anne ve çocuk arasında inanılmaz bir bağ vardır. hemen hemen her çocuk ve annede olur bu. ve size şöyle bir örnek göstereyim, anneniz sakat kalmışsa, yerinden bile kıpırdayamıyorsa ve size muhtaçsa, her halükarda ona bakmaz mısınız? yani şimdi bir doktor gelip "isterseniz annenizi sonsuza kadar uyutabiliriz" dese, bunu kabul eder misiniz? asla kimse etmez. şimdi o çocuklarda aynı durumda. bu şekilde düşünün, o çocuk sizin bir parçanız ve siz kendi çocuğunuzun canına kıymış oluyorsunuz. yanlıştır.
Kesinlikle hatadır. Kimse kimsenin canına kıyma gibi bir lükse sahip değildir. Belki o çocuk yaşamak isteyecek ? Yaşasa iyi şeyler başaracak ? Engellilerin böyle küçümsenmesi, böyle yok sayılması çok vahşice. Bu zihniyete sahip insanları öldürmek gerek aslında.
Sağlıklı doğan bir çocuğun da bir kaza ya da buna benzer bir olayla ileriki hayatında bir engelli olabileceği ihimalini göz önünde bulundurmayan ailelerin gerçekleştirdiği eylemdir.
engelli olarak 1-0 yenik dünyaya gelmesindense, ileriki evrelerde onu kollayacak o sorumluluğun altına girmek istemeyecek aile fertleri olacağını varsayarsak temelinde en mantıklı karardır.
normalde biz bireyler yapayalnızız, hele engelli olduğu düşünülürse muhteşem bir yalnızlık söz konusudur.
özellikle engelliler için hayatın kolaylaştırılmadığı ülkemizde, mantıklı olan eylem. içiniz acıyacak mı, evet. vicdan azabından kahrolcak mısınız, evet. hiç görmediğiniz o bebeği hergün özleyecek misiniz, evet. ama metroların engelli asansörlerinin bozuk olduğu, engelli çocuğuna bakan aileye 3 kuruş para verilen( o da kovalarsanız, devletin bi tarafında değilsiniz, şu an akp reklamlarında hayaldi gerçek oldu adı altında ballandıra ballandıra anlatılmaktadır), eğitimini sağlayacak birkaç tane vakıf dışında okul bulunmayan, thy gibi uluslararası gururumuz diyip g.tünü kaldırdığımız kuruluşun bile maliyetleri kısmak için engellilere yardım etmekten aciz olduğu bu ülkede( şu an %25 indirim var, unakıtan ın maliye bakanlığı döneminde rezilliklerle doluydu), kürtaj o bebeğin kurtuluşudur. her bireyin "ben de bir engelli adayıyım" diye düşünemediği, parmakla gösterileceğiniz bir ülkede yaşayacağınıza yaşamayın, o anne bu acıyla yaşasın, daha iyidir.
Engelli çocuk doğurup bakabilen anne elbet kursaldır fakat anne baba öldükten sonra çocuğun hayatının daha da zorlaşacağını gözönünde bulundurmak gerekir.
insanın yaşam içinde ne olacağını bilemediğimiz için katılmadığım önermedir. doğurduğun sağlıklı çocuğun herhangi bir sebepten engelli hale gelebileceği hayatın başka bir gerçeğidir. aslında biraz da zurnanın zırt dediği yerdir.
91 yılının sonlarında eşi ölümcül lenfoma hodgnic kanser olan 21 yaşında bir kadına söylenmişti : "kürtaj olabilirsiniz". reddetmişti ve 92 yılının nisan ayında tam olarak 16 gün sonra eşini kaybedecekti ve eşinin yattığı hastahanenin kadın doğum bölümünde doğurmuştu çocuğunu. doğan bir kız çocuğuydu ve bileğine kadar gelebilecek bir bebekti.
bugün 2011 : annem hala kızını aynı şekilde seviyor hala , aynı sabırla altınız temizliyor , aynı şekilde seviyor.
kürtaj olana ne dersiniz bilmem ama doğurup bakabilenine anne deniyor.
engelli çocuklarla çalıştığım için biliyorum, tabii ki bakımları çok zor. bu çocukların ailelerinde bir bıkkınlık, içe kapanıklık vb durumlar var. hem aileler için hem çocuklar için çok ama çok zor bi durum. ama durup düşünüyorum da bu çocuklardaki yaşama azmini, en ufak bir şey başardıklarında yüzlerindeki gülümsemeyi... hayat onlara güzel, hayat onlarla güzel. bırakalım yaşasınlar, zekaları bizden az olabilir, fiziksel olarak bazı alanlarda yetersiz olabilirler ama yaşamak onların da hakkı her canlının hakkı olduğu gibi. zaten hepimiz bir engelli adayı değil miyiZ? onlar gibi olmak için bi araba kazası, bi kör kurşun yeterli. onlara benzediğimizde çekip vursunlar mı yani bizi. gelecek herkes için var ve kimse kimsenin bu geleceğini elinden alma hakkına sahip değil.
bu konuda ne yorum yapılsa yanlış olur ama yakın tanıdığımdan örnek verirsem o engeli yok sayıp engeli olmayan bölgesini geliştirildiği,pozitif yaklaşımı,sonuna kadar desteklenmesi ve bu şekilde de motive edildiği takdirde engel durumu o kişi ve çevresi için sorun olmaktan neredeyse yok denecek kadar görülmemektedir. önemli olan toplumun bu tip sorunlarda bilinçlendirilmesi, önyargının kırılmasında belirli kuruluşları etkin rol oynamasından geçmektedir.
doğacak çocuğun engelli olması ya da olmaması allah (cc)ın takdiridir. canı veren alan allah (cc)tır, alacak olanda o'dur. kürtaj olarak bir cana kıymak, allah (cc)ın verdiği canı sonlandırmak kimin haddinedir ?
engelli çocuğun aklı, sakat olan uzuvları gelişmezse bile o da büyür, o da engelinden utanır ve kahreder engeline. arkadaşları ya da yaşıtları mutlu mesut gezerken o pencerelerden bakar. bu hüznü bile bile çocuğuna hangi anne baba yaşatır?
doğru olan şeydir. allah' ın verdiği canı allah alır diye düşünmekten öte yaşanılacak yıllar düşünülmelidir. sadece kendinizi değil onu da düşünün, emin olun ki o da bu şekilde dünyaya geleceğini bilseydi doğmak, yaşamak istemezdi.