devletimiz tarafından % 8-10 arasında belirlenirken nemden dolayı vatandaş tarafından % 40-50 oranında hissedilir. ülke olarak enflasyonla ilgili sorunumuz yok sorun nemde . kuru iklime sahip bir ülke olsaydık enflasyonu bu kadar fazla hissetmezdik.
kahrolsun paralel nem.
paranın değeri düşürür, alım gücünü indirir vs vs.
kimse de demez ki bu enflasyonun var olmasının asıl nedeni nedir? neden böyle bir terim var olmuştur?
bir de sorum olacak konu hakkında bilgisi olanlara:* Yıllık enflasyon yüzde 11,14 olarak açıklandı. bu 100 liralık bir malın artık* 111,14 liraya satılması gerekiyor demektir. yani her ürünün %11 zamlanması demektir. ama zamlar genelde enflasyondan fazla oluyor.
örneğin; iyatı, 2014'de 16 TL iken bütün yıl boyunca yavaş yavaş artarak 2015'de 21 TL oldu. Çaya bir yılda gelen zam oranı yüzde 30.
görüldüğü gibi zamların enflasyon oranından fazla olması mali bir problem ve haksızlık değil mi?
Herkes düştüğünden bahsediyor ama manava, pazara, migros'a girdiğinizde yaş sebze meyve fiyatları el yakıyor. Bu nasıl düşük enflasyon?
Biberler silme 5 liradan başlıyor 7 liraya çıkıyor; muz yerli 4.5, çikita 7 lira; armutlar 5 ila 6, allahın elması hem de mevsiminde 3 ila 5, mandalina daha uçmuş gitmiş 5 lira olmuş, hadi onun mevsimi geçiyor azaldı olsun. Bi portakal var 2 3 lira civarında. Allahın bir tutam rokası bile 2 lira ki ineğe tutsan bir hamlede hepsini yutar. Görebildiğim kadarıyla bir tek taze soğan ve turp biraz ucuz.
Türk halkının özellikle orta-fakir kesimin en büyük masraf kapısı gıda. Harcamaların %60 70'i gıdaya gidiyor. Ama TÜiK ne yapıyor? Enflasyon sepetinde gıdanın ağırlığını %25 olarak belirlemiş. Yani en çok harcama yapılan alanın ağırlığını azaltıyor ki buradaki bir fiyat sıçramasında -tıpkı iki senedir olduğu gibi- enflasyon düşük çıksın.
Gerçek enflasyon, en aşağı %15 civarında hatta hatta sokak enflasyonu %20'lerde.
Uyumaya devam edelim diyeceğim ama markette bıdır bıdır ağlayan türbanlı kadın akp'ye koşa koşa oy atanlardan, neyine üzüleceksiniz?
Şubat ayı enflasyonu 0.71 ile beklenenden yüksek geldi. Yıllık enflasyon 7.55'e vurdu.
RTE ne kadar hönkürürse hönkürsün, koyunlar ne kadar melerse melesin, piyasa gerçekleri diye bir şey var. Sen onu dinlemezsen piyasa sana kendini zorla dinletir. Doların %10 arttığı, benzin ve sebze meyve fiyatlarının tavan yaptığı bir ayda bu rakam bile yalan bana kalırsa, pinpon topu, kuş kafesi gibi aptal aptal nesnelerin doldurduğu enflasyon sepetinden bu kadar; sokaktaki gerçek enflasyon en az %20.
Git gide bokun içine gömülüyoruz, hem de çıkamamacasına, bence varınızı yoğunuzu dolara koyun. sonra yastık altına atın bekleyin. Bankaya falan koymayın, bu hükümetin ne yapacağı belli olmaz.
Mart ayı enflasyonu %1.19 gelerek beklentilerin (%0,86) üzerinde çıktı. Yıllık enflasyon şimdiden yıl sonu hedefinin burnunun dibine geldi. En büyük artış da gıdada.
Boş verelim, lale devrine devam. Çalsın sazlar oynasın kızlaar.
2011 genel seçimlerinde mhp nin asgari ücret vaadi 825 tl idi. Şimdiki seçimde ise 1750 tl. Yani 2 katı. Aradan geçen dört yıl içinde enflasyon %100 arttı mı?
Üretim toplumu olamayan (oldurulmayan) ülkeleri sömürme biçimi. kendi ihtiyacınızı kendiniz karşılayamıyorsanız bunu birilerine bırakıyorsanız işte o birileri talebinizi her gün daha fazla paraya karşılar. adınada enflasyon koyar.
Sözün kısası BAsurunuzu sizi becererek tedavi eden doktorun penisinin adı enflasyondur.
Yaz mevsimi nedeniyle gıda fiyatlarındaki, iran'la yapılan anlaşma nedeniyle de enerji fiyatlarındaki düşüş sebebiyle Temmuzda da düşme eğilimi gösterecektir. Aynı eğilim Ağustosta da devam edebilir, zaten yaz ayları her zaman enflasyonun en düşük olduğu aylardır (izinler, bakımlar, sıcak, turizm gelirleri nedeniyle sıcak döviz girişi ve paranın bollaşması). Ala Eylül ayından itibaren -özellikle jeopolitik risklerin patladığı da düşünülürse- ortalık karışacak ve enflasyon büyük ihtimal yukarı -epey bi- sıçrama yapacak.
Ekonomist Değilim ama büyümekte olan ülkelerde nispeten yüksek olan ekonomik terim diye tanımlanabilir. Sebebi ise büyümeyle bağlantılı olarak artan talep ve buna da bağlı olarak artan istihdamdır. Çok bilinen bir yanlış ise enflasyonun düşmesinin fiyatların düşmesine yol açacağıdır. Doğrusu fiyat artışlarının azalması olacaktır.
sadece doların bir haftalık hareketi ile %1-1.5 arası artacaktır. buda aylık ve yıllık bazda beklenti üstü olacağı için tl değer kaybetmeye devam edecektir.
türkiye'nin şu anki durumu slumpflasyondur. ekonomi sürekli bir küçülme içerisindedir ve gsmh reel olarak azalmaktadır, aynı zamanda ciddi anlamda tehdit oluşturan bir enflasyon ve devaülasyon vardır. milletin zaten proteinsizlikten beyni kalmamış, böyle giderse ne olacak bilemiyorum. sokaklarda görüyoruz parasızlıktan doktora gidemeyen, markette bir suriyeli kadar alışveriş yapamayan türkiye vatandaşlarını, bakalım başkanlık seçiminde ne yöne oy kullanacaklar.
her millet hak ettiği gibi yönetilir, unutmayın.
işimiz gereği fotokopi kağıdını çok tüketiyoruz. Çok uygun olmasa da baskı alırken de çok güzel sonuçlar verebiliyorlar. O yüzden yazıcılar için imal edilen pahalı Xerox kağıtlara nazaran piyasadaki Bond gibi gayet makul fiyatlı fotokopi kağıtlarından bol bol alıyoruz. Sadece biz değil tüm işletmeler böyle. Yani düz beyaz A4 fotokopi kağıtları su gibi gidiyor.
Daha bir ay önce bir top Bond kağıdı (500 adet) 6 liraydı (mağazadan mağazaya ufak tefek farklılıklar olabiliyor).
Şu anda fiyatı 10 lira.
Artış neredeyse %75.
Yine Temmuz 2015'te Çaykur Tomurcuk çayın fiyatı 3.35 miş. Şu anda Çaykur'un sitesinde (en ucuz satış yeri) 4.80 lira. Artış %50'ye yakın.
iki farklı alandan iki çok satılan ürünün fiyatı bile asıl enflasyon oranları hakkında fazlasıyla ipucu veriyor. Bize yutturulmaya çalışılan %8'i yutanlar zaten yutmayacak kadar cahil olmasalar bugün AKP devrik bir parti olur.
Ha diyeceksiniz ki ekmeğe zam yok. Devlet bir yandan indirimli un satarken bir yandan da AB'den un ithal etmek için ihale açıyor. Yani aradaki zammı sırf oy uğruna (kendine oy veren kesimlerin beşer onar ekmek aldığını düşünürsek) yine kendi cebinden karşılıyor. Peki sonra ne oluyor? Bu oyunlar dört beş ay sonra doların fırlaması, abartılı benzin köprü zammı veya devasa cari açık olarak yine bize dönüyor.
Ah o gelişmiş ülkelere 1 koyup 5 almak isteyen (ve alan) açgözlü fonlar soroslar olmayacak ki bu iktidar nasıl çatır çatır devriliyor herkes görecek...
Hah işte işin bam teline bastın yavru. Enflasyon 2001 krizi öncesi dönemlerde de % 80 civarlarındaydı.
O zaman da enflasyon asıl tüketim mallarına göre hesaplanmazdı. Pinpon topu, raket, terlik, soba borusu vs gibi zam almayan mallar göz önüne alınırdı. Yukar da da belirtildiği gibi; çay, yağ, şeker hesaplansa herhalde o yıllarda enflasyon en az iki katı çıkardı.
Yani bu üçkağıtçı yaklaşım eskiden beri var. Özellikle de enflasyon yükseldiği zamanlar da bolca uygulanır.