gördükçe içi parçalanacaksa ve çocuk "benim suçum neydi.." dediğinde cevap verilemeyecekse aldırmak düşünülmelidir. *
    sakat doğum riskinin, ebeveynlerin yaşıyla direkt alakası olduğunu düşününce sokağa çıkıp, ilk kolundan tuttuğu kızla evlenesi geliyor insanın lakin o da çocuk oyuncağı değil. aşk, meşk, anlaşma, geçinme.. öff. neyse.

    (bkz: kac saattir sozlukteyiz bir kere mini etek demedik)*
    0 ...
  5. 29.
  6. engelli bir insanı insandan saymamaktır efenim.
    bunu yapan zalimdir cahildir.
    1 ...
  7. 30.
  8. her canlının yaşama hakkı olduğunu unutmaktır.

    yada

    doğacak bireyin gözler önünde her geçen gün daha da çok acı çekmesini izlemek, ailecek kahrolmak.

    yani; iki ucu boklu değnek.
    1 ...
  9. 31.
  10. çocuğun hayatını kaydırmaktansa başlatmamak daha mantıklıdır.
    1 ...
  11. 32.
  12. engelli de olsa evlat evlattır.
    sırf sağlıklı değil diye doğmadan öldüren bir anne baba sağlıklı doğupta daha sonra trafik akzasnda sakat kalan çocuğunu da atar evden.
    0 ...
  13. 33.
  14. en önemli soruyu sormaya neden olacak eylem.

    (bkz: dinen caiz mi)*
    1 ...
  15. 34.
  16. Bunu kendinizi düşünerek engelli çocuk sahibi olmaktansa demek yerine engelli bir insanı böylesine acımasız ve düşüncesiz bir dünyaya getirmek şeklinde düşünürsek kısmen yaşadığınız ülkeye göre doğru olucaktır nitekim ülkemizde 10 milyon engelli vatandaş bulunmakta ancak evden çıkamamaktadırlar.
    1 ...
  17. 35.
  18. kararı verenler sanmıyorum ki çocuğu istemiyor olduklarından versinler, zor bir karar ve bunu doğacak insan açısından da düşünmek gerekir. o psikoloji ben bu çocukla nasıl uğraşırım, ayakbağı olur psikolojisi değil, ben bu çocuğa her gün nasıl gülerek bakabilirim içim acırken ya da onu eksiklerini hissettirmeden yaşatabilir miyim psikolojisi gibi geliyo bana. bu yüzden böyle bir karar verene haklısın demek mümkün olmadığı gibi haksızsın demek de mümkün değildir. allah kimseyi bu durum için karar vermekle sorumlandırmasın.
    2 ...
  19. 36.
  20. eğer engel zihinselse kesinlikle mantıklıdır. önemli olan kaliteli bir yaşamsa ne o çocuğu bu dünyaya getirip işkence gibi bir ömür sürmesini izlemeye ne de onu bakarken bir hayatı harcamaya gerek vardır. zaten doğada yani hayvan ve bitkilerde bu tarz durumlar o canlının yok olmasıyla sonuçlanır. insanlar akıl sahibi olmanın ayrıcalığıyla birazda duygularının aracılığıyla bu durumlarda yanlış davranıp ömür boyu çile çekebiliyorlar. tabi en önemlisi hatayı başta yapmamak akraba evliliğinden uzak durmak. * *
    3 ...
  21. 37.
  22. yapılacak en doğru harekettir. aksi ise; cehennemde üç gün fazla yanmayayım diye, bir hayatı bu dünyada ömür boyu yakmaktır.
    2 ...
  23. 38.
  24. bu başlık altına "çocuğun acı çekmesine katlanacağına hiç getirmesin dünyaya daha iyi" denilmesi ne kadar acıdır. şimdi soruyorum siz kimsiniz? kimsiniz bir canı dünyaya gelmesine engel oluyorsunuz.

    "ama acı çekecek..." deniliyor. o zaman hemen şimdi durma al eline tabancanı git hastaneye acı çeken, sürekli hastalık sabihi olan herkesi vur. belki hitler'in idealini elde eder, ari bir ırk oluşturursun.

    bir can'ı Allah yaratır, onu bu dünyadan da Allah alır. Anne baba perdedir. Kimse ama hiçkimse o canla ilgili hüküm veremez başka.

    hem en basitinden düşünelim. özürlü gelecek çocuğun belki 20 sene sonra tedavisi çıkacak. örneğin beyin özürlü bir çocuğa kök hücre tedavisi yapma imkanı olacak. o zaman ne hissedeceksiniz.
    2 ...
  25. 39.
  26. hamileliğin 3 ve 4. aylarında yapılan testler sonucu, ortaya bu gerçeğin çıkması durumunda,hayatta en zor verilen kararlardan biridir.
    0 ...
  27. 39.
  28. kimsenin kimseyi suçlamaya hakkı olmadığı bir durumdur.

    anne baba değilsen hele, hiç bir söz söylememelisin... o çocuğa bakacak ve onu büyütecek, ayrıca her gece tekrar tekrar kahrolacak olan, işin maddi boyutunu geçtim; manevi olarak her gün yine yeni yeniden kahrolacak olan bir anne- babayı yargılayamazsınız...
    2 ...
  29. 40.
  30. *hakkında epey bir şey söylenmiş olan konu. kimisi yerden yere vurmuş, kimisi kınamış, kimisi övünmüş vesaire vesaire işte. birisi de çıkıp olayın aslını astarını araştırıp da konuşmamış. efenim bizler mesleğimiz gereği çocukların gelişimlerini takip eden diğer yandan da onların ve ebeveynlerinin eğitimleriyle ilgilinen kişileriz. hal böyle olunca doğum kontrol yöntemlerinden tutun da çocuğu döllenmenin olduğu ilk dakikalardan itibaren alıp ergenliğin son aşamasına (21 yaş) getiriyoruz. başı boş bırakmıyoruz merak etmeyin.
    "
    amniyosentez diye bir usül var bilir misiniz bilmiyorum. "gebeliğin ilk aylarında annenin onay vermesiyle birlikte amniyon sıvısından bir miktar şırınga ile çekme. sonrasında bu sıvıyı inceleyip bebekte zeka geriliği, herhangi bir kromozom bozukluğu var mıdır, yok mudur anlayabilme ve anneye geri dönüt verebilme." işlemlerinden oluşur. anne eğer engelli bir bebek dünyaya getirmeyi istiyorsa eğer yoluna devam eder ama yok ben bu bebeği istemiyorum diyorsa eğer gebelik sonlandırılır. zaten bir sonraki gebelikte de engelli bebek dünyaya getirme riski yüksektir.

    şimdi, bu bilgiler ışığında şunları söyleyebilirim. etiği, vicdanı, merhameti bir kenara bırakın ve mantıklı düşünün lütfen. bir anne düşünün bebeğinin olmasını çok istiyor ve hali vakti yerinde. onu her türlü kabul etmeye hazır (ki hiçbir anne buna hazır değildir. inkar etme dönemini yaşar her biri). bebeğinin engelli doğacağını öğrendiği vakit yıkılıyor ama bir süre sonra bu bebeği dünyaya getireceği konusunda kararını veriyor. doğum yapıyor ve bu farklı yavruya adıyor kendisini. eşi ve ailesi de anlayışlı, eğitim seviyesi yüksek, parası pulu var dediğim gibi.

    diğer yandan şu tabloya bakın bir de; her gün yüzlerce hastam geliyor böyle. kadın küçük bir köyde yaşıyor. ayağına giydiği çarık paçaraya dönmüş. konuştuğun dilden anlamıyor. doğum nedir, korunma teknikleri nelerdir, çocuk nedir? çocuk neden dünyaya getirilir?...her şeyden bihaber. etrafındaki her şey bir hayal. devlet hastanesine getirilmek onun için bir lüks. altı çocuklu bir kadın bu. çocuklarındna ikisi de engelli, altıncısından da şüphe duymuş doktorlar bana yönlendirmişler. evet, sonuç yine engelli. kocan senin neyin? amcamın oğlu. kaç yaşında evlendin? 15. kaç düşük yaptın? dört. peki sonuç bu, bu çocuğu doğurmak istiyor musun? ben istemiyorum ama beyim olsun diyor. allah verir onun da rızkını diyor. neyle geçiniyorsunuz peki? iki ineğimiz var süt, yumurta satıyoruz. ırgatlık yapıyoruz tarlada. ya çocukların okuyorlar mı? hayır hiçbiri okumuyor, büyük kız 12 yaşındayken verdik ablamın oğluna. sevmişler birbirlerini. diğerleri küçük daha. hasta olanları evden çıkarmıyorum bile...

    siz olsanız ne yapardınız? bu kadın parmağını basıp onayladı gebeliğini sonlandırmamız için. haklı mıydı? evet sonuna kadar haklıydı. onu yeniden gebe kalmaması için uyardık. teknikleri anlattık. eğitim seminerleri verdik onun gibi olanlara. bir can ya bu? bakamayacaksan eğer, onun hayatını mahvetmeye hakkın yok senin. bir cahillik edip gebe kalmışsın ama bunun günahını ona yüklemeye hakkın yok. şehirlerde onunla bununla yatıp kalkan her ay kürtaj masasına yatıp da keyfine göre çocuk aldıran kadınlardan daha temizler. daha paklar. merhametinize tüküreyim sizin. sizler ki sağlıklı bir insanın en ufak kusuruyla dalga geçip alay konusu eden kıçı havada olan ahlaksız insanlarsınız. tuvalette sıçtığınız kendi bokunuzdan tiksinen iğrenç ötesi insanlarsınız. en ufak bir şey için birbirinizin kalbini kıran insanlarsınız. bir engelli çocuğa sahip olmak nedir, onunla ilgilenmek, ona yepyeni bir hayat kurmak nedir bilemezsiniz anladınız mı? o yüzden sakın öyle merhametten felan bahsetmeyin bana. kalbiniz acımasızlıktan taş kesilmiş sizin. kürdün yağı çok olunca çüküne daşşağına sürermiş derler, sizler de öyle bol şatafatlı hayatlar içinde can çekişiyorsunuz. nerden bilebilirsiniz ki engelli çocuğa sahip bir annenin bir babanın iç dünyalarını?

    elbetteki bilemezsiniz. o yüzden boş konuşmayın. herkes kendi tercihini yapmak konusunda serbest. o çocuğu dünyaya getirip getirmeme konusu da ona kalmış. susun artık!
    7 ...
  31. 41.
  32. Çocuğun engelinin ne olduğuna göre doğruluğunun değişebileceği bir karar.
    Kürtaj, her ne kadar bir çok açıdan * * * yanlış olsa da, çocuğun düzgün bir hayat yaşayamayacağı kesin olan özürlerde doğru bir karar olabilir.
    2 ...
  33. 42.
  34. bu kadar saldırılmasına anlam veremediğim karar.

    10 yıldan fazladır beraber olduğumuz kızarkadaşımla evlilik planları yapıyoruz (doğal olarak). ikimiz de çocuk sahibi olmayı düşünmüyoruz. hem maddi durumumuzun elverişli olup olmayacağını kestiremiyoruz hem de bu kadar büyük bir sorumluluğun altına girebilir miyiz bilemiyoruz. bu planları tamamen akıl ve fiziki sağlığı yerinde olan çocuklar için bile yaparken bir de engelli bir çocuk için bütün bu problemleri yüklenmeyi gereksiz buluyorum.

    önceden bilinen, yaşıtlarıyla aynı şartlarda yarışmasını engelleyen en ufak bir problemi olması durumunda bile kürtaj taraftarıyım.
    1 ...
  35. 43.
  36. 44.
  37. ANNE VE BABA SIFATININ AĞIRLIĞINI TAŞIYAMAYACAK OLANLARIN TERCiH EDECEĞi, ÇOCUĞUN ACI ÇEKMESiNi iSTEMEDiK'iN ARKASINA SAKLANILAN, SORUMLULUKTAN KAÇIŞ PSiKOLOJiSiYLE ORTAYA KONAN EYLEM.
    ALLAH AKILDAN SAKATLIK VERMESiN. BiRTEK ONDA CENiNiN GELiŞiMiNiN TAMAMLANMADIĞI EVREDE, ALINMASI KONUSUNDA KARARSIZIM.
    0 ...
  38. 45.
  39. yıllar sonra sen yoksun! eşin de yok!

    - pekiyi! sizlerden sonra o çocuğun bakım sorumluluğunu diğer çocuklarına ya da yakınlarına yükleme hakkını nereden buluyorsun?

    diye sormak lazımdır, kadercilik edebiyatı yapanlara.
    4 ...
  40. 46.
  41. aslında bir yönden saçma bir düşüncedir.
    şu açıdan bakılırsa;
    tamam ebeveyn bu engelli çocuğa bakıcak büyütücek büyük bir özveriyle. ee sonra ne olcak? ebeveyn ölcek. bu çocuğa kim bakıcak. parası varsa kurumlara vericek. parası olmayanın çocuğu rezil* olcak. ondan buna gidicek.
    ama tabi öbür tarafıda vardır.. bu canı allah veriyor. o öyle layık görmüş..
    0 ...
  42. 47.
  43. dünyanın en zor kararıdır.
    1 ...
  44. 48.
  45. en iyisidir efenim. şayet o çocuğun aklı erseydi sorardı size niye beni doğurdun diye.
    1 ...
  46. 49.
  47. içinde çocuğunun kıpırdayışını, canlı olduğunu hissettiğin halde kendi çocuğunun katili olmak.

    edit: birçok çocuk kürtaj olabilme vaktinden sonra dahi kürtaj ediliyor, yasal olmayan yolları deneyen çok insan var. bunu bilmemek asıl cahillik.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük