tarikatlar cemaatler budur. akp sayesinde devletin (kamunun belediyelerin) mallarına çöktüler. iktidar baskısıyla özel şirketlere markalara çöktüler.
bir iş yapan devletten önce fetöden izin olur alması gerekiyordu.
devlete harç teminat yatırmadan önce fetöye himmet adı altında rüşvet veriyordu. vermek de zorundaydı, bir ruhsat bir onay bir imza atacak kamu görevlisi fetöden icazet gelmeden imza atmıyordu. devlet denetleme kurumlarından inceleme kurullarından gelen onaya değil de fetöden gelen onaya bakıyordu.
asker polis öğretmen doktor bürokrat terfi tayini bile fetö elindeydi.
ne istedilerse verilmişti onlara.
şimdi ne kamu ne belediye ne şirket geliri kalınca bir birlerine çökmeye başladılar. şu an ekranlara bakın, din baronlarına bakın; bu tarikat cemaatlerin fetöden ne farkı var? sadece aktörler değişiyor ama sistem aynı, din bir inanç değil onlar için din makam mevki siyaset para çıkar menfaat aracı.
FETÖ elebaşı Gülen'in manevi oğlu Enes Kanter, NBA'de kazandığı 110 milyon doları örgüt abilerine verdiğini, şu an küçük bir evde kirada oturduğunu, arabası olmadığını açıkladı.
110 milyon doları fetonun boklu donunu koklamak için vermiş vay enayi. Ben bedavaya verirdim sepetten bir tane. Gerçi bu onlar için çerez parası da neyse..
tipini biktiminin kekosu beter olsun sürüm sürün homelessler gibi sürünsün sırıtıp dalga geçiyordu fetoyla mücadele edenlerle. yiyin lan sokak köpekleri gibi parçalayın birbirinizi.